DÜNYA

Kolezyum Anıtı da Pisa Kulesi gibi eğiliyor

Abone Ol


40 SANTİM EĞİLMİŞ

Bir yılı aşkın bir süredir kapsamlı çalışmalarını sürdüren heyetin elde ettiği ilk verilere göre, Kolezyum’um güneye bakan tarafı, yatay yüzeye düz oturmak yerine, 40 santimetre kadar bir eğim gösteriyor. Bilim adamlarının bir yıldır bildiği öne sürülen bu gerçek, Corriere Della Sera gazetesinin haberiyle kamuoyunun bilgisine de sunulmuş oldu. Her yıl yaklaşık 4 milyon turistin ziyaret ettiği devasa, yuvarlak antik yapı üzerinde yapılacak olan incelemelerin bir yıl kadar daha sürmesi öngörülürken, heyette yer alan Yapı Mühendisi Giorgio Monti, anıtın kuzey ve güney yüzlerindeki halkaları arasındaki denge farkının nedenini, “Kolezyum’un oturduğu, 13 metre kalınlığında, ‘simit’ şeklindeki alt döşeme betonunun içinde, bir kırık meydana gelmiş olabilir” teziyle açıklanabileceğini belirtti.

KOLEZYUM İKİYE Mİ AYRILIYOR?


Kolezyum’un tabanında meydana geldiği tahmin edilen kırığın büyümesi halinde, anıtın yan yatmaya devam edeceği gerçeği gün yüzüne çıkarken, Kolezyum Anıtı Direktörü Rossella Rea, “Jeoradar (yer radarı) gibi uygun araçlarla daha fazla karotaj çalışmaları yaparak, bu durumu doğrulamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Rea, ilk verilerin netliğe kavuşması halinde, iki farklı yapıya sahip anıtla karşı karşıya kalacaklarını belirterek, “Bu noktada onları yeniden ilişkilendirmek durumunda kalırız” dedi. Rea, bu durumda nasıl bir müdahalede bulunacaklarını ise, “Pisa Kulesi için nasıl bir çözüm bulunduysa, Kolezyum için de en uygun çözüm ele alınacaktır ama bunları konuşmak için henüz erken” diye açıkladı. Rea, “Mücevher gibi” diye tanımladığı Kolezyum gibi bir yapıyı ayakta tutmak, restore etmek ve temizlemenin bedelinin ise yılda 4 milyar Euro’yu bulabileceğini söyledi.

ARAÇLAR, KOLEZYUM’U BİTİRİYOR

Heyette izleme faaliyetlerini koordine eden Mimar Fabio Fumagalli de yapı ve zemin üzerinde oluşan dinamik titreşimlerin etkisini ölçtüklerinin altını çizerek, araç trafiğinin, yapıya sürekli stres yüklediğini belirtti. Fumagalli, otomobillerin, metrodan daha çok tarihi yapılara zarar verdiğini belirterek, “Kolezyum’un yakınından geçen metro trenleri, birkaç dakika arayla seyrediyor. Ancak araçlar (otomobil, motosiklet, otobüs v.s.) sürekli bir geçiş halinde ve yarattıkları titreşimle yapının yıpranmasını hızlandırıyor” diye bilgi verdi.