Türk insanı ve cam

Abone Ol


İzmir gibi, Türkiye'nin en modern şehri olduğunu iddia eden bir yerde bile bu cam kırıklarından geçilmiyor. Çünkü insanımız eğitimli gibi bile görünse, eline cam şişeyi aldı mı dayanamıyor, adeta kurşun sıkar gibi çevreye fırlatıyor. Emin olun, ertesi gün bu cam kendinin yada çocuğunun bir yerine batsa en sert tepkiyi de yine kendi veriyor. Bir gün önce o camı oraya kendisinin attığını unutarak.

Bitsin artık bu şişe ve cam düşmanlığı. Çünkü kırılan her şişe yerine göre, çok değişik sonuçlara yol açıyor. Zaten çok az olan, ve Sık sık ortaya çıkan orman yangınlarının sebebinin bu olduğu düşünülüyor mesela. Üstelik, yürüdüğümüz, bisiklet bindiğimiz, oturup kalktığımız, çoluk çocuğumuzun oyun oynadığı alanlardaki cam kırıklarının yarattığı tehlike bir yana, bizim medeniyet seviyemizi de göstermeye yetiyor. Hepimiz için, daha yaşanılabilir bir dünya için, cam ve can kırıkları olmayan bir dünya için, şişeleri kırmayalım, kırdırmayalım.

Gözü kapalı yürüyebileceğimiz, bisiklet sürebileceğimiz, ormanları yanmayan, ayakları kesilmeyen insanların rahatça yaşadığı dünya için biraz daha dikkat, biraz daha saygı lütfen.