Yırca'da kesilen ağaçlarla ilgili ilginç karar

Abone Ol


Binlerce zeytin ağacının kesilmesinin ardından Danıştay 6'ncı Dairesi'nden, 'yürütmeyi durdurma' kararı çıktı. Bunun üzerine de, araziye çevreleyen tel örgütler köylüler tarafından söküldü. Yeni zeytin fidanları dikildi. Danıştay'ın, kararının ardından 50'si özel güvenlik görevlik görevlisi, geri kalanı inşaat işçisi olmak üzere yaklaşık 100 kişinin işine şirket tarafından son verildi.

Bunun yanı sıra, şirket yetkilileri ve özel güvenlik görevlileri de, yaralanan, yerlerde sürüklenen köylülerin, kendilerini dövdükleri gerekçesiyle şikayetçi oldu. Şikayet üzerini harekete geçen jandarma ekipleri, yasal zorunluluk gereği, aralarında kadınların da bulunduğu köylülerin 'şüpheli' olarak ifadesini aldı.

KORUMA GÖREVİ İÇİN İLGİNÇ KARAR


Yürütmeyi durdurma kararının verilmesinin ardından Danıştay'ın kesin kararının beklendiği şu günlerde, İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü de, köylülere ait 390 dönüm arazi üzerinde iş makinelerinin söktüğü zeytin ağaçları için sayım çalışması başlattı. Görevlilerin sayımı sonrasında, son gün, aralarında 80 yaşının üzerindeki ağaçların da bulunduğu 5 bin 700 zeytinin köklendiği tespit edildi. Daha önce de iki kez araziye giren firmanın elemanlarının, toplamda 6 bin 666 zeytin ağacını yerinden söktüğü belirlendi.

Bunun sonrasında bu ağaçların yargı süreci tamamlanana kadar korunması için ise, ilginç bir yöntem kullanıldı. Mal Müdürlüğü, şirkete para cezası verdiği için kamu bünyesine geçen bu ağaçları, korumaları için, onları yaşatmak adına direnen köylülere, yediemin olarak teslim etti. Artık katledildikten sonra arazide korumaya yüz tutmuş olan ağaçları başta Yırca Mahallesi Muhtarı Mustafa Akın olmak üzere köylüler, zarar görmemeleri için korumak zorunda kaldı.

EVLATLARIMIZIN CANSIZ BEDENLERİ BİZLERE VERİLDİ

Kararla şaşkına döndüklerini belirten Muhtar Mustafa Akın, zeytinleri toprakta dikiliyken koruyamadıklarını ama kendilerine bu şekilde cansız gövdelerini koruma görevi verildiğini söyledi. Muhtar Akın, “Hukuki süreç sonlanana kadar bizim korumamız altında kalacaklar. Ondan sonra ihaleyle mi satılır yoksa köylüye mi verilir bilmiyorum. Acı bir durum. Evladını öldürüyorlar, elinden koparıyorlar, sonra da 'al cenazesini sakla' diyorlar. Resmen dalga geçiyorlar" dedi.