Merkez Bankası’nın bankalara duyurduğu karşılıksız çek sayısı, geçen haziran ayında 61 bin 644 adede çıktı. Bu yılın ilk altı aylık döneminde birikimli karşılıksız çek sayısı, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 51,6 artışla 267 bin 684’ten 405 bin 840 adede yükseldi. Euro bölgesindeki ekonomik kriz, Suriye krizi ve küresel ekonomideki yavaşlamanın Türkiye ekonomisindeki dengeleri fazla etkilemediğini belirten Yorgancılar, “Çek sisteminin, dürüst iş yapan kişileri daha fazla cezalandırır hale gelmesinden endişe duyuyor, acilen yeni ve etkili önlemler alınması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye ekonomisinin küresel olumsuzluklardan pozitif olarak ayrıştığı böylesi kritik bir dönemde, çek sistemindeki sorunların Türkiye’nin adeta derede boğulmasına neden olmasına izin verilmemelidir. Çeklerde mali risk sigortasına geçilmesi, bankaların sorumluluklarının arttırılması ve çeklerini ödememeyi alışkanlık haline getirmiş olanların tamamen bankacılık sistemi dışına çıkarılması gibi önlemlerin değerlendirilmesi gerekiyor.” dedi.

Dürüst işadamlarının adeta cezalandırıldığını iddia eden EBSO Başkanı Yorgancılar, “Türkiye’de piyasalar açısından çok önemli bir ödeme unsuru olan çekte hapis cezasının kalkmasıyla birlikte karşılıksız çek sayısındaki artışı endişeyle izlemekteyiz. Çek, alışkanlıklar ve yüklenen işlevleri nedeniyle ticari hayatın halihazırda en önemli ödeme aracıdır. Nitekim 2012 yılının ilk yarısında, 2011'in aynı dönemine göre karşılıksız çek sayısı yüzde 29 artmıştır. Bununla birlikte ilk altı ayda çeklerin sadece yüzde 47’si ödenebilmiştir. Bu oran aynı dönem için 2011 yılında yüzde 76,8, 2010 yılında yüzde 71,8’dir. Neredeyse yarıya yakın bir ödeme oranıyla karşı karşıyayız. Girişimciler neredeyse aldıkları her iki çekten birinin ödenmemesi riskiyle karşı karşıyadır. Türkiye’de çek kültüründe ciddi bir sorun bulunmaktadır. Dürüstçe çeklerinin karşılığını ödeyenler, yanlış yapan kişiler yüzünden çek kullanımının daralması nedeniyle cezalandırılmaktadır. Vergi ve sigorta prim aflarının yanında bu alandaki gelişmelerin de daralan veya daralacak çek kullanımı sonucu dürüst işadamlarını cezalandırır hale gelmesini kabullenmekte zorlanıyoruz.” şeklinde konuştu.

Çek sistemindeki sıkıntıların, Merkez Bankası’nın faiz veya zorunlu karşılık indirimi kadar önemli hale geldiğine dikkat çeken Ender Yorgancılar, önerilerini şöyle sıraladı: "Hapis cezasının kaldırılmasını suistimal edenler, mutlaka cezasını çekmelidir. Risk Santralizasyon Merkezi’ndeki verilerin, şifre aracılığıyla işadamlarımız tarafından görülmesi sağlanmalıdır. Böylelikle hapis cezasına gerek kalmadan sistem, bu kişilerin piyasadan çekilmesini sağlayacaktır. TTK’ye bakıldığında görülecektir ki mevcut ödeme durumu kanundaki tanıma uymamaktadır, uyumlu hale getirilmelidir. Bankaların da sorumlulukları arttırılmalı, tamamını garanti edemeyeceği kişilere çek vermelerinin sorumluluğunu üstlenmeleri sağlanmalıdır. Yaptırım, caydırıcı olmalıdır. Çeki karşılıksız çıkan kişi, ödeme sistemine verdiği zarardan sorumlu tutulmalı ve sistemi kullanması engellenmelidir. Bankacılık sisteminden örneğin kredi alamaması sağlanmalı, kredi kartları iptal ettirilmelidir. Daha genel bir düzenleme olarak da çeklerde mali risk sigortasına geçilmesine yönelik yasal ve kurumsal düzenlemeler yapılmalıdır."