Neredeyse her gün şehit haberleri alıyoruz. Ekonomi alt üst olmuş. Son bir yıl içerisinde Türk Lirası dünyanın en gelişmemiş ülkelerinin paralarına karşı bile değer kaybetmiş, binlerce memur, akademisyen ne ile suçlandıkları belli olmadan görevlerinden alınmış. Tüm bu kargaşa ortamında ülke yepyeni bir sorunla yüzleşmek zorunda bırakılıyor. Tüm yetkileri tek başına eline almış bir başkanın yönetiminde bir ülke mi olsun, yoksa dengelerin olduğu, kontrolün olduğu sistem devam mı etsin?

Daha önceki seçimlerde ülkeyi yönetenlerin ortak dili ülkenin geleceği için istikrarın devam etmesi ve bu yönde vatandaşların oy kullanması talebiydi. Halkın önemli bir kısmı bu istikrar çağrısını önemseyerek geçmiş dönemlerde olduğu gibi yine tek partiye ülkeyi yönetme yetkisi verdi. Ama bu tek başına oluşan istikrar maalesef ne terörü azalttı, ne şehit cenazelerini, ne de ekonomik yangını. Bugün geçmişte istikrar için oy isteyenler daha bir güçlü Türkiye iddiası ile başkanlık sistemine destek istiyorlar. Ama burada garip bir durum var. 15 yıldır ülkeyi tek başına yönetmiş partinin, 15 Temmuz sonrası olağanüstü hal çerçevesinde alınan kararlarla yönetilen ülkemizin hali ortada. Bugünkü Türkiye'nin halinden kim mutlu olabilir ki? Peki, bugünkü Türkiye; son 15 yıldaki iç ve dış politika tercihleri ile kimin eseri?

Çok yıllar önceydi; küçük destekli gruplar her eylemlerinde 'Susma sustukça sıra sana gelecek' diye haykırırlardı. O gün için sıranın sana, bana gelebileceğini kaçımız düşünmüştü? Memuriyetten atılan, görevden uzaklaştırılan, suçu sabit olmadığı halde cezaevlerinde bulunun bugün binlerce kişinin içinde kaçı sıranın kendisine gelebileceğini düşünmüştü? Bir önceki referandumda aydın olduklarını iddia eden bir grup 'Yetmez ama Evet' sloganı ile hükümete destek veriyorlardı. Şimdi bu kişilerden birçoğu cezaevinde yatıyor. Hala yetmez ama evet diyorlar mı yoksa 'Yetti artık Hayır' mı diyorlar sizce?

Hepimiz zaman zaman yanılabiliriz. Şu an ülke yönetiminde tek irade olmak isteyen liderin de defalarca yanıldığına, aldatıldığına şahitlik ettik. Önemli olan doğruyu bulabilmektir. Bu referandum, cumhuriyetin devamı, Atatürk Türkiye'sinin yaşaması için son sınavdır. Bu sebeple, ülkemizin geleceği, yanlış politikaların sebep olduğu şehit cenazelerin azaldığı, ekonomisinin yanlış yönetilmesi son bulmuş bir ülke için 'Hayırlar olsun'...