Kredi kartı borçları için ne yapılırsa yapılsın çözüm bulunamıyor. Aslında bu bankaların işine geliyor. Tabii ki avukatların da...
Çünkü alacaklarını son kuruşuna kadar hem de fahiş bir faizle toplamasını biliyorlar. Bir elinde cımbız diğerinde ayna, umurunda mı dünya?
Bu cümleyi bankalar için yazdım.

100 bin kişiyi geçti

Şimdi gelelim günün konusuna: Enflasyon ve işsizlikte beklentileri aşan artışlar, bireylerin borç ödemelerine de yansıyor. Kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı bir ayda ilk kez 100 bin kişiyi geçti. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre, Haziran ayında 116 bin 93 kişi kredi kartı borcunu ödeyemedi. Aynı ay içinde bireysel kredi borçlarını ödeyemeyenlerin sayısı da 69 bin 509 kişiye çıktı ve böylece bir ay içinde bankalara borcunu ödeyemeyenler 185 bin 602 kişiye ulaşarak, 200 bin kişiye yaklaştı.

Anormal artış

TBB'nin verilerine göre, 2014 yılının Haziran ayında kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre, yüzde 30.6 artışla 88 bin 885 kişiden, 116 bin 93 kişiye yükseldi. Yine aynı dönemlerde bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı ise yüzde 21.7 artışla 57 bin 95 kişiden 69 bin 509 kişiye yükseldi.

Rakamlar ürkütücü

- Veriler yıllık bazda incelendiğinde ise 2014 yılının ilk 6 ayında yine 2013 yılının aynı dönemine ciddi artışlar yaşandığı görülüyor. Geçen yılın ilk 6 aylık döneminde kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 396 bin 777 kişiyken, bu yılın aynı döneminde yüzde 21.8 artışla 483 bin 356 kişiye yükseldi.
- Bireysel kredi borçlarını ödeyemeyenlerde de durum değişmedi. Geçen yılın ilk 6 ayında bireysel kredilerini ödeyemeyenlerin sayısı 263 bin 915 olurken, bu yılın aynı döneminde ise yüzde 24.2 artışla 327 bin 927 kişiye yükseldi.
- Böylece, yılın ilk altı aylık döneminde kart ve kredi borçlarını ödeyemeyenler, geçen yılın aynı dönemindeki 660 962 kişiden, yüzde 22.7 artışla 811 bin 283 kişiye çıktı.

Yoksulluk arttı


Ekonomistler mayıs ayı işsizlik verilerinin mevsimsellikten arındırılmış işsizlik rakamlarında çok ciddi artış olduğuna dikkat çekerek, 'Ağustos ayında işsiz sayısının 3 milyona vardığı tahmin ediliyor. Bu da haneye giren gelirde belli ki bir azalma olduğunu gösteriyor. İşsizlikle, kredi kartı borcunun ve bireysel kredilerinin ödenememesinin alakası var. İnsanların, var olan işlerini kaybetmeleri ve iş bulamamaları büyük bir gerekçe. Bu kredi kartını borcunu ya da kredi borcunu ödeyememelerine yol açıyor' diyorlar.

Farklı olmadı

Artan işsizlik ve haneye giren gelirde göreli azalma olduğunu belirtenlar, 'Buna bağlı olarak borçları ödeyememe ortaya çıkıyor. Bu,  mayıs ayından beri yükselen bir çizgi. Temmuz ve Ağustos aylarında da farklı olmayacak ve sayı artacak' diyerek şunları söylüyor: 'Temmuz ve Ağustos'ta daha da artacak. Özellikle mutfak harcamaları ve gıda fiyatlarında yükselme var. İşsizlik, azalan gelir, buna karşılık başta gıda olmak üzere temel ihtiyaçlarda ki fiyat artışı bunların sebebi. Buna bağlı olarak borçlara yetişememe doğuyor. Böyle bir sancı başladı. Bu borç ödeyememe durumun devam edeceğine dair ciddi emareler var. Büyüme belirtileri yok, iyileşme yok... Yeni iktidar bütçe üzerinden müdahalelerde bulunur, popülist politikalar izlerse bir belki iyi yönlü bir değişim olur. Müdahale olmazsa bu göreli yoksullaşma artabilir.'

