Bir dönem KPSS'de kopya iddiaları çok konuşulmuş ancak daha sonra konu kapanmıştı. ÖSYM seneler sonra KPSS'yi inceleme kararı aldı. Özellikle de 2010 yılı öncesinde yapılan sınavlar incelenecek. Konuyla ilgili açıklama ise ÖSYM Başkanı Ali Demir'den geldi. Hak ve adaletten bahseden Demir, hak ve adaleti zedeleyen her türlü unsuru inceleyeceklerini söyledi.

ÖSYM Başkanı Ali Demir, 2010'da yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavları'nda (KPSS) kopyaya ilişkin yürütülen soruşturmaya dair, "Bu konuda savcılıktan bize gelen her türlü talebi, kamuoyundan bize gelen her türlü uyarıyı, ihbarı biz nihai derece ağırbaşlı, titiz olarak alıyoruz. İncelemelerimiz, sadece 2010 öncesiyle kalmayacak. 2010 sonrasındaki sınavlarımıza da yeniden kritik bir gözle bakacağız. Hak ve adaleti zedeleyen her türlü unsuru ortadan kaldırmak ismine incelemelerimizi yapacağız" dedi.

Demir yaptığı açıklamada, 2010 KPSS'de kopya gerekçesiyle eğitim bilimleri sınavının iptal edildiğini ve sınava ilişkin soruşturmanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütüldüğünü hatırlattı.

ÖSYM'nin üniversiteye giriş sınavları ve KPSS’nin yanı sıra pek çok farklı kuruma da imtihan yaptığını belirten Demir, göreve geldikleri Eylül 2010'dan itibaren sınav güvenliğinde ağırbaşlı aşamalar kaydedildiğini, adalet ve adaletin zedelenmesine yol açacak konularda her türlü tedbiri aldıklarını söyledi.

Demir, 2010'daki KPSS'nin temmuzda gerçekleştirildiğini, sonuçların ise ağustosta açıklandığını, kendisinin ise eylülde göreve geldiğini anımsattı.

Kopya tartışmalarının büyük bir kısmının da 2010 ve önceki senelere ait sınavlara ilişkin olduğunu dile getiren Demir, "Bu konuda savcılıktan bize gelen her türlü talebi, kamuoyundan bize gelen her türlü uyarıyı, ihbarı biz nihai derece ağırbaşlı, titiz olarak alıyoruz. Bunları, lüzumlu verileri, bilgileri ilgili makamlara iletiyoruz. Fakat doğal ki incelemelerimiz sadece 2010 öncesiyle kalmayacak. 2010 sonraki sınavlarımıza da yeniden kritik bir gözle bakacağız. Hak ve adaleti zedeleyen her türlü unsuru ortadan kaldırmak ismine incelemelerimizi yapacağız" diye konuştu.

Sınavlarda herhangi bir olağan dışı vaziyet laf konusuysa bunları yeniden gündeme getirilmesi, haksız kazanımlarla elde edilen hakların geri alınması konusunda her türlü yasal imkanın bulunduğuna işaret eden Demir, bu konuda çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Gerek 2010 KPSS gerekse 2012 adli yargı sınavlarına ilişkin yürütülen soruşturmaların bir an evvel sonuçlandırılmasını ve burada haksız kazanım elde edenlerin lüzumlu cezayı almasını istediklerini kaydeden Demir, "Başkent Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı pek çok sınavı bu kapsamda inceliyor. KPSS de onlardan bir tanesi, inceleme sürüyor. Biz de tüm desteği veriyoruz" dedi.

Savcılığın bazı sınavlarda, adayların ne kadar doğru, ne kadar yanlış yaptığı, hangi soruları doğru, hangilerini yanlış cevapladığına kadar bütün verileri talep ettiğini dile getiren Demir, "Diğer bazı sınavlarda da Türkiye bazında değerlendirmeleri, vilayet bazındaki değerlendirmeleri ve bölge bazındaki değerlendirmeleri, adres esasına göre değerlendirmeleri, hepsini bizden talep etti. Biz de o verileri verdik. 2010 ağırlıklı olarak. Ama vakit içerisinde diğer sınavlarda gündeme gelirse bunları da vermekten sevinç duyarız" şeklinde konuştu.

