Mersin'in Gülnar İlçesi'ne bağlı Büyükeceli Mahallesi'ndeki Akkuyu mevkiinde düzenlenen temel atma törenine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile birlikte Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Rus Devleti Nükleer Şirketi Rosatom Genel Müdürü Sergey Kiriyenko, Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Fuad Akhundov ve diğer üst düzey yetkililer katıldı.

Törenin açılış konuşmasını yapan Fuad Akhundov, hiçbir ülkede bu tür büyük anlaşma yapıldıktan sonra bu kadar erken başlamadıklarını belirtirken, Akkuyu Nükleer A.Ş.'nin yüzde 100 Rus sermayeli bir şirket olduğunu söyledi. Sergey Kiriyenko ise, santralin sürdürülebilir enerji açısından, vergi ve ekonomiye katkı açısından çok önemli olduğunu, 10 binden fazla çalışanı olacağını belirtti.

Vali Özdemir Çakacak ise konuşmasında ticaret, tarım, lojistik, sanayi ve turizm sektörlerini barındıran Mersin'e Akkuyu ile enerjinin de eklenerek sektörel çeşitliliğinin arttığını ifade etti.

'DÜNYADAKİ TÜKETİMİN YÜZDE 11'İ NÜKLEERDEN '

Bakan Taner Yıldız, Türkiye'nin nükleer enerji serüveninde yeni bir sürecin başladığını belirterek şunları söyledi:

"Dünyanın şu anda elektrik tüketiminin yüzde 11'i nükleer santrallerden karşılanıyor. OECD ülkeler açısından baktığımızda ise bunun yüzde 18'i, ABD ve Rusya yüzde 19'u, Almanya yüzde 16'sı ve Fransa'da yüzde 78'ini karşılıyor. Halen ABD'de de 100 tane santral var, 5 tane de inşa halinde. Rusya'da 34 tane santral var 9 tane inşa halinde. Çin'de 24 tane santral var, 24 tane de inşa halinde. Fransa'da 58 tane santral var. Almanya'da toplam 17 santralin 8'i devreden çıkacak olsa da 9 tanesi yine devrede kalacak. Akkuyu ve Sinop'ta kurulacak nükleer santrallerden daha fazla bir güçle devam edecek bu santraller. Fukuşima'dan Akkuyu Nükleer Santral de dersini almıştır. Almanya 8 tane nükleer santralını kapatmıştır, ama 9 tanesi devredir. Almanya'nın 9 santralle devam etmesinin, Japonya'da nükleer santrallerin kapatılıp böyle bir söylemden sonra açılmaya başlamasının, ABD'de 100 tane santralin işletmede olmasının ve 5 tane daha yapılacak olmasının, İngiltere'de 2 tane ve Fransa'da da 1 tane nükleer santral inşaatının devam ediyor olmasının büyük resimde gözden kaçırmamamız gereken önemli bir nokta olduğu kanaatindeyim."

'HÜKÜMETİN ÖMRÜ, MÜZAKEREE SÜRESİYLE AYNI'

Türkiye'de bugüne kadar nükleer güç santrali için başlatılan çalışmaların hep sonuçsuz kaldığını ifade eden Taner Yıldız, bunun en önemli nedenlerinden birinin de siyasi istikrasızlık olduğunu kaydetti. Bugüne kadar gelen hükümetlerin ortalama ömrünün 1,5 yıl olduğunu belirten Bakan Yıldız şöyle devam etti:

"Ülkemizde Uluslararası Atom Enerji Ajansı'na 1957 yılında üye olduktan bu yana sürekli nükleer santral yapmaya çalışmış gelen hükümetler. Cumhuriyetin kurulduğu tarihten bu yana, 92 yılda toplam 62 tane hükümet geldi geçti ve bunların ortalama ömrü 1.5 yıl. Yalnızca müzakeresi 1,5 yıl süren bir işten bahsediyoruz. Bir müzakere yapıyorsunuz ve hükümet tekrar değişiyor. Müzakereye tekrar başlıyorsunuz hükümet tekrar değişiyor. Bir ülkenin siyasi istikrarı, o ülkenin uluslararası arenadan arındırılamayacak kadar olan büyük projelerini kapsıyor. Nükleer santrallerinde 10 yıllık müzakere, projelendirme ve inşa süresi, harç konduktan sonra inşallah önümüzdeki yılın sonunda ilk temelini yine bu yerde atmış olacağız. İşletme süresi, alım garanti süresi ve 60 yıllık işletme sürelerini de dahil ettiğimizde 2100 yılından bahsediyoruz. 2100 yılına kadar şu veya bu şekliyle serbest piyasada çalışabilecek bir enerji santralinden bahsediyoruz."

