İzmir Kasaplar Odası Başkanı Ceyhan Yücelmiş yaptığı açıklamada, et ve süt ürünü, bal, zeytinyağı, alkollü içecek ve tahinin bulunduğu 171 parti ürünün taklit ve tağşiş listesinde yer aldığını hatırlattı.

İzmir'den de 17 ürünün bu listede yer aldığını, geçen ay polisin 1,5 ton at eti yakaladığını belirten Yücelmiş, "Denetimsiz firmaların et satışı işine girmesi vahim sonuçlar doğuruyor" dedi.

Bakanlığın açıkladığı listelerde kasapların yer almadığına dikkati çeken Yücelmiş, düzenli olarak denetimden geçen ve tüketiciyle sürekli yüz yüze olan mahalle kasaplarının daha güvenilir konumda olduğunu ifade etti.

Mahalle kasabından aldığı ürünü beğenmeyen bir vatandaşın bunun hesabını kasaptan sorabileceğine işaret eden Yücelmiş, "Bu tür işlere girenler para cezalarıyla değil hapisle cezalandırılsın. Bu işi yapan cezaevinde bedelini ödesin" diye konuştu.

"Maliyet hesabı yapın"

Güvenilir et tüketmek isteyenlerin öncelikle maliyet hesabı yapması gerektiğine dikkati çeken Ceyhan Yücelmiş, bir kilogram etin kasaptan çıkış maliyetinin en az 37-38 lira olduğunu söyledi.

Gün içinde yüzlerce kilo et satışı yapan işletmelerin ise düşük fiyata ürün sunduğunu belirten Yücelmiş, şöyle konuştu:

"Vatandaş 2,5 liraya ekmek arası döner yiyorsa, 12-13 liraya sucuk alıyorsa, 7-8 liraya sosis alıyorsa içinde neler olabileceğini de düşünebilir. Bu fiyatlar sağlıklı değil. Vatandaş ne yediğini düşünsün. Ette düşük fiyat kuşku yaratır."

Yücelmiş, "Bilmediğiniz yerden et almayın" önerisinde bulundu.

Ürünün güvenirliğini anlamak isteyenler için etin renginin ayırt edici unsur olduğunu vurgulayan Yücelmiş, "Mesela dana eti ile at veya eşek etini ayırt edebilirsiniz. Dana eti pembe iken diğeri bir gün sonra simsiyah olur. Tadına gelince, katkı maddeleri kullanarak ve karıştırarak aradaki fark kapatılabilir ve farkı anlamak zorlaşabilir" diye konuştu.
Editör: Haber Merkezi