Gülseren E. Yeniçay - Bir yıl önce Balçova Belediye Başkanı seçilen Fatma Çalkaya, sorunsuz ‘mis kokulu’ bir ilçe için gecesine gündüzüne katarak çalışıyor. Salgın sürecinde Balçova’da her ailenin evinde erzakının olmasını sağlayan Başkan Çalkaya, Balçovalıları güzel ve güneşli günlere inandırdı.

Bugünkü durağım ‘Balçova!’ Önce, bir zamanlar ‘kuş uçmaz, kervan geçmez!’ denilen, Karaburun’dan ve onun kadın belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan’dan söz etmiştim.
Mücadelesini anlatmaya çalışmıştım, hukukçu Kadın Başkanın. Ve bugün de konuğum yine İzmirli bir kadın Başkan Fatma Çalkaya! Kim bilebilirdi onun da kısa sürede böylesine halkın sevgili Başkanı olacağını, ‘Hizmet Bayrağını’ önceki Başkan sevgili eşi Mehmet Ali Çalkaya’dan alarak çok daha yukarılara taşıyacağını.

Vefa, Balçova’da ortaya çıktı

Hatırlıyorum birçok belediye başkanı ve adayı gibi Mehmet Ali Çalkaya bir seçim tuzağına düştü, düşürüldü. Süre olduğu için yerine yeni bir adayın gösterilmesi gündeme geldi.

Balçova’da CHP’nin başarısını bilmeyen yok. Aynen İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi, Balçova’da da CHP’nin göstereceği aday büyük olasılıkla ve büyük oy farkı ile seçilecekti. Tabii bu kendini siyasete adayan onlarca kişiyi ve yakınlarını harekete geçirdi. Gerçekten tüm partiler başkan adaylarını sevilen isimlerden seçiyordu. İşte bu arada ‘vefa’ ortaya çıktı. Madem Mehmet Ali Çalkaya aday olamıyordu, 15 yıldır bilfiil CHP içinde siyaset yapan, kadınları organize eden, aynı zamanda turizmciliğinin yanı sıra kooperatifçi ve ‘sosyal hizmetler’ eğitimi de alan eşi Fatma Güçlü Çalkaya aday gösterilmeliydi. Ve ‘vefa’ galip geldi.

Gücü ortada ve kadınlarda

Bu arada herkes merak ediyordu; Acaba, iki çocuklu yeni başkan Fatma Çalkaya ‘güçlü’ çıkacak mıydı? Yani eşinin ya da bir başkasının etkisi altında kalacak mıydı? Bu düşüncelerin benzerleri yıllardır görülüyor, konuşuluyordu bazı kentlerde. Ama ne beklenen ne de korkulan oldu!
Çok iyi anımsıyorum, Mehmet Ali Çalkaya sabah erkenden kalkar, temizlik işçileri gibi mesaiye başlar, kenti yürüyerek, bazen de bisiklet ya da bir araçla gezer, sorunları yerinde belirlerdi. Geçerli bir yaşam tarzıydı bu. Ve şimdi aynı güzel sistemi bir yıllık Başkan Fatma Çalkaya’da görüyoruz...
Balçova’da yaşayanlar bilir. Ve de hepsinden önemlisi, seçilir seçilmez 15 yıldır taşıdığı ‘CHP’ rozetinin yerine ‘Türk Bayrağı’ rozetini takmasıydı.

Sosyal belediyecilik

Peki bir yıl içinde ne yaptı Fatma Başkan? İfadesine göre her şeyden önce,  Balçova’da Sosyal Belediyecilik tam gaz. Şu sözlerine de katılıyorum; "Balçova; çocukların mutlu, yaşlıların huzurlu doğal güzellikleriyle şanslı bir ilçemiz..."
İzmir’in belki de önemli yeşil alanları Balçova sınırları içinde bulunuyor. Şimdi sözü, Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya’ya bırakıyorum. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinden bugüne kadar yaptıkları çalışmaların değerlendirmesinin özeti şöyle:

Sosyal yardımlara öncelik

"1 yıllık çalışmalarımız hedeflediğimiz ve vatandaşa seçim döneminde söz verdiğimiz doğrultuda devam ediyordu. Yaşanan küresel salgın nedeniyle tüm dünya da olduğu gibi biz de bu çalışmalara ara vermek zorunda kaldık. Ama verdiğimiz sözlerin bir bölümünü hayata geçirdik.
Bunların başında Kültür Merkezi ve Cemevi’mizin yapımı var. İki yatırımımızda önemli ölçüde tamamlandı. Bir anaokulu açtık, çocuklarımıza bilişim atölyesi açtık. Kadınlarımız için 2 tane semt spor merkezi açtık. Semtevleri’nde ve Kooperatifimizde üretilen ürünlerin satışı için bir satış merkezi açtık. Yaşlı Olgun Merkezimiz için bir vakıfla protokol imzaladık. Ayrıca sosyal projelerimizi de eksiksiz yerine getirdik.’

