Haftaya can sıkıcı değil de güzel bir haberle başlamak istedim. Bu nedenle; 'emeklilere bayram müjdesi'ni gündeme aldım.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, emekli, dul ve yetim aylıklarının Kurban Bayramı'ndan önce ödeneceğini söyledi.
Hafta sonunda; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli, dul ve yetim aylığı alanların aylıklarının Kurban Bayramından önce ödeneceğini açıkladı.
Buna göre, 5434 Sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu Kapsamında emekli, dul ve yetim aylığı alanlardan ödeme günü 1 ve 2 Ekim'dekilere 29 Eylül Pazartesi; 3 Ekim'dekilere 30 Eylül Salı; 4 Ekim'dekilere 1 Ekim Çarşamba ve 5 Ekim olanlara da 2 Ekim Perşembe günü ödeme yapılacak.
Yani bugün banka önlerinde yine kuyuk göreceğiz.
Aslında 'bayram öncesi emekli maaşlarının zödenmesi' yıllardır yapılır ve yıllardır da kritik edilir. 'Ters köşe' olarak adlandıracağımız yorumcular, 'Zaten ellerine üç beş kuruş geçiyor¸onu da harcayınca, Bayram'dan sonra çoğu fukara durumuna düşüyor, ay sonunu getiremiyor' diyerek, bu ödemenin erken yapılmasının fayda değil zarar getirdiğini savunuyor.

Suriye petrolü toprağa akıyor

Suriyeli Kürtlerin kontrolünde tuttuğu bin 200 kuyunun büyük bölümünde çatışmalar nedeniyle üretim yapılamıyor. Çıkartılan petrolün büyük bölümü yine toprağa akıyor. Suriye'de Baas rejimi, terör örgütü IŞİD ve Kürtler arasında paylaşılamayan Kamışlı ilinin Rimelan kasabası, ülkede en zengin petrol yataklarının bulunduğu bölge olarak biliniyor. Kürtlerin kontrolünde tuttuğu bölgedeki bin 200 kuyunun büyük bölümünde çatışmalar nedeniyle üretim yapılamıyor. Çıkartılan petrolün büyük bölümü yine toprağa akıyor.
Suriye'deki petrol rezervinin yüzde 36'sı, Kürtlerin yaşadığı ülkenin kuzey bölgesinde yer alıyor. Ancak Suriyeli Kürtler, hem iç savaş hem de yeterli imkanları olmadığı için petrolü rafine edip satamıyor. Yüzlerce kuyudan çıkartılan petrolün sevk edildiği depolarda yer yok. Bu nedenle sadece yüzeye yakın petrol rafine ediliyor. Mazot ve benzin için gerekli rafine işlemi yapıldıktan sonra geri kalan tüm petrol tekrar toprağa akıtılıyor.
Rimelan kasabasındaki  petrol sahasının uzunluğu 100, genişliği ise 80 kilometre civarında. Bu alanın tamamında kalitelipetrol çıkıyor. Türkiye'nin Mardin ilinin Nusaybin ilçesinin hemen güneyinde yer alan Kamışlı'dan başlayan petrol sahası Deyr üz-Zor ve Irak'ın Musul iline bağlı Sincar (Şengal) ilçesi sınırlarına kadar uzuyor. Epeyce geniş olan petrol sahasında çok sayıda küçük ölçekte rafine işlemi yapılması için kurulan tesisler bulunuyor. Fakat bunların çoğu bakımsızlık nedeniyle artık iş göremiyor.

Rus uzmanları

Rimelan, petrol zengini bir bölge olduğu için Baas rejimi, burasıyla özel ilgilenmiş. Yerleşim birimi, rejimin güçlü olduğu dönemde Suriye'nin gözde ilçesi olarak biliniyor. Burada petrol işinde çalışan mühendisler ve güvenliğinden sorumlu üst düzey askeri komutanlar için inşa edilen lüks siteler ve villalar bulunuyor. Söz konusu evlerde başta Rus petrol uzmanları olmak üzere rejimin bekçileri kalıyordu. Ancak dört yılı aşan iç savaş ve çatışmalar nedeniyle bölgede durum tamamıyla değişti. Artık bölge, Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) elinde. Ama petrol yönetimi, 6 partinin dahil olduğu Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) ile geçen aylarda ilan edilen, bünyesinde 14 siyasi parti ve 52 sivil toplum kuruluşunun yer aldığı Cizre (Cezire) Kantonu eliyle gerçekleştiriliyor.
Kürtler, bölgelerindeki petrolü, enerjiye ihtiyacı olan Türkiye başta olmak üzere dünya devletlerine satmak istiyor. Şimdilik bu bölgedeki ham petrolden LPG, mazot ve benzin elde edilebiliyor. OPEC verilerine göre Suriye'nin petrol rezervi 2,5 milyar varil. Bunun yaklaşık 800 milyon variline Suriyeli Kürtler sahip. Suriye savaştan önce yılda 3,1 milyar dolarlık petrol ihraç ediyordu.