İSTANBUL'UN BÜTÜN ELEKTRİĞİNİ KARŞILAYABİLİR

Yıldız, nükleer santralin Türkiye için neden önemli olduğunu ise şöyle açıkladı:

"Eğer bizim 2 trilyon dolarlık gayri safi yurtiçi hasıla, 500 milyar dolarlık ihracat ve 25 bin dolarlık kişi başına düşen bir milli gelir hedefliyorsak, nükleer güç santralleri bunun ayrılmaz bir mütemmim cüzü olacaktır. Türkiye, büyüme hızları itibariyle baktığımızda Çin'den sonra tüketimde dünyada 2'nci, Avrupa'da ise 1'inci sıradadır. Bugün itibariyle eğer Akkuyu Nükleer Santralı devrede olmuş olsaydı, 15 milyon nüfuslu İstanbul'un bütün elektriğini karşılayabilecek ve Türkiye'nin toplam elektriğinin yüzde 28'ini karşılayabiliyor durumda olacaktı. Yalnızca bununla kalmayacaktı, bu nükleer santral 10 yıl öncesinde yapılmış olsaydı şu ana kadar 14 milyar dolarlık daha az doğalgaz ithal etmiş olacaktık. "

'22 MİLYAR DOLARLIK BİR YATIRIM'

Yıldız, nükleer santralin aynı zaman tek seferde yapılmış en büyük bir yatırım olduğunu da ifade ederek, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin kıyı şeridi 8 bin 484 kilometre. Çok enteresandır. Buradaki kıyı şeridi 3 kilometrenin daha altında. 2-3 kilometrelik bir alanda 22 milyar dolarlık yekpare bir yatırım yapılacak. Metrekare ve nüfus başına en büyük yatırım şu anda bulunduğumuz bu sahaya yapılacak. 'Antalya'daki, Mersin'deki turist kaçar' dediler. Avrupa'nın en önemli turist kaynağı 3 ülkede. Fransa Paris, İngiltere Londra ve İspanya Madrid. Bir kısım ülkelerde 90 kilometre daire çizdiğimizde 7 tane nükleer güç santralı var. Onların turistlerine bir şey olmuyorsa bizim turistimize bir şey olmaz arkadaşlar. Allah muhafaza 9 büyüklüğündeki bir depremin bütün endişelerini giderecek tarzda inşa edildi. O yüzden en büyük tehditlerden olan gerek tsunaminin, gerekse de depremselliğin, gerekse bütün bu çarpışma ve rüzgar testlerini tamamlamış bir yapıdan bahsediyoruz. ÇED çalışmaları tamamlandı."

10 BİN KİŞİ ÇALIŞACAK

Bakan Yıldız son olarak 2016'nın sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile diğer ilgili devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin temelini atacaklarını belirtirken, santralın inşasında 10 bin kişinin çalışacağını ve Türk mühendisleri ve çalışanlarıyla santralin işletileceğini söyledi.

Konuşmaların ardından Bakan Taner Yıldız, Rosatom Genel Müdürü Sergey Kiriyenko, Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Fuad Akhundov ile Vali Özdemir Çakacak botuna basarak Deniz Hidroteknik Yapılarının temelini attı.

'ÜLKENİN ENERJİYE İHTİYACI VAR'

Temel atma törenine katılanlar arasında santralın yapılacağı devasa arazinin eski sahiplerinden TEDAŞ'tan emekli Mehmet Ali Sarı de yer aldı. Nükleer santralın yapılmasından yana olduğunu belirten Sarı, 1976'da Akkuyu Nükleer Santrali için yer lisansı alınmasının ardından araziyi devlete bırakıp gittiklerini ifade ederek, "Bu gördüğünüz devasa araziler bizimdi. Dayımızın, amcamızın, dedelerimizindi. Yaklaşık 40 yıl önce bu arazinin zilliyet hakkı bizimdi. Biz devlete metrekaresi 1 lira karşılığında vererek çekip gittik buralardan. Çünkü ülkenin enerjiye ihtiyacı vardı. TEDAŞ'tan emekli olduğum için de enerjinin kıymetini de çok iyi biliyorum. Bu nedenle araziyi devletimize bırakıp gittik" diye konuştu.