Her gün sıcak yemek

Tüm çalışmalarını bir program çerçevesinde yürüttüklerini ifade eden Başkan Çalkaya “Öncelikle ilçemizde temizlik ve hijyen çalışmalarını en üst seviyeye çıkardık. Tüm kamu kurumlarını, okulları, camileri, parkları, eczaneleri ve kuaför salonlarını temizledik ve dezenfekte ettik. İlçemizin değişik noktalarına dezenfekte cihazları bıraktık. Bu salgının dar gelirli vatandaşlar ve işyerleri kapanan vatandaşları ciddi bir şekilde etkileyeceğini biliyorduk. Bunun için önlemler aldık. İlk olarak aşevimizin kapasitesini artırdık. Her gün 1000 yaşlı ve kimsesiz büyüğümüze 5 çeşit sıcak yemek ulaştırıyoruz. Bunun yanında 250 sağlık personelinin öğlen yemeklerini karşılıyoruz. Binlerce aileye sosyal yardım paketlerimizi ulaştırıyoruz. Meclis üyelerimizin girişimleriyle hayırsever insanlarında katkısını birleştirerek, Balçova’da her ailenin evinde yiyecek erzakının olmasını sağladık. Yine sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde vatandaşlarımızın ekmek, süt, çocuk bezi gibi acil ihtiyaçlarını kapılarına kadar ulaştırdık” dedi.

Her eve maske

Bu salgının en sıkıntılı konusunun maske olduğunu vurgulayarak Balçova’da her eve maske ulaştırdıklarını belirten Başkan Fatma Çalkaya “Maske dağıtım işi aksayınca halkımız maskeye ulaşamadı. Biz vatandaşımızı maskesiz bırakmamak için ilk başta Semtevi gönüllülerimizin yaptıkları maskeleri ve hazırladığımız dezenfektanları bizden talep eden vatandaşlara ulaştırdık. Pazaryerine gelen her vatandaşımıza ücretsiz maske ve eldiven dağıttık. Sokağa çıkma izni verilen büyüklerimize ve çocuklara maske dağıttık. Ancak gelen talep çok fazlaydı. Biz de maske dağıtım ağını geliştirdik. Son olarak geçen hafta Balçova’daki tüm evlere yani 40 bin konuta dörder adet maske ulaştırdık. Salgın döneminde 80 bin nüfuslu ilçemizde 350 bin maske dağıttık. Bu sayı bizim nüfuzumuzun 4 katından fazla” diye konuştu.

Sosyal çalışmalar

Balçova’da salgın döneminde sosyal anlamda çalışmalar yaptıklarının da altını çizen Fatma Çalkaya “Öncelikle bizim için çok önemli olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladık. Masal kahramaı giymiş animatör arkadaşlar ve süslediğimiz araçlar Balçova’nın her sokağına gitti. Tüm çocuklarımıza ulusal bayramımızın coşkusunu yaşattık. Belediye Tiyatro Gurubumuzun hazırladığı oyunu 23 Nisan’da internetten yayınladık. Bizlere internet aracılığıyla yolladıkları fotoğrafları da 100. Yıl anısına bir kitapta toplayacağız. ” dedi.

Gerçek çıplaktır...

Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, dikkatinizi çektiği gibi, her bir cümlesinde önemli çalışmalardan söz etti. Yani realist bir hareketle, ya da halkın tabiriyle yağlama- ballama yapmadı.
Her cümle genişletildiğinde kitap olabilecek bilgiler değil mi?
‘Tevazu mu diyelim yoksa ‘bilgi’ ve hatta belki size acayip gelecek ama ‘tecrübe’ mi?
Söyleyeceğim; Akıl yaşta değil, baştadır. Peki koronavirüsten sonraki, güncel durumda Balçova’da ne yapılıyor.. Tabii ki, olağan bir durum. Başkan da, ‘Koronavirüs salgını çıktıktan sonra özellikle yatırım hizmetleri biraz yavaşladı.’ diyor ve ekliyor; ‘Gücümüzü daha çok sosyal yardımlara ayırdık. Bu konuda da vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz.  Özellikle yaşlı ve işini kaybeden vatandaşlarımızı yalnız bırakmıyoruz.’
Ve gelelim İzmirlinin yıllardır sayfiye yeri, hava alma yeri, nefes alma, sıkıntılarını atma yeri olarak bilinen İnciraltı’na.

