Hafta sonu arkadaşlarımızla buluştuk.
Her hafta bir konuyu ele alıyoruz.
Bu kez içimizden biri 'Sağlık için en önemli konu nedir?' dedi.
Ben 'Suyu seviniz. Güne iki bardak su içerek başlayıp, gün boyunca 2-2,5 litre su tüketmeye çalışınız...' dedim.
Zaten tüm diyetisyenlerin de ilk şartı bu.
Birçok hanımın hatta beyin içtiği su belli olsun diye yanlarında 'şişelerle' gezdiğini de biliyorum.
Dahasını uzmanlar şöyle açıklıyor:
'Her sebze ve meyveyi mevsiminde en az iki defa tüketiniz. Doğanın tamamını kullanmış sayılırsınız.
Çocuklar için sütü, büyükler için de özellikle yoğurdu her gün sofranızdan eksik etmeyiniz.
Böylece yaşamın sırlarından biri olan probiyotikleri bünyenize almış olursunuz.'
Güzel ama şimdi moda gibi sağlık bilgileri de değişti.
Örneğin; önceki yıllarda bebeklere doğduğundan itibaren kaynatılmış su verilirdi.
Şimdi ise bu kesinlikle tavsiye edilmiyor.
Hatta en az altı ay boyunca bebeğe su içirilmiyor.
Gerekçe ise anne sütünden bu ihtiyacını karşılaması.

Evimizde olmalı

Neyse devam edeyim:
Hasta olmasanız bile, şifalı otları/bitkileri kullanarak vücut direncinizi (bağışıklık sistemini) kuvvetli tutabilirsiniz.
Evinizde kurutulmuş nane, ıhlamur, adaçayı, kekik, kuşburnu, fesleğen, keten tohumu, zencefil, çörekotu, günlük, yeşil çay ile soğan ve sarımsağı her zaman bulundurunuz.
Belki de bu saydığım isimleri 'Bunlar ne?' diye bilmeyenler bile çıkacaktır.
Her gün bunlardan en az birini kullanmaya çalışınız.
Çünkü bunlar vücudunuzun koruyucu şövalyeleridir.
Sarımsak, soğan, tere, maydanoz, nane, dereotu, roka, fesleğen türü yeşillikleri fazla tüketmeliyiz.
Bunlar ise vücudunuzun yakın korumalarıdır.
Sarımsak hoş olmayan kokusundan ya da çevremizdekileri nefesimizle rahatsız ettiğimiz için tercih edilmiyor olabilir.
Ama bu kokuyu yok etmenin ya da aza indirmenin yolları da vardır.
Ne bileyim taze nane yer ya da karanfil çiğneyebilirsiniz.

Birinin yararına ama...

Belki kasaplar kızacak ama uzmanların görüşü şu:
Yılda dört kez, on beş gün hiç et tüketilmemesi yararlıdır.
Zihinsel çalışıyorsanız kuru üzüm yiyiniz.
Beyniniz enerjisiz kalmasın.
Ekmek tercihinizi kepekliden yana kullanınız. Bağırsaklar kepekli tam posalarla tanışsın.
Her sabah 20 dakika derin nefes alıp verme çalışması yapılması, her nefes alımlarında 4-5 saniye nefesin içimizde tutulması çok yararlıdır.
Doğru nefes aldığın kadar hafiflersin.
Gülmeyi hiç ertelemeyiniz. Ruhunuzun en iyi ilaçlarındandır.
Fırsat buldukça toprağa çıplak ayakla basınız. Tüm olumsuzluklarınız toprağa geçer.
Her gün 5 dakika gözlerinizi kapatıp hiçbir şey düşünmemeyi öğreniniz. Bu sizin yeniden doğumunuz gibidir.
Yağ tercihinizi genelde zeytinyağından tarafa kullanınız.
Vücudunuz hep bunu bekler. Margarinleri fazla kullanmamak cildinize, kalbinize ve damarlarınıza verdiğiniz en büyük ödüldür.
Kahvaltının mutlaka tam yapılması, öğle öğününün orta, akşam öğününün de hafif alınması her daim iyidir.