"ÖSYM'de veri asla kaybolmaz"

Demir, 2010'da KPSS'deki bazı belgelerin imha edildiği iddialarına ilişkin ise "ÖSYM'de sınavı değerlendirmeye yönelik hiçbir veri asla kaybolmaz. Sınavda yaptığı doğru sayısı, yanlış sayısı ve o sınavın nasıl değerlendirildiğine dair veriler asla kaybolmaz" ifadelerini kullandı.

Son 4 senede ÖSYM’nin 1974'ten bugüne yaklaşık 41 yıllık arşivinin tamamen elektronik ortama taşındığını belirten Demir, bu sayede bütün adayların T.C. kimlik numaralarıyla eşleşmelerinin sağlandığını ve bu bilgilere erişilebildiğini kaydetti.

ÖSYM'nin bugüne kadar kağıt ortamında imtihan yaptığını anlatan Demir, 2014'te sınavlarda 11 milyon adaya 11 milyon sual kitapçığı verildiğini, bu 11 milyon sual kitapçığının bir sene bile saklanması için inanılmaz büyüklükte bir alan gerektiğini söyledi.

"Kopyaya ismi karışan adayların yanıt kayıtları saklanıyor"

Yasal saklama süresi dolan imtihan evrakını devlet arşivleriyle de işbirliği yaparak imha ettiklerini anlatan Demir, "Bu kapsamda, 2010 KPSS'deki iptal edilen kısımdaki sual kitapçıkları, savcılığa verilenlerin dışında çünkü o sınava giren 300 bin namzet vardı savcının takip ettiği 8-10 bin namzet laf konuydu, onların dışındakilerine izin istedik ve imha ettik. Tartışma konusu olan adayların sual kitapçıklarının da bir yerlerde muhafaza edildiğine inanıyorum" değerlendirilmesinde bulundu.

Hakkında kopya iddiası bulunan adayların hangi soruya hangi cevabı verdiğinin, elektronik ortamda kaydının var olduğunun altını çizen Demir, o dönemde yanıt kağıtlarının taranmasının laf konusu olmadığını ancak bu kağıtların da muhafaza edildiğini söyledi. 

"Genel kültür umumi kabiliyet sınavına ilişkin veriler de savcılığa verildi"

2010 KPSS'de iptal edilen eğitim bilimleri sınavının yanı sıra umumi kültür ve umumi kabiliyet sınavında da kopya iddialarının bulunduğunu anlatan Demir, "Bu konuda savcının talep ettiği bütün verileri verdik. İncelemeleri yapıyorlar. O konu daha evvel cumhurbaşkanı denetleme kurulu tarafından da yapılmıştı. YÖK Denetleme kurulu tarafından da raporlandırılmıştı. Orada takdir tamamen yargıya ait. Orada ne denilirse biz onu yapmak durumundayız, gerekeni yaparız" diye konuştu.

"O günkü yargı iptal kararımızı durdurdu"

2012'deki adli yargı sınavında bir olağan dışılık tespit ettiklerini ve sınavı ÖSYM’nin geçersiz duyuru ettiğini hatırlatan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fakat maalesef o günkü yargı bizim iptal kararımızı durdurdu. Orada gene pes etmedik. Burada 'olağan dışı bir vaziyet laf konusu' söyledik. Sonuçlarında olağandışı gelişme olan, yani daha evvel sınava girmiş 30 almış, yine girmiş 30 almış, 2012 adli yargıda 80 almış, daha sonra gene aynı sınava girmiş 40 almış. Bu olağandışı. Bunun açıklama edilmesi gerekir. Böyle olan sanıyorum 50-60 namzet hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bu taleplerimiz de o zamanki adli makamlar tarafından kabul edilmedi, geri durduruldu. Ancak biz Türkiye'nin nihai yaşadığı paralel yapıyla mücadele ortamında, ki biz buna tüm desteği vermek durumundayız, veririz, sınavın iptali konusunu yeniden gündeme getirdik ve yeniden suç duyurusunda bulunduk. 'Biz bu kararların doğru olmadığını bu adayların haksız kazanç sağladığını düşünüyoruz, bunların yeniden araştırılmasını istiyoruz' söyledik."

