Bilim kurgu meraklıları için 1971 yılında yayınlanmış ilginç bir kitaptan bahsetmek istiyorum.  Polonyalı yazar Stanislaw Lem'in geleceğin toplumu ile ilgili kitaplarından Gelecekbilim Kongresi.

Gelecekbilim Kongresi, Lem'in kahramanlarından Astronot Ijon Tichy'nin olağanüstü maceralarından biri. Lem, bu romanda Tichy'nin bir uzay yoculuğu dönüşü katıldığı Gelecekbilim Kongresi'ndeki tuhaf olaylar çerçevesinde geleceğin dünyası üzerine ilginç noktalara değinir.

Kitabın ilk bölümlerinde, kongrenin gerçekleştiği bina çevresinde kimyasal uyarıcılardan etkilenmiş insanların çeşitli ruh halleri anlatılır. Bu dünyada şiddet olağanlaşmıştır. İnsanlar odasında bile kendini güvende hissetmiyor ve musluklardan akan suya sakinleştirici karıştırılmıştır. Konferans sürerken çılgınlık otelin dışında had safhadadır. Politik gösterilere polis KOMSEV (Komşunu Sev) bombalarıyla müdahale eder. Şiddete karşı tek geçerli silah, insanları kendinden geçiren kimyasal bileşimlerdir. Otelin yıkıldığı sıralarda, Tichy de herkes gibi gaz maskesiyle kanalizasyonlara sığınır. Daha sonraki korkunç olaylarda geçici bir süreyle ölür! Kendine geldiğinde, ölmek üzereyken uzun bir süre dondurulduğunu, birkaç "beden nakli" geçirerek hayata döndürüldüğünü anlar. Aradan yıllar geçmiştir. Tichy farklı bir zamana atlamıştır.

Kitabın ikinci kısmında ise Tichy'nin hayal aleminde karşısına çıkan yeryüzündeki sahte cenneti konu alır. İnsanlar son derece mutlu bir hayat sürmektedir ve bu durum tamamen ilaçlar ve kimyasal gazlarla oluşturulan bir sanrıdan ibarettir.

Tichy, endişeleri konusunda görüşmek üzere eski dostu Profesör Trottelreiner ile bir restoranda buluşur. Profesör, Tichy'e şunları söyer: "... Senin şikayatçi olduğun her şeyi kundaktaki bebekler bile biliyor. Şu hayli seçici etkiye sahip ilaçlar, psikosınırlayıcılar, narkotiklerin ve ilk halüsinojenlerin yerini alır almaz ilerleme denen şey bu yoldan gitmeye mahkum oldu... Narkotikler insanı dünyadan koparmaz, sadece dünyaya karşı tutumunu değiştirir. Oysa halüsinojenler dünyayı tanınmaz hale getirip tamamiyle bulanıklaştırır... Bir an için bile bu dünyayı gerçek haliyle - ilaçla tedavi edilmemiş, sansürsüz haliyle- görme imkanın olsaydı düşüp bayılırdın!"

Tüm bunların sebebi insanlara teneffüs ettirdikleri kimyasal gazlardır. Toplumun bu şekilde sanrılarla yönetilmesi kitapta 'Farmakokrasi' olarak adlandırılmaktadır. Bu chennem Ijon Tichy rüyasından uyanana kadar devam eder.