Biraz geç oldu ama önemini kaybetmediği için köşeme almaya karar verdim.
İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği (İZSİAD) Kadın Komisyonu, Anayasa Mahkemesi'nin 'Resmi Nikah yapmadan İmam Nikahı yapmayı' suç olmaktan çıkaran kararıyla ilgili biraz gecikmiş bir toplantı yaptı.
İZSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Kadın Komisyonu Başkanı Mukaddes Çelik, 'Bu kararın yaratacağı boşluk toplumun temel direği olan aile kavramını yok edecek. Çocuk yaşta evliliği, çok eşliliği teşvik edecektir. Özellikle kadın ve çocukların mağdur olmasına, sosyal-hukuksal ve ekonomik sorunlara yol açacaktır' dedi.

Hileli evlenme!

Kararın seçim haftası çıkması nedeniyle, siyasallaştırılmaması adına seçimden sonra açıklama yapmayı uygun gördüklerini belirten İZSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Kadın Komisyonu Başkanı Mukaddes Çelik, 'Anayasa Mahkemesi, Erzurum'daki yerel bir mahkemenin başvurusu üzerine, Türk Ceza Kanunu'nun 'birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören' başlıklı 230'ncu Maddesi'nin 5 ve 6'ncı fıkralarını iptal ederek, resmi nikah olmadan dini nikah kıyan çiftlere öngörülen 2 aydan 6 aya kadar olan hapis cezasını kaldırdı.
Bize göre bu iptal kararı; yaratacağı boşlukla; toplumun en temel kurumu olan aile olgusunu parçalayarak; çocuk yaşta evliliklerin ve çok eşliliğin önünü açarken, ileriki yıllarda kadınlar ve doğacak çocuklar açısından çok ciddi, sosyal- hukuksal ve ekonomik sorunları beraberinde getirecek, toplumsal bir travmaya sebep olacaktır' diye konuştu.

Toplumu oluşturan ana omurga

Amaçlarının insanların bireysel tercihlerinin kısıtlanması ya da yaptırım getirilmesi olmadığını ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bizler insanların nasıl yaşayacaklarına, tercihlerine, dini inançlarına karışılsın demiyoruz. Ancak toplumlar kurallar ve ortak paydalardan oluşurlar.
Toplumu oluşturan ana omurga da aile kavramıdır.
Aile toplumların direğidir.
Resmi nikah; aile kavramının, aileyi oluşturan erkek-kadın ve çocukların tüm haklarının sosyal ve hukuksal olarak korunma altına alınmasıdır.
Resmi nikah, evliliklerde özellikle kadın ve çocukların haklarının yasal güvenceye kavuşturulmasıdır.
Ailenin, dolayısıyla toplumsal yapının sağlıklı ve düzenli oluşmasını sağlayan ilk temel unsurdur.
Belki günümüz koşullarında hapis cezasının kaldırılmış olması sevimli, sempatik görülebilir, ancak bu imam veya farklı bir dinsel nikahla yaşamayı teşvik edecek, çocuk yaşta evliliğin önünü açacak, çok eşliliğe onay verecek bir hal almamalıdır.
Eğer, iptal edilen fıkraların yerine yeni ve çağdaş bir yorum, resmi nikahı teşvik edici bir madde konmazsa, karşılaşacağımız tablo maalesef ki budur. İnanın çok değil 3-5 yıl içinde resmi nikahsız birlikteliklerin doğurduğu sorunları konuşuyor oluruz.'

Yeni Meclis'te yeni düzenleme!

Yeni Meclis'in vakit geçirmeden kararın yarattığı boşluğu dolduracak bir düzenleme yapması gerektiğini vurgulayan Çelik, sözlerine şunları ekledi: 'Anayasa Mahkemesi'nin kararının kesin olması nedeniyle, bu kararın yarattığı boşluğun doğuracağı sorunların artmadan yeni bir düzenleme veya kanunla doldurulmasını, ailenin dolayısıyla toplumun korunmasını istiyoruz.
Bu toplantımızı kararın açıklandığı günlerde yapacaktık, ancak o günlerde seçim atmosferi olması ve olayın siyasallaştırılma ihtimali nedeniyle, açıklamamızı 7 Haziran'dan sonraya bıraktık.
Seçim sonuçlarına göre her ne kadar yeni hükümet kurulamamışsa da yeni meclis oluştu.
Sonuçta Meclis, yeni düzenleme veya kanun yapma yetkisine sahip.
Yeni Meclis'in ilk gündem maddelerinden birinin bu olmasını, hiçbir parti ayrımı yapmadan, tüm İzmir ve kadın milletvekilleri başta olmak üzere, yeni milletvekillerimizden talep ediyoruz.'
Yeni kurulacak hükümetten, yolsuzluk, vurgun, adam kayırma, adaletsizlik gibi kavramların incelenmesini istemek kadar bu Anayasa Mahkemesi'nin kararının da elden geçirilip, yeni bir yasal düzenleme yapılması ilk görevlerinden biri olmalı milletvekillerinin.

Orada ne oluyor?

