SANAT

'Halet Abla Destanı' tiyatro oldu

Abone Ol


Hem gerçek hem de bir düş


"Halet Abla Destanı hem gerçek hem de bir düştür. Destanı, Halet Abla yazdı, ben kaleme aldım. Yazılan bölüm gerçek, kaleme alınan bölümü düştür" diyerek kitabının önsözüne başlayan İsa Küçük, "Muğla Akyaka Belgesi'ndeki mimariyi dünyaya tanıtan Mimar Nail Çakırhan'ın eşi Halet Çambel ile Osmaniye'de 2003 yılında tanıştım ve onun hayatını yazdım. Bu bir yaşam öyküsü. Hayat onların hayatı ve ben onların hayatından bir kesiti aktarmaya çalıştım. Tarihçi ve araştırmacılar beğenilerini ilettiler. Tabii benim açımdan etkileyici oldu. Şu an için benim söylediklerimin artık önemi yok. Diğerlerinin, kitabı okuyanların ve gelecekte de oyunu izleyeceklerin düşündükleri önemli" dedi. Halet Çambel'in adının Osmaniye'de bir okula verildiğini kaydedin Küçük, "Kadirli'deki okula astığımız tabelaya Prof. Dr. Halet Çambel yazmıştık. Bana 'Bu isim çok uzun olmuş. Neden yörede söylenildiği gibi Halet Abla yazmadınız' demişti. İşte bu destan o zaman veremediğim cevap niteliğinde" diye konuştu.

HALET ÇAMBEL KİMDİR?


Almanya'da askeri ataşelik görevini yapan ve Atatürk'ün yakın arkadaşlarından Hasan Cemil Bey (Hasan Cemil Çambel) ile dönemin Berlin Büyükelçisi'nin kızı Remziye hanımın üçüncü çocuğu olarak 27 Ağustos 1916'da dünyaya geldi. Birinci Dünya Savaşı sonrasında anne ve babası ile bir süre İsviçre ve Avusturya'da yaşadıktan sonra 8 yaşında Türkiye'ye geldi. Ortaokul ve liseyi Arnavutköy Kız Koleji'nde okudu. Sanat tarihi öğretmenini etkili anlatımı ve İstanbul'un tarihi mekanlarına düzenlediği geziler lise yıllarında onu derinden etkiledi. Bu arada eskrim sporunda ustalaştı. Daha sonra Paris'e giderek Sorbonne Üniversitesi'nde erkeoloji okudu. Eskrim dalında olimpiyatlarda Türkiye'yi temsil etti. 1940'ta İstanbul Üniversitesi Edebiyat FakşÜtesi'nde asistan olan Çambel, doktorasını da aynı üniversitede yaptı. Ardından iki yıl Almanya'da Saarbrscken Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi olarak çalıştı. Türkiye'ye döndükten sonra o dönemde Tan Gazetesinde çalışan bir gazeteci-yazar olan Nail Çakırhan (mimar kimliğini sonradan edinmiştir) ile tanıştı ve bir süre sonra evlendiler. 1950'lerin başında o dönemde Adana'nın bir ilçesi olan, günümüzde Osmaniye'ye bağlı Kadirli yakınlarındaki Karatepe Hitit siti ile karşılaşması kariyerini belirleyici gelişme oldu. 2005 yılında Hollanda'nın kültür ve kalkınmaya hizmet edenlere verdiği Prens Claus ödülünün sahibi oldu. 50 yıldan fazla bir zamanını tarih ve arkeolojiye adamıştır.