Keramet yıllarda değil!...

Abone Ol

"2000'i üç geçtik. Biz yılları, yıllar bizi eskitiyor. Yenisi gelince eskilere karışıyor bir önceki. Yıpranmışı, yaşlanmışı, geride bırakılmak isteneni eskiye yüklüyoruz. Hepimizin tercihi, beklentilerimize sarmaladığımız yeniden yana. Yenide heyecan ve umut var...
Her şeyi öyle hızla eskitip sığıştırıyoruz ki tarihin yığıntılarına, dönüp bakamıyoruz bile ardımıza. Batık bankerler, naylon faturacılar, hayali ihracatçılar, ithal prensler, siyasetin bulaştığı mafyalar, çeteler, hortumcular, skandallar, depremle, terörle yitirilen canlar, ekonomik krizler, siyasal krizler, tarikat-siyaset ilişkileri ile  postmodern ve sivil darbeler, kronik enflasyon ve katlanan borçlar... Geçmişteki hataların ağır bedeli popülizmle uyuşturulan hafızamızı da taşıyan omuzlarımızda...
Bilgisayarımın belleğini tararken, "Hoş geldin 2000" başlıklı yarım kalmış bir yazıya rastladım. Hani 2000'li yıllarda herşey çok farklı olacaktı ya?.. Tüm beklentilerimiz yeni yüzyıla yüklenmişti... Şöyle yazmışım: "Hepimizin dilindeydin. İki kala, bir kala diye sana atıfta bulunmadan konuşmaz olmuştuk. Seni herşeyin bir anda düzeleceği milat gibi gösterir olduk. Herşeyi kendi dışımıza soyutlamaya alışkın olduğumuz üzere, neyi nasıl değiştirebiliriz diye kendimizi sorgulamak yerine seni herşeyi değiştirecek bir süreç olarak algılamayı tercih ettik. Kerametin sende değil, kendimizde olduğunu fark etmemiz umarım fazla zaman almaz. Çünkü değişimin miladı olabilmen, takvimdeki rakamların değişimine değil, bizim değişmek konusundaki kararlılığımıza bağlı.
2000'li yılların Türkiyesi'nin aynı kalamayacağı konusunda adeta ittifak kurmuş gibi yüksek beklentilere odaklaşmış konuşmalar yapıyoruz. Biz seni bir kurtarıcı ilan ettik bile. Değiştirmemiz gerekenlerin listesi çok uzun. Hepsini sıralayıp seni birden ürkütmek istemem. Kendi adıma değişmesini istediklerimden çok, 1900'lü yıllarda bırakabilmeyi istediklerim var. Seninle gelişmeyi paylaşmayı dilerdim. Sorunlarımızın sende ve sana rağmen sürdüğü bir süreci yaşamayı kuşkusuz istemiyorum. Umutlu olmak istiyor, ancak umutlarımızı senden geleceklere endekslediğimizi gördükçe umutsuzlanıyorum..."
Hepsi bu kadar yazdıklarımın... 1900'lü yıllarda bırakmak istediğim siyaset din ilişkisiydi. Hangi parti olursa olsun, halkın dini duyguları üzerinden politika yapmayı geçmiş yüzyıla gömmeliydi ki, Türkiye gelişmenin kapısını aralayabilsin. Tam tersi olmadı mı?!..
Her değişim gelişme anlamına gelmiyor. Bazen öyle değişimler yaşıyorsunuz ki, yıllarca uğraş verip elde ettiğiniz kazanımlarınız kayıplara karıştırıveriliyor...
Tatil gününe yaraşır güzel, hoş şeyler yazmak üzere geçmiştim tuşların başına. Suç bilgisayarımın belleğinde... Bellek tutulmasına uğratılan beyinlerimiz hazır unutmaya, uyutulmaya...
Yarın bıraktığmız yerden devam edecek olsak da herşeye; yine de en güzeli, en iyiyi dilemek istiyorum, hem özel alanınızda; hem de talan edilmek istenen kamusal alanda...
İyi, güzel ve doğruda birleşmek istiyorsak, bunun mücadelesini vermek zorundayız... Keramet yıllarda değil, bizde...
Herkese mutlu yıllar..."
Yukarıdaki satırları 1 Ocak 2004 tarihinde yazmıştım. "Umutlu olmak istiyor, ancak umutlarımızı senden geleceklere endekslediğimizi gördükçe umutsuzlanıyorum..." tespitimde haklı çıkmamış olmayı dilerdim.
Her yıl dönümünde olduğu gibi yine en iyi dileklerimizle vedalaşacağız 2018 ile... Önce sağlık dileyeceğiz birbirimize... Ülkemize bolluk bereket diledikleri günler geride kaldı büyüklerimizin.... Huzur, barış, güven, adalet dileğimiz öncelikli şimdilerde... Demokrasiyi askıdan indirmeyi de dileyelim...
Mutlu yıl ve iyilik dileklerinize katılırken; Vaclav Havel'in bir saptamasını paylaşmak istiyorum: "Her şeyin iyiye döneceğini umut etmek için pek çok nedenin bulunduğundan bu yana epey zaman geçti"ği aynı zamanda, "her şeykötüye giderse felaketin son felaket olacağından korkmamız için hiçbir zaman bu kadar çok neden olmamıştır" ise......."
"Umut güzel şey, olmadan yaşayamaz, üretemeyiz ama kendiliğinden bir şeylerin olması dileği tek başına ise, bunun adı umut olmaktan çıkar, mucize olur..." diye ekleyerek; (U)MUTLU YILLAR!...