Sevgili Okuyucularım,
7 Eylül sabahı İzmir'den yola çıkıp, İstanbul, sonra Abu-Dabi üzerinden Sydney'e uçtuk. ISPN (Dünya çocuk beyin cerrahisi) kongresine katılmak için. Bu uzun yolculukta, aynı güzergahta ancak Melbourne'a yaptığımız seyahati hatırladım. Tam 14 yıl önce yine bir dünya kongresi için uçuyoruz. Yol o kadar uzun ki, nasılsa bir daha buralara gelmeyiz deyip dönüşte 3 gün Singapur'da kalıyoruz. Hani bir söz vardır "Büyük lokma yut, büyük söz söyleme" diye. Kızım evlendikten sonra eşinin işi dolayısıyla orada kaldı, torunum orada doğdu, doğal olarak Singapur komşu kapısı oldu adeta.

***

O gidişte çok heyecanlıydık. Ülkesine ve mesleğine sevdalı bir bilim adamı Prof. Dr. Saffet Mutluer'in uzun yıllardır ISPN kongresini ülkemizde yapmak için başvurusu onaylanmış, tanıtıma gidiyoruz. Bavullarımız tıklım tıklım belgeler ve Türkiye hakkında tanıtımlarla dolu. Ermeni-Türk meselesi, Türkiye'de Kürt sorunu, Kıbrıs meselemiz ile ilgili belgeler. Çünkü bu dünya kongreleri her ne kadar bilimsel ise de, görünmez bir siyaset meydanı. Gerçeklerden bihaber veya yanlı bilgilere inandırılmış yabancı dostlarımız sosyal ortamlardaki sohbetlerde bizi hırpalıyorlar. 1983'den bu yana doğruları anlatmaktan bıkmadık. Ancak bu sefer değerli İzmirli Bakanımız Işılay Saygın sayesinde yabancı ve saygın uluslararası uzmanların görüşlerinin de yer aldığı Türk Dışişleri Bakanlığı'nın yayınları var yanımızda. Her kadar İstanbullu beyin cerrahları alınsa da bu kongre için İstanbul seçildi. Çünkü herkes İstanbul'u istiyordu. Gönlümüzden geçen tabii ki İzmir. Ancak İstanbul tarihimizi ve kültürümüzü tanıtabilmek için uygun bir dünya şehri. Tanıtım toplantısında eşimin ATV'ye hazırlattığı sunum, fonda "Nihavent Longa" ile bu güzel melodimizin her vuruşunda İstanbul ve Türkiye'nin bir resmi geçerek başarılı bir şekilde sunuluyor. İlginçtir, toplantı bitiminde herkes çıkarken nihavent longa mırıldanıyor, elleri ile pilotların meşhur onay işaretini yapıyorlar. Milenyum başlangıcı 2000 yılında Ege Üniversitesi öğretim üyesi olan Prof. Dr. Saffet Mutluer'in başkanlığında ağırlanan dünyanın seçkin beyin cerrahları, kongre sonrası yapılan turlarla da Kapadokya, Truva, İzmir (Efes, Bergama) gibi yurdun birçok bölgesini gezerek tanıma fırsatını buldular. Çok büyük emeklerle ve paylaşılarak hazırlanan bu kongre, o zamana kadar yapılan en iyi ISPN dünya kongresi olarak uluslararası ortamlarda yıllarla anlatıldı, hatırlandı. Ve zaten her zaman dünyanın ilk 10'u içinde yer alan Türk beyin cerrahisi bunun ne kadar hakları olduğunu performansları ile ispat ettiler.

***

O zamandan bu zamana sayıları artan, 2009-2010 yıllında aralarından Avrupa kontenjanından bir dünya başkanını oybirliği ile çıkartmış bir ekiple geçtiğimiz hafta Sydney'de idik. Bu sefer de gönlümüzde hiç solmayan İzmir için. Evet, 2016 dünya kongresi adayı şehirler (Atina, Beijing, Hayfa) arasında İzmir'de vardı. Prof. Dr. Saffet Mutluer'in yetiştirmiş olmakla hep gurur duyduğu Ege Üniversitesi değerli öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Erşahin'in başvurusu, ISPN içinde güçlenen ve yönetimde etkin olan Türk üyelerin çalışmaları ile bu kez de kabul edildi, 2016 ISPN kongrsi İzmir'e verildi. Bu kongrede Türkiye'yi 2009-2010 ISPN başkanı ve aday seçme komitesi üyesi Prof. Dr. Saffet Mutluer, ISPN yönetim kurulu üyesi ve üyelik komitesi başkanı Prof. Dr. Yusuf Erşahin, yine aday seçme komitesi üyesi Doç. Dr. Hakan Karabağlı ve Prof. Dr. Volkan Etuş, Doç. Dr. Soner Duru temsil etti, yaptıklarımız yapacaklarımızın kanıtıdır diye çalışan bu ekiple 2016 ISPN dünya kongresi İzmir'e verildi. Sydney hakkında yazacak çok şey var ama 2016 ISPN İzmir kongresi bizim için önemli. Belki de ileride Türkiye'ye ikinci bir dünya başkanlığı kazandırmanın bileti. Mutluluklar paylaşıldıkça büyür diyerek sizlerle paylaştım. Hayırlı uğurlu olsun İzmir'imize.