Köylülerden Mehmet Ali Şahin de, santralın yapılmasının devletin bir kararı olduğunu ve bunu tartışmanın yersiz olduğunu ifade ederek santralın yapılmasının ülkenin yarına olduğunu söyledi.

YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ

Öte yandan tören nedeniyle Mersin'in giriş ve çıkışlarından itibaren hemen hemen tüm kavşaklarda jandarma ve polisin yoğun güvenlik önlemi alması dikkat çekti. Santralin yapılacağı Büyükeceli Mahallesi'nin giriş ve çıkışları da yine güvenlik güçlerince kontrol altına alındı ve mahalleye girenler, kimlik kontrolünün ardından alındı. Alınan önlemler çerçevesinde tören yapılan yerine giriş kapısında 2 TOMA aracı bekletildi. Yüzlerce jandarma timi, Akkuyu mevkiinin çevresindeki dağlık alanda konuşlandırıldı. Denizden de Sahil Güvenlik ve zodyak botlarıyla önlem alındı.

CHP'Lİ ATICI, TÖRENE ALINMADI

Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ne en başından karşı olan Nükleer Karşı Platformu üyeleri, temel atma törenini protesto etti. Yaklaşık 100 kişilik bir grup ellerinde pankartlarla nükleere karşı olduklarını dile getirdi. Çevrecilere destek için gelen CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, tören alanına girmek istedi ancak, girişteki jandarma izin vermedi. Bunun üzerine Atıcı ve jandarmalar arasında gerginlik çıktı. Törenin bitmesinin ardından çevreciler inşaat alanının kapısını kapatarak içeridekilerin dışarıya çıkmasını engellemek istedi.

TOMA İLE MÜDAHALE ETTİLER

Tören devam ederken dışarıda eylem yapan çevrecilere destek veren CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, kullandığı özel aracını demir kapının önüne durdurarak indi. Bunun üzerine kapıda toplanan çevreciler 'Akkuyu Çernobil olmayacak', 'Nükleere hayır' sloganları atarak demir kapıya taşla vurup yanlarında getirdikleri düdükleri çalarak eylemlerini sürdürdü.

Kapıyı işgal eden çevreciler, törenin bitmesinin ardından katılanların çıkışına izin vermedi. Yaklaşık 2 saat süren eylemde zaman zaman sert tartışmalar oldu. Mersin İl Jandarma Komutanı Albay Ömer Uyan, eylemcilerin yanına giderek seslerini duyurup amaçlarına ulaştıklarını, bu nedenle kapının açılarak eyleme son vermelerini istedi. Ancak eylemciler bu uyarıyı dikkate almayarak slogan atmayı sürdürdü. Bunun üzerine, TOMA'dan tazyikli su sıkıldı. Bu sırada eylemciler sağa sola kaçışırken, çevreciler kapıyı yine taş yağmuruna tuttu.

Bu sırada yöre halkından dışarı çıkmayı bekleyen, nükleer santralın yapılmasını destekleyen bir grup genç ve çevreciler arasında sert tartışmalar yaşandı.

Daha sonra Jandarma Komutanı Albay Ömer Uyan'ın, CHP Milletvekili Atıcı ve eylemci çevrecilerle yaptığı görüşmeler sonuç verdi, eylem sonlandırıldı. Bakan Taner Yıldız'ın helikopterle ayrılmasından sonra yaklaşık 2 saat mahsur kalan, aralarında Mersin Valisi Özdemir Çakacak'ın da bulunduğu katılımcılar daha sonra araçlarıyla alanı terk ettiler.

ATIC'DAN JANDARMAYA TEPKİ

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, içeri alınmamasına tepki gösterdi. Kapıdaki bir yarbaya sert tepki gösteren Atıcı, "Bana kapıyı açmadın, sen şu elbisenin şerefini iki paralık ettin. Askerin sözünü iki paralık ettin. Kapıyı açacağına söz verdin, açmadın. Yazıklar olsun sana şu rütbenin hakkını vermedin. Şu millet seni seviyordu, askerlikten nefret ettirdin" diye konuştu.

Aytuğ Atıcı ayrıca, Albay Ömer Uyan'a, "Benim üzerime biber gazı sıktınız" diyerek tepki gösterirken, kapıdaki güvenlik güçlerine de dönerek "Bunun hesabını vereceksiniz" dedi.
Editör: Haber Merkezi