Bu hafta en büyük bayramımızı, Türkiye Cumhuriyeti'nin 90'ıncı yaşını kutladığımız günler. Bu güzel vatanı, bugün sahip olduğumuz her şeyi, yaşadığımız hayatı armağan eden büyük Atatürk ve silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi ve laik T.C. için taviz vermeyen, fikirleri için öldürülen yüzlerce binlerce vatanseverleri şu an sayabildiğim; Prof. Dr. Muammer Aksoy, gazeteci Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Prof. Bahriye Üçok, Prof. Ahmet Taner Kışlalı, gazeteci Çetin Emeç, Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu ve bu satırlarda ismen sayamadığım aydın insanlarımızı, minnet, şükran ve fatiha ile anarak hepimizin en anlamlı, en değerli bayramımızı aşağıdaki satırlarımla kutluyorum. Ayrıca bu satırları yazan 23 Nisan 1933'de Ata'mızın bunu tüm çocuklara armağanla mayamızı çimentolayan, dönemin Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit
Galibi de aynı duygularla anıyorum. 90 yıldan bu güne:

Türküm doğruyum çalışkanım
Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak.
Yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm yükselmek ileri gitmektir.
Ey bu günümüzü sağlayan ulu Atatürk.
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime And içerim.
Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene.
Not: Ben Andımız'ı öğrendiğim şekilde yazdım. Şimdilerde bu şekle, eski hali diyorlar.
Zaten oynanan yeni hali de yok artık!