“İki yıldır beraber tatile gitmenin hayalini kuruyorduk. Sonunda Türkiye’ye gitmeye karar verdik. Bodrum’da bol bol denize girip güneşlendiğimiz çok güzel bir tatil geçirdik. Dönüşümüzden bir önceki gece, tur rehberimiz bir yatta parti olduğunu ve sınırsız içki karşılığında sadece 50 dolar ödememiz gerektiğini söyledi. Biraz düşündükten sonra kabul ettik. Bunun Türkiye’ye güzel bir veda olabileceğini düşündük. 2 katlı tekneye geldiğimizde içinin turistlerle dolu olduğunu gördük. Otelde sadece bira ve cin-tonik veriyorlardı. Yattaki barda herkese viski-kola verildiğini görünce sevindik. Zaten her masanın üzerine bırakılmış açık şarabın tadı da çok kötüydü. Marina birkaç yudum aldıktan sonra “iğrenç bu” diyerek bıraktı.
‘Neden bu kadar sert?’
Gece boyunca 10-12 bardak viski-kola içtik. Tadı bazen çok sert geliyordu ama Karayip Korsanları’ndaki Jack Sparrow karakterinin kostümünü giyen barmenin viskiyi fazla koymuş olabileceğini düşünerek devam ettik. Çok da önem vermedik. Gece 03:00’e kadar eğlendik. Gemi kıyıdayken bir ara polis geldi ve müziğin çok yüksek olduğunu söyleyerek kaptanı uyardı. Onun dışında hiç sorun yaşamadık. Odamıza gelip hemen uyuduk. Ertesi sabah Rusya’ya geri dönecektik. Ama sabah uyandığımızda çok kötüydük. Marina yataktan kalkamıyordu, ben gidip biraz yüzdüm. Geri geldiğimde Marina daha da kötüydü. Yine de toparlanıp çıktık. Havaalanı yolunda Marina sürekli kustu. Uçaktayken de halisünasyon görmeye başladı. Bana, “Bu etrafımızdaki beyazlı garsonlar kim” diye soruyordu. “Elimi tut çok korkuyorum. Bana bir şey verdiler” diyordu. Pasaport kontrolünde görevli gözlüğünü çıkarmasını istedi, bunu dahi anlamadı ve gözlüğünü ben çıkardım. “
‘1 gün beklesen ölürdün’
Havalanından çıkıp evlerimize gittik. Kendimi iyi hissetmediğim için hemen yatıp uyudum. Sabaha karşı telefonum çaldı, Marina’yı ambulansla hastaneye kaldırdıklarını ve yoğun bakımda olduğunu söylediler. Benim de durumum kötüleşmeye başlayınca hemen bir ambulans da biz çağırdık. Hastaneye vardığımızda doktorlar testlerin ardından, “1 gün daha bekleseydin, ya kör olurdun ya da ölürdün” dedi. Başımızda gelenlerin ve Marina’nın ölümünün ardından artık alkol konusundaki düşüncelerim değişti. Buna sebep olanları dava etmek için de avukatlarla görüşüyorum.
Victoria’nın durumu kötü
Bodrum’daki turun ardından zehirlenen Ruslar’dan Antalya Akdeniz Üniversitesi hastanesinde yatan Viktoria Nikolaeva ile Denizli’de tedavi altında bulunan Alexander Ahurkova’nın durumunun çok ağır olduğu belirtiliyor.
Şişeler Adli Tıp’ta
Rus rehberlerin zehirlendiği belirtilen teknede arama yapıldı. Tarım ve Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, polisin yaptığı aramaya narkotik köpekleri de katıldı. El konulan toplam 714 şişeden alınan numuneler, incelenmek üzere İzmir’deki Adli Tıp kurumuna gönderildi. İçlerinde “akrep ve yılan” olan 2 içki şişesi de ayrıca incelemeye alındı. Bodrum’da Rus rehber grubu 5 gün önce tekneyle gezintiye çıkmış, zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırılan 21 kişiden 2’si Antalya’da 1’i ise Moskova’da hayatını kaybetmişti. Teknedeki 4 görevliden 2’si ifade verdikten sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Şirketler de sahte çıktı
Tarım Bakanlığı içkilerin KKTC’den Jasmin adlı şirketten ithal edildiğini ve Ankara’dan Birlik adlı şirketin de bu içkilerin dağıtımını yaptığını açıklamıştı. Yapılan incelemede bu şirketlerin tabeladan ibaret olduğu ortaya çıktı. Kısa bir süre önce kurulan 2 şirketin dün yapılan baskınlarda kapalı olduğu görüldü.
Rusya: Türkiye’ye tatil uyarısı olmaz
Rusya hükümet sözcü yardımcısı Oleg Moseev, yaşanan olayı yakından takip ettiklerini ancak Rus turistlere “Türkiye’ye tatile gitmeyin” diye bir uyarı yapılmasının söz konusu olmadığını söyledi.
Editör: Haber Merkezi