Sıkıntılı bölge; İnciraltı!

Kadın Başkan Fatma Güçlü Çalkaya, ‘İnciraltı turizm sağlık eğitim alanı olarak planlandı’ diyor ve devam ediyor: ‘Balçova imar açısından sıkıntılı bir bölge. İnciraltı, Balçova arsaları gibi konularımız var. Bu iki alanın planlanması ilçemizin önünü açacaktır. Benzer bir bölgemiz de Ilıcalar bölgesiydi. Balçova Termal Otel ile 9 Eylül Üniversitesi arasında kalan 300 bin metrekarelik bu alanın planlamalarını yaptık.  Bölge Turizm, sağlık ve eğitim alanı olarak planlandı...’

Umarım halkı arkasına alan Başkan Fatma Çalkaya’nın projeleri birileri tarafından bozulmaz...
Ya da çomak sokanlar çıkmaz. İnciraltı bizlerin, yani belirli yaşın üstündekilerin de ‘deniz banyosu’ yaptığımız yerdi. Sıcak günlerden önce, bahar aylarından itibaren Kültürpark'tan (Fuar) önce ailece gidip ağaçların altında yere serdiğimiz kilimlerin üzerinde piknik yaptığımız alanımızdı.
Daha sonra belediye plajı yapıldı. Sandal sefaları unutulmaz anlar yaşatırdı. Tabii bu arada Agamemnun ılıcaları ile mandalina bahçelerini unutmamak lazım.

Şanslı bir ilçe

Çalışmak motivasyon ile olur. Peki başkanın motivasyonu nedir?
Bakalım bu konudaki görüşü nedir? ‘İnsanların mutluluğunu görmek en büyük motivasyon.
Yaptığımız hizmetlerin insanların yararına olması onları mutlu ediyor. Beni ve çalışma arkadaşlarımı da motive eden bu mutluluk.’ Başkan konuşmasını şöyle bitiriyor: ‘Balçova birbirine saygılı ve komşusunu düşünen insanların yaşadığı, çocuklarının mutlu, yaşlılarının huzurlu olduğu ve doğal güzellikleri ile şanslı bir ilçe.’
Ben de kabul ediyorum. Son günlerde çiçek sektörüne sahip çıkılması bile başlı başına bir konudur.
Çiçek gibi, miss kokulu bir ilçemiz Balçova. Zaten bu güzellikleri tercih edenler mutluluklarını, güzelliklerini yaşayanlar da ‘Güzel günler, güneşli günler görüyoruz’ diyorlar Nazım Hikmet’i anımsatarak.

Her anneye çiçek

Balçova Belediyesi, Anneler Günü'nde örnek bir uygulamayla Balçovalı çiçek üreticilerinden alınan çiçekleri ilçedeki her anneye tek tek ulaştırdı. İlçede salgın nedeniyle işleri durma noktasına gelen Çiçek üreticilerine de destek olmayı hedeflediklerini belirten Başkan Çalkaya, “Bu salgın, insanların hayatını devam ettirmesi için tarımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Ülkemizde de her türlü tarım ürününün ve üreticilerin desteklenmesi gerekiyor. Biz çiçek üretim kooperatifimiz ile görüştük. Diğer üreticiler ve esnaf gibi onlar da çok zor zamanlar yaşıyorlar. Bu kampanyamız sayesinde hem üreticilerimize destek olduk hem de annelerimizi sevindirdik” diyor.

Zaman yetmiyor

Ve gelelim, başlangıçta anlattığım ve yaptığım yoruma. Balçova’nın kadın başkanına klasik soruyu soruyoruz: ‘Gününüz nasıl geçiyor? Ve işte yanıtı, ‘Zorlu güne erken başlayıp geç bitiriyorum!’ Ve nedenini şöyle dillendiriyor, ‘Çünkü çok çalışmamız gerekiyor. Hatta bazen günün saatleri yetmiyor diyebilirim. Ama çalışmak hiç zor gelmiyor. Bizim bir hedefimiz var. İnsanların mutlu olduğu, çocukların yatağa aç girmediği bir ülke istiyorsak; Daha çok çalışmamız gerekiyor!’