Sevgili kurbanı Güleda kaçmak için saatlerce mücadele etmiş

Abone Ol

Isparta Valiliği, Cankel'in 17 saat süren mücadelesine rağmen öldürülmesinde kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddiaları üzerine inceleme başlatırken, Isparta Kadın Meclisi öncülüğünde sınıf arkadaşları ve üniversite öğrencilerinin katılımıyla, Cankel'in kaldığı apartın önünde protesto gösterisi yapıldı.
Osman S. adlı üniversite öğrencisi, tanık olduğu anları anlatmak istemediğini söyledi. Osman S.'in ifadesine polisin bilgi amaçlı başvurduğu bildirilirken, söz konusu öğrencinin, katil zanlısıyla geldiği Cankel'in evine geldiği ilk anda konuşan, daha sonraki saatlerde de Cankel'in telefonla aradığı kişi olduğu bildiriliyor.

Darp etmiş

Katil zanlısı Zafer Pehlivan'ın ikinci kaçma girişiminin ardından yakaladığı Güleda'yı apartın önünde darp ettikten sonra olay yerinde toplanan kalabalıktan korkup kaçmaya çalıştığı, bir kişinin onu peşinden koşarak yakalayıp, polis ekibinin yanına getirdiği de ortaya çıktı. Güleda hastaneye kaldırılırken, Pehlivan, otogara bırakılmış. Ancak Pehlivan, para çekip, taksiye binerek tekrar genç kızın yanına dönmüş. Isparta Fatih Mahallesi'nde bulunan bir apartta pazar günü yaşanan olayda, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Fotoğrafçılık Bölümü öğrencisi Güleda Cankel, ayrılmak istediği erkek arkadaşı tarafından öldürülmüştü. Cuma günü geldiği kentte, genç kıza ulaşmak için iki gün boyunca otogarda bekleyen, ardından da Güleda'yı tüm kaçma girişimlerine rağmen 17 saatin sonunda önce elleri ve kabloyla boğan, ardından da kalbinden bıçaklayarak öldüren Zafer Pehlivan ifadesinde genç kızın yakın arkadaşı Osman S.'den şöyle bahsetti: "17 Kasım günü saat 18.00 sıralarında Güleda'nın ışığını yanar şekilde görünce zilini çaldım. Kapıyı açtı, benim olduğumu görünce kapıyı kapattı. Dışarıdan konuşarak ikna ettim. Kapıyı açtı, içeri girdim. Yaklaşık 5 dakika sonra Osman geldi. Ancak kapıyı hafif aralayan Güleda, içeri almadı ve gitmesi gerektiğini söyledi. Bu sırada ben çıktım, Osman adlı kişiyle beraber aşağı indim. Benden Güleda'dan uzak durmamı istedi. Ben de '5 yıllık arkadaşım nasıl bırakırım?' dedim. Osman'la hem konuşuyor hem de yürüyorduk. Bu sırada Güleda'yı aradım. Açmadı. Apartın önüne gittiğimizde Güleda aşağıdaydı. Osman bana 'Biraz uzaklaş, ben Güleda'yla konuşmak istiyorum' dedi. Ben de uzaklaştım. Bir süre sonra yanlarına gittiğimde, Osman Güleda'ya dönerek, 'Zafer'e söylemek istediğin bişey var mı?' diye sordu. Bunun üzerine Osman'a gitmesini söyledim. O da gitti.

Yardım istemeye çalışmış

Zafer Pehlivan'ın ifadesi, Güleda'nın kaçışında Osman'dan yardım istemeye çalıştığını da gözler önüne serdi. Pehlivan, "Dışarı çıkmıştık. Markete gittik. Çıktığımızda kaçmaya başladı. Sonra durdu. Benden telefonunu istedi. Birini arayacağını söyledi. Aradığı kişinin Osman olduğunu görünce telefonu elinden alıp, kırdım. 'Ben Osman'a gideceğim' dedi. Hatta kaçtığı yer Osman'ın oturduğu sokaktı. Osman bu yaşananları öğrenmiş. Beni telefonla aradı. Nerede olduğumu ve konuşmak istediğini söyledi. Güleda kaş-göz işaretiyle söylememem gerektiğini anlattı. Ben de Muğla'da olduğumu söyledim. Hatta Muğla'daki adresimi de verdim. Osman, Muğla'ya gelip konuşmak istediğini söyledi. Telefonu kapattıktan sonra Güleda, 'Bak ne kadar iyi biri. Arayıp soruyor' dedi. Bunun üzerine tartıştık, önce boğazını sıktım. Sonra kabloyla boğdum. Ölmediğini görünce de mutfaktan aldığım bıçağı kalbine sapladım" dedi.