Mavi Vatan ve CHP’nin sessizliği

Abone Ol

Ülkemiz siyasi anlamda gerçekten çok hareketli. Gün geçmiyor ki yeni bir konu ile toplumun kafası karıştırılmasın. Nitekim son günlerde CHP’den gelen açıklamalar gerçekten de bu ülkede birilerinin bizi çok farklı alanlara taşımak isteğinin bir göstergesi. Bazen komik geliyor söylenenler, hatta isyan edecek hale geliyoruz, şaşırıyoruz ama her biri bir hedef doğrultusunda sunuluyor topluma.

Haklı haksız veya hedef nedir diye bakmadan giriyoruz birbirimize.
Tabii bu da en çok bu incileri ortaya saçanlara yarıyor. Toplum normal şartlarda kabul edemeyeceği birçok uygulamayı, düşünceyi veya gerçekte toplumun, ülkenin menfaatine olmayan bir şeyi dolaylı olarak kabul ediyor tartışmalar sonunda.
İşin garibi genellikle de birçok olayda “Ortaya atılan iddialar, düşünceler arkadaşımızın şahsi düşüncedir, bizi, partimizi bağlamaz” deyip işin içinden çıkıyorlar.
Pirincin taşını ayıklamak da hep bizlere, vatandaşa düşüyor.

Alın size Sayın Ünal Çeviköz’ün günlerdir insanları birbirine düşüren yeni bir iddiası.
"Mavi Vatan'ın tarifine baktığınız bu aslında zaman egemenlik haklarının ötesinde alanı kapsayan ve bu şekilde egemenliğin daha geniş bir alana yayılmasını öngören bir kavram. Mavi Vatan diye bu 200 mile kadar uzanan alanı da kendi egemenlik alanınız olarak görürseniz, o zaman saldırgan ve yayılmacı bir algı yaratırsınız."
Memlekette yeterince sorun yok ya.
Gerçi buna iddia veya sorun demek çok yetersiz kalır.
Neydi Mavi Vatan?

Mavi vatan deniz yetki alanlarımızın sınırlarını gösteren 462 bin km kareyi kapsayan bir alandır. Uluslararası anlaşmalara göre deniz yetki alanlarımızın sınırlarıdır. Ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan denizlerdeki canlı veya cansız kaynaklardan faydalanma hakkımızdır. Nitekim Libya ile deniz yetki alanlarımızı belirleyen kıta sahanlığımızın sınırları 18 Mart 2020'de BM'ye de bildirilmiştir.
Sayın Çeviköz’ün açıklamasına içimizden çok şey söylemek geliyor ama olmuyor. Dolayısıyla biz bu ülkeyi seven, haklarımızın ne olduğunu bilen yetkili ağızlarla Sayın Çeviköz’ün açıklamasına yanıtlar bulalım.
Sayın Baykal’ın kızı Aslı Baykal ile başlayalım.
"Mavi Vatan emperyalizm değil, hakkına, hukukuna Akdeniz'de sahip çıkmak. 'Buralar da vatandır' demek. Yunanistan'ın bu kadar saldırgan olduğu, hukukumuza el attığı bir ortamda Mavi Vatan söylemini düşmanlık yaratıcı, saldırganlık gibi sunmak ana muhalefet için olacak iş değil."

Bu sözlere ne gariptir ki CHP saflarından destek çıkan olmadı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ise "Ülkemizin deniz yetki alanını sadece kara sularıyla sınırlandırmaya çalışan anlayış, ancak ve ancak bir cehalet ya da ihanetin yansıması olabilir" diye Çeviköz’e yanıt verdi.
CHP de Sayın Kılıçdaroğlu’nun dış politikalardan sorumlu başdanışman sıfatını taşıyan Sayın Çeviköz’e Mavi Vatan’ın isim Babası Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı da şöyle yanıt verdi.
“Bakıyoruz muhalefet Yunanistan ile aynı cepheden, özellikle CHP sıralarından konuşarak Mavi Vatan kavramını hedef alıyor ve Mavi Vatan'ı yayılmacı bir kavram olarak nitelendiriyor. Mavi Vatan'ı savunmak milli bir duruş gerektirir. CHP'de bu milli duruş var mıdır onu bilemeyiz. Onu kendileri sorgulasınlar. Ülkemizin deniz yetki alanını sadece kara suları ile sınırlandırmaya çalışan anlayış ancak ve ancak bir cehalet ya da ihanetin yansıması olabilir. Mavi Vatan'ı yayılmacı, genişlemeci, askeri bir politika şeklinde tarif edenlerin Rum ve Yunan ikilisi olduğunu hatırlatırım. Mavi Vatan kavramını eleştirenlerin de kimlerin uzantısı olduğu ortadadır.”
Bu sözlerin üzerine söylenebilecek başka bir söz bulamıyorum.
Nitekim Karadeniz’de son bulunan Tuna-1 ismi verilen doğalgaz rezervleri Karadeniz Ereğlisi ilçesinin 175 kilometre açığındadır ama hiç kimse çıkıp da sizin orada ne işiniz var dememiştir.
Yayılmacılık deniyorsa hala, Yunanistan’ın sahip çıktığı 600 km lik alana bakmak yeterli.
Ama benim en çok merak ettiğim CHP’li ulusalcı dostlarımızın bu sözlere nasıl yanıt verecekleri. Kendi görüşüdür mü diyecekler yoksa kulak ardına yatmaya devam mı edecekler?