237 yaşına girdi

Türk ekonomisinde sayısı az da olsa Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulmuş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna tanıklık etmiş şirketler var. 237 yıllık Hacı Bekir Lokumları Türkiye'nin en eski markası. Ekonomik hayatta her yıl binlerce şirket kuruluyor, binlerce şirket de çeşitli nedenlerle iflas ediyor, bazı markalar ise asırlara meydan okuyor. Halen Türkiye 'de yaklaşık bini şirket (anonim ve limited) olmak üzere 3 milyonun üzerinde girişim bulunuyor. Bu şirketlerin yüzde 85'inin 1996, yüzde 65'inin de 2000 sonrasında kurulduğu belirtiliyor.

Zihniyet nasıl?

'Birinci kuşak kurar, ikinci kuşak yönetir, üçüncü kuşak da batırır' sözünün sıklıkla kullanıldığı Türk ekonomisinde bir aile şirketinin ortalama ömrü 25 yıl. Türk ekonomisinde sayısı az da olsa Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulmuş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna tanıklık etmiş şirketler bulunuyor. Türkiye'nin en eski markalarının önemli bölümü gıda sektöründe faaliyet gösteriyor. Türkiye'de 100 yılı deviren şirket sayısının az olmasının önemli nedenlerinden birinin Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne geçiş sürecinde mevcut şirketlerin çoğunun faaliyetine son vermesi olarak gösteriliyor.

Çoğu gıda sektöründe


Türkiye'nin en eski şirketi 1777 yılında kurulan Hacı Bekir Lokumları. Kastamonu'nun Araç ilçesinden İstanbul'a gelerek 1777 yılında Bahçekapı'da açtığı küçük şekerci dükkanında, lokum, akide gibi şekerleri imal edip satmaya başlayan ve daha sonra 1817-1820 yıllarında hac görevini yerine getirmesiyle Hacı Bekir olarak anılacak olan, Şekerci Hacı Bekir Efendi'nin kurduğu şirket, bugün beşinci kuşak tarafından yönetiliyor.

Hacı Bekir Efendi'nin İngiliz müşterilerinden bir gezgin, beraberinde götürdüğü lokumları ülkesinde kendi takmış olduğu ad ile ikram etmekteydi, 'Turkish Delight.' Lokumun, o günden bugüne İngilizce konuşulan memleketler ve dünya genelinde "Turkish Delight", Fransa ve Balkanlar'da ise "Lokoum" olarak anıldığı söyleniyor.
Türk ekonomisinin en eski ikinci markası ise 1860 tarihinde kurulan İskender de gıda sektöründe faaliyet gösteriyor. Kuzu etini sinir ve kemiklerinden ayıran ve ilk kez dikey çubuğa yerleştiren Mehmetoğlu İskender Efendi'nin döner kebabı Türk ve dünya mutfak kültüründe asırlardır yer buluyor.
'Hafız Mustafa, Vefa Bozacısı, Karaköy Güllüoğlu, Kuru Kahveci Mehmet Efendi, Altan Şekerleme, Koska, Pandeli, Yenigün, Uludağ, Erden Gıda, Komili, Çögenler Helvacılık, Cemilzade, Hacı Abdullah, Konyalı Lokantası ve Bebek Badem Ezmecisi' de gıda sektöründe yüzyılı deviren markalar arasında yer alıyor.

DİP EKSPRES

Törenden sonra meclis toplanacak


Üretimin teşvik edilmesi amacıyla İzmir Ticaret Borsası tarafından düzenlenen ilk ürün törenleri kapsamında,  2014/2015 sezonu ilk ürün çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incir ödül töreni bugün saat 13:30'da Üzüm Salonu'nda gerçekleştirilecek.
Borsamız Ağustos ayı Meclis Toplantısı, törenin ardından, saat 14.30'da Meclis Salonu'nda yapılacak. Büyük olasılıkla 'sultaniye üzüm' ve 'Manisa'nın çıkışı' konuları da ele alınacak.