Evlilik programlarının yasaklanacağını duydum inanın üzüldüm. Neden derseniz, o programlar bir sürü insanımızın Xanax'ı idi. Canın mı sıkkın, aç bir evlilik programını kafan dağılsın, havan değişsin. Hem masrafsız, hem gündem dışı. Dolar ve Euro karşısında her an değer kaybeden TL'yi unut. Hollanda ile yaşadığımız gereksiz gerginliği unut. Ödeyemediğin faturaları unut. 2 saatliğine tanımadığın insanların hayatlarına gir kendininkini unut!   

Bunun dışında arada sırada da olsa, o programlar aracılığı ile tanışıp evlenenler de olmuyor değildi. Yuva kurmanın, doğru insanla buluşmanın zorlaştığı günümüzde 70 milyonun önünde görücüye çıkmak isteyen vatandaşlarımıza fırsat doğuyordu. Aslında izdivaç programları kendi toplumumuzun değer yargıları ile ilgili çok şey gösterdi bizlere.  Emekli maaşının önemini, ev ve araba sahibi olmanın ehemmiyetini hatırlattı! İlk sorulan sorunun, "Geliriniz ne kadar?", ikinci sorulan sorunun, "Ev ve arabanız var mı?" olduğunu gördük. Daha önceki evliliklerden çocuk sahibi olmanın negatif bir durum olduğunu, çocukların diğer ebeveyne terk edilmesinin tercih edildiğini  öğrendik. Aşk ve koşulsuz sevginin bizim toplumumuz için masallarda kaldığına şahitlik ettik.

Evleneceğim deyip oraya katılan insanların evlenmemek ve dolayısıyla da programda daha uzun kalmak adına para aldığını ve insanları kandırdığını öğrendik. Evlilik programları bizlere gerçek bizi yansıttı. Aslında sahip olduğumuza inandığımız değer yargılarına sahip olmadığımızı hatırlattı. Bu kadar kurgu görünen programların, bu kadar gerçekçi olması sizce de şaşırtıcı değil mi?

Gerçeklerin saklandığı, doğru haber almak için yurtdışı kanallarının tarandığı şu günlerde sosyoloji adına da olsa gerçeklere kavuşmak ne güzel. Sadece evlilik programları değil, hiçbir yayın asla yasaklanmamalı. Yasak kelimesi lugatımızdan sonsuza kadar çıkartılmalı.  
Alman asıllı Amerikalı şair ve yazar Charles Bukowski'nin dediği gibi, "Hangi çiçek, diğerini, sarı açtı diye ayıplar? Hangi kuş, farklı ötünce diğerine yasak koyar? Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar. Ah insanlar, her şeyi bulup kendini bulamayanlar".