"Adayın imtihan sonucu olağandışıysa yeniden sınava alınacak"

ÖSYM'nin her adayın sınavlarını ayrıntılı incelediğini belirten Demir, şunları kaydetti:

"Arkadaşlarıma şu talimatı verdim. Bazı sınavlar öncelikli olmak üzere aynı sınavlara farklı zamanlarda girmiş ve olağandışı gelişmeler kaydetmiş olanları çıkarın, bunları yakından inceleyelim ve haksız kazanım varsa bunu tespit edelim. ÖSYM'ye Türkiye'nin eğitim bankası diyebilirsiniz. Çünkü bütün eğitim bilgileri, başarıları, puanları ÖSYM'de var. Olağan dışı bir kazanım, olağan dışı bir imtihan sonucu varsa incelenmesi gerekir. Bunu şu anda gündeme getiriyoruz. Bazen bu belki yeniden sınava çağrı etme şeklinde olacak. Yasa buna müsaade etmektedir. Bazen de bunlar hakkında suç duyurusunda bulunma olacaktır ve yasal takibi yapmak durumunda olacağız ve yapacağız."

Göreve geldikleri günden bugüne kadar toplu kopya girişimine ilişkin sadece adli yargı sınavında sıkıntı yaşadıklarını belirten Demir, ancak bireysel olarak neredeyse her sınavda başkasının yerine sınava girme ve usulsüz davranış girişimleri olduğunu aktardı.

Bu girişimlerin tespit edilip lüzumlu işlemlerin yapıldığını anlatan Demir, sınavlarda 70 bin kamerayla salonları izlediklerini ve herhangi bir kaide dışı davranış laf konusu ise bu adayların sınavlarının iptal edildiğini söyledi.

Bazı sınavlarda adayların soruları ezberlediğini, bazılarını imtihan evrakına yazdığını veya sual kitapçığının sayfalarını kopardığını ve imtihan sonrası internet siteleri üzerinden birbirleriyle paylaştığını anlatan Demir, bu girişmeleri engellemek için telif hakları yasası kapsamında bu cin paylaşımların önüne geçmeye çalıştıklarını dile getirdi. Bu cin paylaşımlarda bulunan adayları takip ettiklerini ve haklarında yasal işlem başlattıklarını aktaran Demir, bu kapsamda ceza alan adaylar bulunduğunu söyledi.

"Sınav güvenliği yüzde çehre tesis edildi"

Her adaya farklı sual kitapçığı uygulamasının toplu kopya girişimlerini tamamen ortadan kaldırdığını belirten Demir, sınavlara kalem ve silgi iç olmak üzere cep telefonu, saat gibi hiçbir metal eşyanın alınmaması, sual hazırlama sisteminin internetten müstakil hale getirilmesi, bütün elektronik sistemlerin yenilenmesi, matbaada güvenli bilişim ağının oluşturulması ve kapalı dönemlerin güvenliğinin yükseltilmesinin de güvenliği artıran önemler arasında olduğunu söyledi.

"Tüm bunlarla şunu iddia edebiliriz, 2014'te imtihan güvenliğini yüzde 100 tesis edildiği bir sisteme eriştik" diyen Demir, bunun bir gecede bir günde gerçekleştirilen bir yürüyüş olmadığına dikkati çekti.

Haksız kazanım elde edenlerin mutlaka bunun cezasını göreceğini ve sağladıkları bütün kazanımların iptal edileceğini dile getiren Demir, "Haksız olarak adalet etmediği bir puanı almış normal dışı olağan dışı yollarla bir puan almış olanlar varsa bu tespit edilebilir, o vakit da bu mutlaka o hakkının geri alınması, kazanmış olduğu neyse gelirleri, imkanları, paraları onların memleket ismine öğrenim edilmesi ve cezalandırılması gerekir" dedi.

Demir, sınavları alın teriyle kazanan kişilerin de mağdur edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.