Meşrutiyetten bu yana kadın mücadelesinin içinde olan, Kurtuluş Savaşı’nda topraklarımızı kahramanca savunan Türk kadınının erkeklerle eşit haklara sahip yurttaş olarak gelecekte yer almak bilinciyle, kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet kadroları hukuku düzenlemelerle 5 Aralık 1934’te anayasa ve seçim kanununda yapılan değişikliklerle Türk kadınlarının seçme ve seçilme haklarını kazanımlarının 89. Yılındayız. Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün sözlerini idrak ederek. “Bir toplum bir millet erkek ve kadın iki cins insandan oluşur mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirle bağlı kaldıkça diğer kısmı yükselebilsin!” 

***
5 Aralık 1934 tarihi, Türk kadınları için tarihî bir dönemeçtir. Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından alınan kararlarla, Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Bu önemli olay, Türk toplumunda cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınması, cinsiyet eşitliği ilkesinin vurgulanması açısından büyük bir adımdır. Kadınlar, siyasi süreçlere daha etkin bir şekilde katılarak toplumsal kararlarda söz sahibi olma hakkını elde etmişlerdir. Bu karar, Türk toplumunda kadın-erkek ilişkilerini ve kadınların toplumdaki rollerini kökten değiştirmiş, kadınların siyasi ve sosyal yaşamda daha aktif bir konuma gelmelerine olanak tanımıştır.5 Aralık, Türk kadınları için kazanılmış bir hak ve özgürlük günü olarak kutlanmaktadır. Bu tarih, Türkiye'nin modernleşme sürecinde kadınların önemli bir rol oynamasını simgeler. 

***
Batı ülkeleri genellikle kadınların seçme ve seçilme haklarını daha geç dönemlerde tanımıştır. Örneğin, Fransa, İtalya ve Yunanistan gibi Avrupa ülkeleri, Türkiye'den sonra kadınlara bu hakları tanımışlardır. İngiltere'de kadınlara seçme hakkı 1928'de genişletilmiş olsa da ancak tam eşitlik 1948'e kadar sağlanmamıştır. Türkiye'nin bu konuda önce hareket ettiği görülmektedir. Ata’mızın öngörüsüyle seçme ve seçilme hakkının birçok batılı ülkeden önce kazanılmış olmasına rağmen, maalesef onun da arzu ettiği temsilde eşitlik bir türlü sağlanamadı. Siyasette kadının yer almasına rağmen, meclisteki kadın sayısına baktığımızda, özellikle Avrupa ülkelerine göre çok gerideyiz. İran meclisinde bile bizdekinden daha çok kadın var. CHP’nin yeni seçilen genel başkanı Özgür Özel’in kadın temsili konusundaki çabalarını ilgiyle ve takdirle izliyorum. Yazımın başındaki Ata’mızın bu konudaki sözlerini anlayabilirsek, temsilde de eşitlik sağladığımız zaman muasır medeniyetler seviyesine ulaşabileceğiz.