Herkes başkan olsa

Abone Ol


Bu hikâyeye o zamanlar çok gülmüştüm ama reislik, başkanlık kavramının aslında toplumda çok yaygın kullanıldığını fark ettim. Sıradan bir Altay maçına gittiğinizde çevrenizdeki çok kişinin birbirine başkanım diye hitap ettiğini görürsünüz. 'Hoş geldiniz başkanım' 'Hoş bulduk başkanım' 'Ooo Başkanımız da gelmişler' gibi birbirini takip eden sohbetler eksik olmaz. Şeref tribününe yakın bir yerlerdeyseniz 40 kişinin 35'i zaten başkandır. Divan başkanı, kulüp başkanı, boleybol başkanı, altyapı başkanı, eski başkanlar, falanca grubun başkanı uzayıp gider. Aslında benzer durum siyasi partiler için de geçerlidir. Falanca partinin filanca il başkanı, ilçe, mahalle, köy başkanı diye uzar gider. Bu yerlerde onlarca partiyi düşünür ve bu başkanların en az birer de yardımcısı olduğunu düşünürseniz etrafımızda aslında başkandan bol bir şey olmadığını fark edebilirsiniz. Bunlara okullardaki sınıf başkanlarını da ekleyebiliriz. Ülkede binlerce dernek, binlerce federe ve gayrıfedere kulüpler olduğunu düşünürseniz 'başkan' unvanlı kişilerin düşündüğünüzden çok daha fazla olduğunu hesaplayabilirsiniz. Hatta ben bu yazıyı okuyan tüm dostlarımın bugün ya da geçmişte bir başkanlık hikâyeleri olduğuna eminim. Eğer kariyerinizde başkanlığınız hiç yoksa, hiç üzülmeyin, başkan olmuş kişilere gıpta etmeyin; bu ülke eninde sonunda sizi bir gün bir yerlere başkan yapacaktır.
    
Ülkede bu kadar başkan bolluğu varken, son 1-2 yıldır ülkede yaşanılan her bela 'başkanlık' sisteminin olmamasına bağlanıyor. Başkentin göbeğinde bomba patlıyor; başkanlık olmadığı için önlenemedi deniliyor. Dağda gencecik mehmetçiklerimiz şehit oluyor, çözüm başkanlık sisteminde. Güneydoğuda neredeyse şehir savaşları yaşanmış, ülke bir savaşın içinde mi dışında mı belli değil, ordunun yarıya yakını cemaat yapılanmasının üyesi haline gelmiş, dolar tarihinde görmediği rakamları görmüş ama yapılan siyasi açıklamalarda en büyük sorun başkanlık sisteminin olmamasına bağlanıyor.
    
MHP lideri Devlet Bahçeli, başkanlık keşmekeşini sonlandırmak için referandum önerdi. Buna tepki gösteren çok kişi de var. Ama ben referanduma değil, bu ülkeyi tıkayan başkanlık sistemine hayır demenin gerektiğine inanıyorum. Bu tartışma her belanın sebebi gösterildiği sürece sorunlara gerçek çözüm alternatifleri üretilemeyecek. İnsanlara 'neden referandum istemiyoruz değil, neden başkanlık sistemine karşıyız' anlatılmalıdır.
    
15 Temmuz süreci ve olağanüstü hal durumu nedeniyle zaten bir anlamda başkanlık sistemini yaşıyoruz. Ülkede yüzbinlerce başkan varken ha bir eksik ha bir fazla diye de düşünebilirsiniz. Ama asıl bizim beklentimiz referandum gerçekleşir ve başkanlık sistemine halk onay vermezse ülkeyi yönetenlerin nasıl bir tutum gösterecekleridir. Bana göre asıl mesele budur.