Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, çalışma hayatındaki yeni düzenlemeleri anlatan Bakan Soylu, 1 Temmuz 2016 tarihinden itibaren kamu kurum ve kuruluşlarında 50'den az çalışanı olan az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi hizmeti zorunluğunun başladığını kaydetti.

KAZANIMLAR

Soylu, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile kazalar ve hastalıklarla oluşan can kayıplarının önüne geçileceğini belirtti. Bakan Soylu'nun yaptığı açıklamalara göre, İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri ile her çalışan düzenli olarak sağlık kontrolünden geçirilecek. Her iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilecek, iş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışanların görüşleri alınacak. Acil durum planları ile kayıplar en aza indirilecek, kazalar olmadan önce risk değerlendirmesi yaparak tedbirler alınacak. Çalışanlar hayati tehlike içeren durumlarda çalışmaktan kaçınabilecek. Nitelikli ve verimli bir iş ortamının oluşması sağlanacak, önleyici bir yaklaşımla çalışanların sağlık güvenliği sağlanacak.

DEVLET DESTEĞİ OLACAK

İş sağlığı ve güvenliği kanununda alınması zorunlu olan iş sağlığı ve güvenliği hizmetinin küçük işletmelerde maddi bir yüke neden olmaması adına 10'dan az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerleri için devlet desteği de getirildiğini aktaran Bakan Soylu, "10'dan az çalışanı olan tehlikeli sınıftaki iş yerlerine yüzde 2 olan kısa vadeli sigorta priminin yüzde 1,4'ü, çok tehlikeli sınıftaki iş yerlerinde ise yüzde 1,6'sı iade edilecektir" dedi.

VİETNAMLI EŞE MÜJDE

Toplantının soru cevap bölümünde Bakan Soylu, bir gazetecinin, "Polis memuru Tansu Aydın, geçen yıl teröristlerin saldırısı sonucu şehit olmuştu. Vietnamlı eşi emeklilik maaşı alamamıştı bununla ilgili bakanlık devreye girdi, son durum nedir" sorusu üzerine, "Bahsettiğiniz gibi geçen yıl 23 Temmuz 2015 tarihinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görevli polis memurumuz Tansu Aydın şehit olmuştu. Tansu Aydın'ın ikinci eşi olan ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan Vietnamlı eşi Vu Yhuy Tuanvi Aydın, eşinden kaynaklanan bir hakla maaş alıp alınmayacağı kamuoyunda epey sorgulanmıştı. Bu konuda 5434 sayılı Emekli Sandığı kanunu buna icazet vermiyor. Diyor ki, 'eğer bu kişi şehit olduğu tarihte Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ise bu sağlanabilir ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değilse bu sağlanamaz. Daha sonra Bakanlar Kurulu kararı ile 5 Ağustos 2015 tarihinde Türk vatandaşı yapıldı fakat 5434 buna da icazet vermedi. Bu açıdan yeni bir düzenleme ortaya koymak gerekiyor ve bu konuda biz aileleriyle de görüştük. Yani hem annesiyle hem kardeşleriyle, hem ilk eşiyle, çocuğu ile görüştük çünkü orada maaş alan bir çocuğu var. Bütün bu değerlendirmelerden sonra Ağustos başı itibariyle inşallah Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından şehidimiz Tansu Aydın'ın eşine maaş bağlanacaktır" ifadelerini kullandı.

ENGELLİ MEMUR ATAMALARI

Bakan Soylu, engelli atamaları ile ilgili olarak ise "Biliyorsunuz her yıl engelli atamaları gerçekleştiriliyor. Bu engelli atamaları ile ilgili gerek lise ve üstü öğrenim gören vatandaşlarımızın katıldığı Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı 24 Nisan 2016 tarihinde gerçekleştirilmişti. İlkokul, İlköğretim ve Ortaokul mezunu olup daha sonra atanacak olan engelli vatandaşlarımızın başvuruları da 3-16 Mayıs 2016 tarihleri arasında alınmıştır. İlköğretimi Ortaokul, İlkokul eğitim seviyesinden toplam 6 bin 113 engelli kadro memur alımı yapılacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLARA KÖTÜ HABER

Bir süredir kamuoyunun gündeminde düşmeyen emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili yeni bir düzenleme yapılacağı iddialarıyla ilgili de Bakan Soylu, şunları söyledi:

"Biz bugün emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bir düzenleme yaptığımız andan itibaren 1 milyon 700 bin kişiyi emekli yapmak zorundayız. Bizim böyle bir gücümüzün olmadığını söylemek istiyorum sadece. Böyle bir takatimiz yok. Biz aktif-pasif oranı arttırmak yerine, aktif-pasif oranını bence Cumhuriyet tarihinin en negatif noktasına çekmiş oluruz. Yani çalışanların emeklilere oranı. Emeklilikte yaşa takılanlar ne kadar diye soracak olursanız onu da söyleyeyim 7 milyon 100 bin kişi. Bizim sosyal güvenlik reformunun tamamen rafa kaldırılması ve tamamen geçmiş dönemlerde yaşadığımız emeklilikle ilgili sürecin Türkiye'de tekrar yaşanması ve gelir gider dengemizin tamamen alt üst olmasını gerektirebilecek bir sonuçtur. Biz de yapmak isteriz ama bunu dünyada hiçbir ülke yapmıyor, emeklilik yaşını 67-70'e çıkarıyorlar. Bizden daha rahatlar, refah seviyesi daha yüksek ve sürekli emeklilik yaşını yükseltiyorlar. Bizim sisteme erken emekliliği koyduğumuz andan itibaren bunu sürdürülebilir kılamayacağımızı bir kere daha ifade etmek istiyorum. Bir devlet yapamayacağı bir şey için umut vermemelidir."
Editör: Haber Merkezi