Bu güzel ülkeyi, bu güzel coğrafyayı, bir ulusun bağımsızlık savaşı vererek yaşam hakkını elde ettiği bu toprakları bitmez tükenmez kinleriyle nasıl da yaşanmaz kıldılar. Öyle bir kin ki toplumu ters yüz etme adına yağma ve talandan hukuksuzluğa tüm mühendisliklerini başarıyla uyguluyorlar.
             
Din aslında inançlarında yok. Bir paravan olarak kullanıyorlar. Ümmet toplumu işlerine geliyor çünkü. Her geçen gün karşımıza çıkan rakamlar irkiltici. Tabloya bir bakalım:
4+4+4 sonrasında İmam Hatip Okullarında okuyan öğrenci sayısı 7 kat artmış; 94 bin 467'den 651 bin 954'e çıkmış.
Ülkemizdeki imam hatip okulları, imam hatip liseleri, açık öğretim imam hatip liselerinde okuyan öğrenci sayısı 1 milyon 436 bin 74.

15 Temmuz darbesi sonrası el konulan özel okulların büyük bölümünün imam hatiplere dönüştürülmesi.
TEOG sistemi nedeniyle istemediği halde meslek lisesi ya da imam hatip lisesine otomatik kayıtları yapılan öğrenciler bu okullarda okumak yerine açık öğretim liselerine yönelince sayıları 1 milyon 554 bin 938 olmuş.
Yine 4+4+4 sonucu özel okul sayısı 10 kat, öğrenci sayısı 12 kat artmış. Buna göre özel okulların resmi okullara oranı yüzde 20'ye çıkmış.
Bu tabloda çarpıcı bir diğer yan, kamu kaynaklarının çeşitli teşvikler üzerinden özel okullara aktarılması.
           
Tüm bu tablo içerisinde Eskişehir gibi çağdaş bir kentin il milli eğitim müdürü çıkıyor, okul müdürlerine gönderdiği mesajına "bismillah" ile başlayıp, müfredat ve sözde yeniliklere karşı çıkan eğitimcilere "müsamaha gösterilmeyeceği"ni belirterek devam ediyor.
           
Oysa oradan oraya savrulan toplumun gerçeğini, en son açıklandığı haliyle işsizliğin, haziran ölçeğinde geçen yıla oranla 124 bin kişi artarak 3 milyon 251 bin kişi olduğu verisi ortaya koyuyor.
           
Aynı gerçek çiftçiler kesiminde de yüzünü gösteriyor; zeytin, üzüm, fındık üreticisi perişan. Alın terinin karşılığını alamaması bir yana giderlerini karşılayamıyor, borçlarını kapatamıyor. Çiftçinin oğlu, kızı çareyi baba tarlasını bırakıp bir kuruluşta sigortalı çalışmaya kapağı atarak bulmaya çalışıyor.
Ya işçi? Ya emekli? Ya beyaz yakalı?
Eskişehir Milli Eğitim Müdürü'ne buradan bir alıntıyla meramımızı aktaralım:
Elimizden möhür gitti diye surat astık
Biz bu möhrü kötü işlere bastık
Hak kuşunun tüylerinden yolunma,
Başımızın altındaki kuş tüyü yastık (*)

(*) Köy Kahvesinde 27 Mayıs. 27 Mayıs İnkılabı'nı Yayma ve Tanıtma Komisyonu 1 no. lu yayını.