Zorlu Enerji bilgilendirdi

Zorlu Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Şebnem Erverdi, Zorlu Enerji Grubu olarak, sosyal sorumluluk projelerini, çocukların enerji konusunda bilinçlenmesini hedefleyerek geliştirdiklerini belirtti. Erverdi, 'İki buçuk yıl içinde 75 bin çocuğumuzla bir araya geldik. Bu senenin sonuna kadar 120 binin üzerinde çocuğumuzla tanışmayı amaçlıyoruz' dedi.
Çocukların her zaman daha güzel bir dünyada ve daha iyi koşullarda yaşamayı hak ettiğini ifade eden Erverdi, 'Enerji kaynaklarımızı, bizlerden sonra çocuklarımız kullanacak, koruyacak ve yönetecek. Biz de Zorlu Enerji Grubu olarak, sosyal sorumluluk projelerimizi, çocuklarımızın enerji konusunda bilinçlenmesini hedefleyerek geliştiriyoruz' diye konuştu.
Temel olarak 6-12 yaş arasındaki çocuklara ulaşmayı hedefleyen grup, geçtiğimiz iki buçuk yıl içinde 75 bin çocuğumuzla bir araya geldi.
Bu senenin sonuna geldiğimizde ise Türkiye'nin dört bir yanından 120 binin üzerinde çocuğumuzla tanışmayı amaçlıyorlar.

Türkiye'nin ilk enerji draması

Geçen yıl, 'Enerjimiz Çocuklar İçin' projesi kapsamında yürütülen enerji eğitimlerini daha çok çocukla buluşturmak amacıyla Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) ile önemli bir işbirliğine imza attıklarını anımsatan Erverdi, Türkiye'nin ilk 'enerji draması'nı hazırladıklarını söyledi.
Dramanın, 2012 yılının Ekim ayı itibariyle Anadolu turnesine başlayarak Zorlu Enerji Grubu olarak faaliyet gösterdikleri illeri ziyaret ettiğini ifade eden Erverdi, şöyle devam etti:
'Enerji dramamız; Rize, Erzurum, Erzincan, İstanbul, Gaziantep, Osmaniye, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Kayseri, Ankara, Eskişehir, Denizli, Bursa ve Yalova'da yaklaşık 15 bin çocuğumuz için sahnelendi. Çevre ve iletişim uzmanları ile pedagogların danışmanlığında hazırlanan oyunumuzu deneyimli tiyatrocu Hakan Bilgin kurguladı. Adını doğal yaşamın renklerinden alan iki karakter Mavi ve Yeşil, minik misafirlerimize enerji kaynaklarını, fosil yakıtların dünyamızın geleceği için önemini, temiz enerji kaynaklarıyla elektrik üretimini ve enerjinin tasarruflu kullanımını anlattı. Oyunun interaktif kurgusu sayesinde çocuklar, istedikleri soruları sorarak oyuna dahil oldular. Çocuklar bir yandan eğlenirlerken, diğer yandan enerji kaynakları ve sürdürülebilir enerjinin önemi hakkında bilgilendiler.'

İzmir'de 'Karakutu'yu açacaklar

Yine güzel bir bilgiyi sizlerle paylaşayım:
İzmir'in köklü sanat kurumu Han Tiyatrosu, 10 Ekim'de perdelerini gerilim dolu bir oyunla açacak. Yeni sezonun ödüllü oyunu, henüz sahnelenmeden büyük ilgi gördü, biletleri tükendi. Devlet Sanatçısı ve Han Tiyatrosu Sanat Yönetmeni Rüçhan Gürel, 'Koltuğunuzda rahat oturamayacağınızı garanti ediyorum. Sinemada izleyeceğiniz gerilim, Karakutu'nun yanında komedi kalır' dedi.
Han Tiyatrosu, 10 Ekim'de perdelerini yine sıradışı bir oyunla açacak. 3. Ünal Gürel Yarışması'nda birinciliğe layık görülen Dilek Şenman Can'ın kaleme aldığı psikolojik gerilim Karakutu, ilk kez tiyatroseverlerin karşısına çıkacak.
Devlet Sanatçısı ve Han Tiyatrosu Sanat Yönetmeni Rüçhan Gürel, büyük ilgi gören oyunun 10 Ekim biletlerinin tamamının satıldığını, bu nedenle ertesi gün oyunu yine sahneleme kararı aldıklarını ifade etti.
Gürel, 'Sanatseverler merak etmesin Karakutu'yu 17-18-24 ve 25 Ekim tarihlerinde yine Han Tiyatrosu'nda olacak' dedi.

İzmir ruhu

Sezonun bir diğer iddialı oyunun  kahramanlık destanı 'Cumhuriyet Türküsü' olduğunu söyleyen Rüçhan Gürel, 'Cumhuriyet'e giden yolda verilen kurtuluş mücadelesinde İzmir'in rolünü tüm gerçekliğiyle gözler önüne sereceğiz. Biz her sahnelediğimizde içimizdeki İzmir ruhuyla bir kez daha gurur duyuyoruz' dedi.
Gürel Cumhuriyet Türküsü'nün de 29 ve 31 Ekim ile 1 Kasım tarihlerinde sahneleneceğini belirtti.

***

DİP EKSPRES

Turkcell'den birleşme kararı


Turkcell İletişim Hizmetleri, bağlı ortaklıkları Turkcell Superonline ile Talih Kuşu Altyapı Hizmetlerinin birleşmesine karar verdi. Turkcell İletişim Hizmetleri tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yapılan açıklamada, 'Şirketimiz Yönetim Kurulu, Turkcell Grubu'nun mevcut iştirak yapısının sadeleştirilerek daha verimli hale getirilmesi ve operasyonel maliyetlerin azaltılması amacıyla bağlı ortaklıklarımız olan Superonline İletişim Hizmetleri AŞ'nin (Turkcell Superonline) devir almak suretiyle Talih Kuşu Altyapı Hizmetleri AŞ (Talih Kuşu) ile birleşmesi için gerekli çalışmaların yapılmasına karar vermiştir' ifadelerine yer verildi.