Yeni bir yıla girerken genellikler hep iyi dilekler, istekler olur. Keşke tüm yıllar dileklerimizdeki gibi seyretse. Bir yılın iyiliği ve güzelliği ancak o yıl bitince anlaşılıyor. Geçen yıl güzel beklentilerle başladığımız yıl, daha yılın başlarında, tarihimizde gördüğümüz en ciddi depremlerden biriyle bizi karşılaştırdı. Binlerce canımızı kaybettik. Deprem bölgesinde bir çok sorun hala çözüm bekliyor. Geçen yıldan bu yıla sarkan ekonomik ve siyasi sorunlar hala daha gündem belirlemeye devam ediyor. Yeni yıla girer girmez gelen zam yağmuru, bu yılının hava durumunu haber veriyor.  

*** 

Geçen yılın son günlerinde, ne akla hizmet ise Suudi Arabistan’ın başkentine alınan süper kupa (Eski adıyla Cumhurbaşkanlığı kupası) bir skandal ile sonlandı. Şu sıralar bazı kesimler bir suçlu, bir günah keçisi arıyor. Tarihte bize düşmanlıklarının çok belgesi Arapların, Atatürk karşıtı eylemleri, baskı ve tahrikleri göz ardı edilip, GS ve FB ye fatura çıkarılmaya çalışılıyor. Her ne olursa olsun Türk insanının gönlüne yazılmış Atatürk’ü çıkartmaya hiç kimsenin gücü yetmiyor, yetmeyecek. Hayatında hiçbir savaş kaybetmemiş başkumandan, sonsuzluğa intikalinden sonra da kazanmaya devam ediyor. 

*** 

Bu yılın ilk yarısının ağırlıklı gündemi (Allah başka dert keder vermezse) 31 Mart 2024 de yapılacak yerel seçimler olacak. Yerel seçimlerin, genel seçimlerden farkı, bu seçimlerde Adayın ön plana çıkması, partiden çok adayın sonucu belirlemesi. Şubat başına kadar adayların belirlenmesi gerekir. Ancak görünen o ki aday konusunda en sıkıntılı iktidar partisi. Daha önceki yerel seçimlerde kaybettiği büyük şehirleri kazanmak istiyor ama görünen o ki aday belirlemede çok sıkıntı var. En önem verdikleri İstanbul’da İmamoğlu’nun karşısına çıkartacak bir aday bulamadılar, Ankara, İzmir için doğru dürüst bir isim yok. CHP açısından Ankara, İstanbul’da mevcut başarılı başkanlarla seçime gidilirken, şehrimiz İzmir açısından bir belirsizlik var. Tunç Soyer ismi hala tartışmalı. Dilerim kısa sürede bu konu bir açıklığa kavuşur. 

*** 

Dünya açısından baktığımızda çevre sorunları ve felaketleri üstümüze üstümüze geliyor. Küresel Isınma, çevre kirliliğinin yarattığı sorunlar giderek dünyanın sonunu getirecek hale geliyor yani yedinci büyük yok oluş kapımızda. İnsanoğlunun hırsları bitmiyor. Küresel ekonomi de huzurlu değil. Ancak çeşitli nedenlerle savaşlar, saldırılar ara vermeden devam ediyor. Özellikle Ortadoğu bir türlü huzur bulmuyor.  Ülkemiz ve dünya açısından bu yılın nasıl geçeceğinin belirtileri pek hayırlı sinyaller vermiyor. Bittiğinde “iyi bir yıldı” diyebilme dileğiyle.