İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Akın Atalay, Orhan Erinç, Murat Sabuncu, Aydın Engin, Hikmet Çetinkaya, Ahmet Şık, Önder Çelik, Bülent Utku, Güray Tekinöz, Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Kadri Gürsel katıldı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma kararına ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı, sanıkların eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek FETÖ, PKK, DHKP-C terör örgütlerine yardım etme suçunu işlediklerini öne sürerek Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma kararına direnilmesini ve sanıkların cezalandırılmasını istedi.

Çizerin çizim yapması yasak

Bozma kararına ilişkin görüşü sorulan Kadri Gürsel, Akın Atalay, Güray Öz, Hakan Karasinir, Musa Kart, Hikmet Çetinkaya, Murat Sabuncu, Orhan Erinç, Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik bozma kararına uyulmasını istedi. Sanık Ahmet Şık ise, "Ben buna Cumhuriyet komplosu diyeceğim, dava diyemeyeceğim. Bütün bu yargılamada tek tespit edilen bir suç olduğu, bu suç burada yargılanan sanıklar tarafından işlenmedi. Savcı bey mütalaasıyla bu suça ortak oldu. Sizin de savcıya ortak olup olmayacağınız verdiğiniz kararla belli olacak" dedi. Sanık Aydın Engin de "Savcı bey iddianameye bütünüyle sahip çıktı kendisinin bir hukukçu olduğunu unuttu" diye konuştu. Sanık Bülent Utku ise Cumhuriyet gazetesi davasının hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, başından beri siyasi olduğunu, savcının mütalaasının tamamının da siyasi olduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı Ersin Öztürk, duruşma salonunda çizim yapmanın yasak olduğunu belirtince güvenlik görevlileri tarafından çizer uyarıldı. Bunun üzerine çizer, salondan dışarı çıktı.

Gazetecilik tutuklandı

Son sözleri için kürsüye çıkan sanıklar beraatlerini talep etti. Sanık Ahmet Şık, "Yargıtay kararı doğruları yansıttı ama eksiktir. Burada sanık olarak yargılanan herkesin beraat etmesi gerekir. Yargıtay kararı, soruşturma ve kovuşturma aşamasındakilerin hukukçu olamadığının teşhisidir. Bu komploda görev alan her kim olursa olsun yargı önüne çıkmalı. Komplonun sahibi iktidar, ortaklığını yapan yargı ve medya bilsin ki ne korkacak ne diz çökeceğiz" dedi.  Sanık Akın Atalay, "Hakkımızda 'FETÖ'ye yardım' iddiasıyla dava açan savcı Murat İnam'ın Yargıtay'da FETÖ üyeliğinden yargılanması devam ediyor. Madem ki bu davada suç ortaklığı yaptık, o zaman hepimizi için aynı hükmü kurun. Bizlerin şahsında gazetecilik mahkûm edilmeye çalışıldı. Gazetecilik tutuklandı, gazetecilik cezalandırıldı" diye konuştu. Sanık Aydın Engin de" Sizler yargının siyasallaştığıyla ilgili çok ciddi iddiaların olduğu dönemde Cumhuriyet Davası gibi simgesel bir davada çok ciddi kararlar vereceksiniz. Bu sizin sınavınız, benim değil. Kolay gelsin" dedi. Sanık Musa Kart da "Bir mizahçının hayal gücünü aşan bir döneme tanıklık ettik. 9 ay Silivri'de kaldıktan sonra hâkim karşısına çıktık. Yargıtay yaptığımızın gazetecilik olduğuna karar vermişken bir özür beklemeyelim mi? Evet, ben bir özür bekliyorum" dedi. Son sözlerin ardından mahkeme heyeti müzakereye çekildi.

Karar açıklandı

Mahkeme kararında, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına sanık Kadri Gürsel yönünden Anayasa Mahkemesi'nin kararı, diğer sanıklara göre konumu, iddianameye konu yazısının ise ağır eleştiri kapsamında değerlendirmesi gerektiği yönetim kurulunda olmadığı, bu nedenle bu sanık yönünden bozma ilamına uyulmasına karar verdi. Mahkeme diğer 12 sanık yönünde ise atılı suçun sabit olduğu gerekçesiyle bozma ilamına direnilmesine hükmetti. Mahkeme, sanık Kadri Gürsel hakkında Anayasa Mahkemesi'nin kararı diğer sanıklara göre konumu, iddianameye konu yazısının ise ağır eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, yönetim kurulunda olmadığı, bu nedenle her türlü şüpheden uzak yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatına karar verdi.

12 sanığa eski cezalar verildi

Diğer sanıklar yönünden daha önceki kararında direnen mahkeme heyeti, "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte terör örgütüne yardım etmek" suçundan Akın Atalay'a 8 yıl 1 ay 15 gün, Orhan Erinç'e 6 yıl 3 ay, Hikmet Çetinkaya'ya 6 yıl 3 ay Murat Sabuncu'nun 7 yıl 6 ay, Bülent Utku'nun 4 yıl 6 ay, Önder Çelik'in 3 yıl 9 ay, Musa Kart'ın 3 yıl 9 ay, Hakan karasinir'in 3 yıl 9 ay, Mustafa Kemal Güngör'ün 3 yıl 9 ay,  Güray Tekinöz 3 yıl 9 ay, Aydın Engin'in 7 yıl 6 ay, Ahmet Şık'ın 7 yıl 6 ay karar verdi. Bu 12 sanığın yurt dışına çıkış yasaklarının devamına hükmetti.

Davanın geçmişi

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Nisan 2018'de Silivri Cezaevi'ndeki duruşma salonunda verdiği kararında, "Terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme" suçundan, gazetenin eski çalışanları Akın Atalay'a 8 yıl 1 ay 15 gün, Orhan Erinç'e 6 yıl 3 ay, Murat Sabuncu, Ahmet Şık ve Aydın Engin'e 7 yıl 6'şar ay ve Hikmet Çetinkaya'ya 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti. Sanıklar Bülent Utku 4 yıl 6 ay, 2 yıl 6 ay, Güray Tekin Öz, Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör ile Önder Çelik'e 3 yıl 9'ar ay, Yusuf Emre İper'e de 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verilmesine hükmedilmişti. Sanıklar Bülent Yener, Günseli Özaltay ve Turhan Günay'ın ise tüm suçlamalardan beraatlerine karar verilmişti. Twitter'da "Jeansbiri" isimli hesabın sahibi olan sanık Ahmet Kemal Aydoğdu "örgüt üyeliği" suçundan aldığı 10 yıl hapis cezasına çarptırılırken; firari sanıklar gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ile İlhan Tanır'ın dosyasının da ayrılmasına karar verilmişti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise 12 Eylül 2019'da Cumhuriyet gazetesi eski çalışanları hakkındaki  "terör örgütüne yardım"dan verilen mahkûmiyet kararlarını bozmuştu.

Editör: Haber Merkezi