'Erzurum'da iki gün önce sokakta sigara içen bir kadından yolda yürüyenler rahatsızlık duymuşlar...
Ramazan mübarek günde sigara içilmezmiş...
Saygı bekliyorlar, saygısızca davranarak...
Bu ülkede Aleviler Muharrem ayında oruç tutuyorlar...
Bütün lokantalar açık...
İçkili restoranlar açık...
Ben hiçbir Alevinin rahatsız olduğunu duymadım...
Şimdi birahaneler de kapanmış...
Hiçbirisinin Muharrem'de birahane kapattığını görmedim...
Bu nasıl bir saygıdır?..
Bu ülke giderek sünni muhafazakarlığın eksenine teslim oluyor...
Erzurum meselesi ise gerçekten vahim...
Daha bir ay önce bir kız çocuğuna bütün köy hunharca tecavüz etmişti orada.....
Hiç kimseden tıss ses çıkmadı...
Hiçbirisi o zaman rahatsız olmamıştı...
Şimdi sokakta sigara içen insandan rahatsızlık duyuyorlar...
Bu din falan değil aslında değerli dostlar...
Bazılarının yaşam tarzı dayatması...
Bu satırları bir İzmirli yazmış...'
Okudum...
Bir daha okudum...
İçinden başka manalar çıkarmaya çalıştım...
Ama sonuçta 'Doğru söze ne denir?' dedim...
İzmir'deki Erzurumlular da herhalde bizim gibi düşünüyordur.

Kadına şiddetin nedenleri

Kadına şiddetin devam ettiği Türkiye'de bu konuya dikkat çekmek ve yetkililerin etkin tedbirleri almasını sağlamak için İzmir'de 'Kadına Şiddet Çalıştayı' düzenlenecek.
Karşıyaka Belediyesi, Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Ege ve Dokuz Eylül Üniversiteleri ile İzmir Barosu öncülüğünde kasım ayında gerçekleştirilecek olan Kadına Şiddet Çalıştayı'nın hazırlık çalışmalarına Karşıyaka Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürü Turan Ateş başkanlığında düzenlenen üçüncü toplantıyla devam edildi.
Türkiye'de son yıllarda artan kadına şiddet olaylarının ardından, uygulanan şiddetin nedenlerini ve çözüm yollarını aranması için harekete geçen Karşıyaka Belediyesi, özellikle kadın ve çocuklara yönelik sosyal faaliyetleriyle gündemi belirleyen EGİKAD ile birlikte yürüteceği Kadına Şiddet Çalıştayı'na hazırlanıyor.

Her zaman taşın altındalar

İzmir Mimarlar Odası'nda düzenlenecek ve iki gün sürecek olan çalıştayın, kadına uygulanan şiddet temasıyla yapılacağını anlatan Betül Elmasoğlu, 'Şiddetin Tanımı ve Türleri, Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve Kadına Yönelik Şiddeti Önleyici Çalışmalar başlıklarında üç oturum ve uzmanların çözüm yollarını üreteceği atölye çalışmaları düzenlemeyi düşünüyoruz. Çalışmaların ardından sonuçlar birleştirilerek sonuç raporu okunacak' dedi.

Kimler katıldı

Karşıyaka Belediyesi'nde düzenlenen toplantıda Karşıyaka Belediyesi Tasarım Atölyesi'nden Engin Ağır, Sosyal Yardım İşleri'nden Sera Köroğlu, Kadın Sığınma Evi Yöneticisi Oya Şengezer, Ege Üniversitesi Kadın Çalışmaları'ndan Naz Hıdır, Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Hakları ve Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi'nden Songül Ercan, İzmir Barosu Kadın Hakları Komisyonu'ndan Ebru Puğ ile Gül Kadı, TÜİK İzmir Bölge Müdürlüğü'nden Gaye Kısmet Akcasoy, EGİKAD üyesi avukat Elif Yıldız yer aldı.

***

MENEKŞE

Gençlere Genel Sağlık Sigortası


Üniversiteye giremeyen 1,1 milyon lise mezunu ve üniversiteyi bitiren 600 bin kişiyi gelir testi sınavı bekliyor. Liseyi bitirenler 120 gün, üniversiteyi bitirenler ise 1 ay dolduğunda gelir testi yaptırmazlarsa ilk ay 152 lira sonraki her ay ise 305 lira GSS borcu çıkarılacak. Ancak test yaptırırlarsa aylık borcu 51 liraya kadar düşürebilirler.
1 milyon 987 bin öğrencinin üniversite sınavına girdiği ve 804 bininin bir üniversiteye yerleşeceği dikkate alındığında, tekrar sınava girenler dışarıda bırakıldığında üniversiteye giremeyecek yaklaşık 1 milyon kişi gelir testini yaptırmazsa ciddi borçla karşılaşabilir.
Ayrıca her yıl yaklaşık 600 bin kişinin üniversitelerden mezun olduğu düşünüldüğünde bu yıl toplam 1,6 milyon lise ve üniversite mezununun gelir testini geciktirmeden yapması gerekiyor.
Test sonucunda aile içinde kişi başına geliri brüt asgari ücretin altında kalanlar 51 lira, geliri brüt asgari ücret ile iki katı arasında olanlar ise 152,8 lira prim ödeyecekler. Geliri brüt asgari ücretin iki katından daha fazla olanlar ise 305,6 lira prim ödeyecekler.

****

KILÇIK

*Günün birinde hepimiz sonsuza dek susacağız onun için sevdiklerimize, 'Seni seviyorum' demekten çekinmeyin!
*Ne sıradan bir sevgiyi yaşayacak kadar basit biriyim, ne de seni sıradan bir sevgiye malzeme yapacak kadar herhangi biri.
*Gülüşünü seversin, sesini seversin, sohbetini seversin. Sevmek için illa ki yüzünü görmek şart değil; yüreğinde duruşunu seversin.