Spor yapmak çok daha keyifli

Günün stresinden uzaklaşmak, dinlenmek, aileniz ya da arkadaşlarınızla iyi bir vakit geçirmek için Ödemişlilerin en çok tercih ettiği mekanlardan biri olan 125. Yıl Kültürpark'ta spor yapmak şimdi daha keyifli hale geldi.
Kent merkezinde 72 bin metrekare rekreasyon alanında, içinde 10 bin metrekare gölet, iskele çay bahçesi, yüzme havuzu ve spor komplekslerinin bulunduğu Kültürpak'a yeni dış mekan spor aletleri takıldı.
Ödemiş Belediyesi tarafından yeni monte edilen spor kompleksinde; twist, step, uzay yürüyüşü, kol çalıştırma, bacak çalıştırma, barfix gibi farklı yeni spor aletleri bulunuyor.

Seyranlık ve gerdanlık

Aliağa'nın en prestijli caddelerinden biri haline getirilen 'İzmir Caddesi'nde suyun, ışığın ve çeşitli renklerin görsel şöleni yaşanıyor.
Aliağa Belediyesi'nin 'Çağdaş Kent' projeleri kapsamında görsel ve estetik açıdan güzelleştirilen 'İzmir Caddesi' gündüzleri 'seyranlık' geceleri ise 'gerdanlık' olarak tanımlanıyor.
Özellikle geceleri romantik bir hava estiren 'İzmir Caddesi', muhteşem aydınlatmasının yanı sıra huzur verici ve samimi atmosferiyle de insanların içinde yaşamaktan ve gezmekten mutlu olduğu bir cazibe merkezi haline dönüştü.
Adeta bir tuvali andıran renkli ışıklarıyla Aliağa'yı gerdanlık gibi süsleyen 'İzmir Caddesi' geceleri renkli görüntülere sahne oluyor.

Başvuruları da kolaylaştırıldı

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde her türlü engellinin ihtiyaçları karşılanırken kayıt ve kabul işlemlerinde de kolaylıklar sağlandığını öğrendim.
Engelliler için 390 44 00 Nolu telefonun 'Engelli Danışma Hattı' olarak hizmet verdiğini belirten Başhekim Prof. Dr. Mehmet Özkahya internet üzerinden 1,5 dakikalık video görüntüsüyle işaret dili ve sözlü olarak bilgi verildiğini belirtti.
Artık tüm kamu kuruluşlarında; asansör, tuvalet, lavabo, müraacat bankosu v.b ortak alanlar, her özür grubuna hitap edecek şekilde düzenlenmesi şart.
Hatta; tekerlekli sandalye, elektrikli hasta nakli aracı sağlanmalı, gerektiğinde engelli kişilere bir personel refakat etmelidir.

***

MENEKŞE

Yörük kültürü tanıtılacak!


Yörük kültürünü yaşatmak ve tanıtmak amacıyla Seferihisar'ın Payamlı köyünde 'Yörük Şenliği' yapılıyor.
Seferihisar Belediyesi başta olmak üzere Tekeli Yörük Derneği, Karakoyunlu Yörük Derneği, Payamlı Köyü Muhtarlığı'nın katkılarıyla yapılacak Yörük Şenliği, yörük kültürünü halka tanıtacak.
Seferihisar Kaymakamı Resul Çelik ve Seferihisar Belediyesi Başkanı Tunç Soyer'in de katılımıyla gerçekleşecek olan etkinlik, bugün saat 11:00'da Payamlı Köy Kahvesi'nde başlayacak.
Bu sene ilki düzenlenen şenlikte, yörük kültürünün özellikleri tanıtılırken onlara ait kıl çadırı, deve de bulunacak.
Tüm halkın davetli olduğu etkinlikte yörüklerin geleneksel yemekleri olan gözleme, keşkek, keçi dondurması ikramları da yapılacak.

***

KILÇIK

*- Gördüğünü herkes sever, sen onda görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk istiyorsan; ten'e değil, kalbe dokunacaksın. (Bob Marley)
*- Kelebek gibidir aşk. Peşinden koştukça senden kaçar. En iyisi bırak uçsun, belki hiç beklemediğin bir anda gelip omzuna konar.