Sınavda başarının yolu, aile desteği

Abone Ol
Gülçin Karaegemen - Koç Üniversitesi ve Türk Psikologlar Derneği işbirliği ile düzenlenen "Ailelerin sınavı: Çocuğunuz sınava giriyor, ya siz?" başlıklı seminer dizisinin İzmir ayağı Movepick Otel'de gerçekleştirildi. Daha önce Antalya, Eskişehir, Gaziantep gibi şehirlerde verilen eğitimlere İzmirli veliler yoğun ilgi gösterdi. İki saat süren ve ücretsiz olarak gerçekleştirilen seminerde, çocukları sınava girecek ailelere tavsiyelerde bulunularak, sınav kaygısını yenme yolları hakkında bilgiler de aktarıldı. Semineri veren Dr. Yasemin Sohtorik İlkmen, "Biraz sınav kaygısı, motivasyonu ve dikkati arttırarak çocuklarınızın daha başarılı olmasına sebep olur. Ancak üst düzeylerde yaşanan kaygı, çoğunlukla kapasitenin altında performans gösterilmesiyle sonuçlanır. Evde yaşanan stres ortamı da kaygıyı arttıracağı için çocuklar üzerinde olumsuz etkisi vardır. Bu sebeple aile içinde bulunduğu stres ortamını olabildiğinde çocuğuna yansıtmamalıdır" dedi.

Bunları yaparak destek olun

"Ülkemizde özellikle üniversite sınavı öğrencilerin geleceklerini garantiye almaları için aşmaları gereken en büyük engel haline gelmiştir" diyen İlkmen, üniversite sınavının öğrencilerde olduğu kadar ailelerde ve öğretmenlerde de yüksek kaygı yarattığını vurgulayarak, "Aile desteği olan çocuklar sınav kaygısı ile daha etkin biçimde başa çıkabiliyorlar ve daha az kaygı yaşamış oluyorlar" diye konuştu. İlkmen, hemen hemen herkesin üniversite sınavı öncesi kaygılar yaşadığını belirterek, aile olarak sınava girecek çocuğa nasıl destek olunması gerektiğini şöyle anlattı:
- Çocuğunuzun kaliteli zaman geçirmesi için fırsatlar yaratın: Ailelerin çocuklarıyla yapmaktan keyif aldıkları aktivitelerden vazgeçmemeli. Çocuğunuzla birlikte balık tutun, konsere gidin, çocuğunuz spor yapıyorsa yaptığı spora devam etmesini sağlayın. Bu dönemde sınav endeksli bir düzenleme 'olağanüstü durum' mesajı verecek ve kaygının artmasına sebep olacaktır.
- Çocuğunuzun 'biricik' olduğunu kabul edin: Onu başkaları ile kıyaslamayın. Her bireyin öğrenme tarzı, dikkat süresi, ilgisi, becerisi farklıdır. Çocuğunuzun kendine has yapısını tanıyın. Ona uygun çalışma yöntemlerini, programlarını bulması ve uygulaması konusunda destek verin.
- Ona nasıl hissetmesi gerektiğini söylemeyin: Çocuğunuzun duygularıyla ilgili konuşmaya teşvik edin, onu kaygılandıran şeyleri sizinle konuşabilmesi rahatlamasını sağlar, çaresiz hissetmesine engel olur. Ancak ona 'böyle hissetmemelisin', 'kaygılanacak bir şey yok' gibi ifadeler kullanmanız, çocuğunuza onu anlamadığınızı düşündürebilir.
- Sınavı 'ya hep ya hiç' meselesi haline getirmeyin: Sınav sonucuna değil, sürecine odaklanın. Elinden gelenin en iyisini yapmış olmasının olacağı sonuçtan daha önemli olduğuna inanın ve bunu vurgulayın. Sınav sonucu ne olursa olsun önünde hayatına devam edeceğine ve farklı alternatifleri olacağını unutmayın.
- Ailenin yapacağı en iyi şey çocuğuna iyi bir model olmaktır: Anne babaların kendi yaşadığı ortamlarda, olaylarla iyi başa çıkabildiğini gören çocuğu onları örnek alabilir ve bu olumlu modeller çocuğun zorluklarla mücadele etme konusunda gencin cesaretini arttırır.
- Çocuğun girdiği sınav onun zekasını, kişiliğini, kişisel değerini ölçen bir sınav değildir: Sınavlar edinilen bilgi düzeyini ölçmeye yardımcı araçlardır. Örneğin matematikten kötü alması, onun konuları tam olarak anlayamadığı anlamına gelebilir; onun beceriksiz biri, başarısız bir öğrenci, matematikten anlamayan biri veya sorumsuz bir kişi olduğu anlamına gelmez.
İlkmen, "Sınava hazırlıklı olun, nefes alma ve gevşeme egzersizlerini öğrenin, sınav hakkında olumlu düşünün, kendinizi başkaları ile kıyaslamayın, sağlıklı yaşamaya çalışın" diyerek üniversite sınavına hazırlanan gençlere de başarılı olmaları konusunda tüyolar verdi.