Lütfü Dağtaş-Geniş bir ova üzerine kurulmuş 6 bin yıllık tarihe sahip Gaziantep'te gezilip görülecek çok şey var elbet. Bir kere ünlü Bakırcılar Çarşısı'na girip oranın zanaatkarlarıyla selamlaşmadan, ayaküstü de olsa söyleşmeden geçmek olmuyor. Gaziantep'i birlikte adımladığımız gazeteci arkadaşım Nihan Yarkent İnce, kentin damakta tat bırakan yemeklerine gönderme yaparak, "neden lezzetli oluyor bu yemekler?" diye sorup Almacı Pazarı'nı renkahenk kılmış kurutulmuş ürünleri kastederken haklı tabii. Bakırcılar Çarşısı, uğramadan geçilmeyecek bir yer. Bakır cezvelerden kap kacağa, tencereye, tavaya, adını bilemediğim onlarca mutfak gerecine bakınca Antep evlerinin neden büyük olduğunu daha iyi anlıyorum. Çünkü bu denli mutfak gereci başlıbaşına kiler ister de ondan!
Bakırcılar Çarşısı, 2011 yılında baştan aşağıya yenilenmiş. Temizlik önde geliyor. Temizlik ve düzen aslında tüm kentte önde geliyor. Kaldırım işgalleri, karmaşa yok, çok seviniyorum. Her yer şıkır şıkır. Çarşıyla buluşan tarihi hanların güzellikleri ayrı bir yazı konusu.
Bakırcılar Çarşısı'nda bir süre kaybolduktan sonra kendimi bir anda Almacı (Elmacı)  Pazarı'nda buluyorum. Antepliler, bahar aylarında yaparlarmış hazırlıklarını. Kış ve yaz için erzak olmazsa olmaz Gaziantepli için. Mezopotamya'nın toprak bereketi bu çarşıya akmış. Hepsi türlü çeşitli peynirinden mis kokulu dövülmüş kırmızı biberine, baharatlara, patlıcan, domates kurularına, nar ekşilerine, pekmez türlerine, zeytine ve tabii ünlü fıstığına renkli bir dehlizdeyim. Bakınmak için o sıra önünde durduğunuz dükkandan size güleryüzle uzatılan ikramlara şaşırırken bir anda alışıyorsunuz; almamak olmaz çünkü.
Ayaküstü çayını içtiğim Antepli bir esnaf bana yol gösteriyor: "Antep'e yılda iki kez geleceksin. İlkbahar gelişinde peynir, kaymak, yoğurt, sade yağını, sonbahar gelişinde de kurutmalık patlıcan, biberinle salçanı, üzümünü tedarikleyeceksin! Evinin kilerine bunları koydun mu; ağa da gelse, paşa da gelse dert yok!"
Esnafından sokaktaki insanına Gaziantepliler müthiş konukseverler. Aramızda hemen dostluklar kuruluyor. İnsanlık adına umut, umut, umut!  



Müzeler

Gaziantep'te mutfaktan oyun müzesine pek çok müze var. Hepsini dolaşmak bir başka boyut kazandırıyor. Müzeleri de dolaşacak bir gezgin iseniz Antep'e beş gününüzü ayırmanız gerekiyor. Buna kent dışı dahil değil.
Zeugma Mozaik Müzesi ise her görüşümde heyecan uyandırıyor. Bu kez de böyle oldu. Bir dahakine bu kez hem Zeugma mozaiklerinin çıkartıldığı alana, hem de antik dönem heykel yapım merkezi Yesemek'e gitmek istiyorum. Zaman yetmedi, oralara uzanamadım.

Gaziantep Hayvanat Bahçesi

Gaziantep Hayvanat Bahçesi ise kentin ayrı bir albeni noktası. Burç Ormanı Doğal Hayatı Koruma ve Rekreasyon Projesi olan Hayvanat Bahçesi, bin dönümlük arazi üzerine yapılandırılmış. Türkiye'nin en büyüğü olduğu aktarılıyor ve dünya sıralamasında önlerde yer aldığı belirtiliyor. İçerisinde servis binası, kafeterya, akvaryum, kanatlılar için kafesler, maymun, kanguru, deve kuşu, atlar, deve, ceylan, geyik, dağ keçisi, dağ koyunu, karaca, Kamerun koyunu evleri tel örgüyle çevrilmiş doğal ortamının ve kışlık barınakları bulunuyor.
İçinde yüzlerce türün bulunduğu kuş kafesi 400 m² alana sahip 30 m yüksekliğinde hayvanların yazın ve kışın içerisinde rahatlıkla uçabilecekleri şekilde dizayn edilmiş.
Tropik ortamda yaşayan kuşlar için kışın ısıtılan kapalı bölümler de mevcut. Kuş kafesinde 90 tür ve 950 adet hayvanın bulunduğu bilgisi veriliyor.
Deniz ve tatlı su canlılarının bulunduğu akvaryum bölümünün 1200 m² alana sahip bulunduğunu, su kapasitesinin ise 450 ton olduğunu öğreniyorum. 3 adet deniz akvaryumu ve 18 adet tatlı su akvaryumu olmak üzere toplam 21 adet akvaryum mevcut içerisinde 82 tür ve 3250 adet balık varmış.
Bahçede çift tırnaklılara da yer ayrılmış.
Yazlık ve kışlık olmak üzere iki bölümden oluşan Maymun evi çocukların ayrı bir ilgi noktası. Toplamda 8 tür ve 35 adet maymun bulunmaktaymış.
Yırtıcı hayvanlar bölümünde yazlık ve kışlık bölümler bulunmakla beraber kışlık bölümler kaloriferle ısıtılmaktaymış. Aslan, kaplan, leopar, jaguar, puma, ayı, kurtlar, bu bölümde bulunuyorlar.
Zürafa, deve, zebra, kanguru, atlar, yak ve deve kuşları kışın kapalı alanda, yazın ise doğal ortamına yakın yazlık alanda barınmaktaymışlar. Sürüngen evinde bulunan yılanlar ve timsahlar kışın alttan ısıtmalı bölümlerde yaşamlarını sürdürüyorlarmış.
Hayvanat Bahçesindeki Türkiye'nin ilk safari parkının açılışı 2015 yılı 23 Nisan'da yapılmış. Safari parkı, yaklaşık 200 dönümlük bir arazi üzerine inşa edilmiş. İçerisinde; Kızıl geyikler, Alageyikler, Benekli Geyikler, Ceylanlar, Karacalar, Dağ Keçileri, Tiftik Keçileri, Kamerun Koyunları, Maymunlar, Haflinger ve Midilli Atları, Kangurular. Tibet Öküzleri, Mandalar, Develer, Kangurular, Lamalar, Deve Kuşları, Tavus Kuşları vb. birbiri ile bir arada yaşayabilen 25 farklı türde toplam 257 adet hayvan ile yaklaşık 50 farklı türde 500 adet kanatlı hayvan bulunmaktaymış.
Yapılan bu Safari Parkta, hayvanlar, doğal ortamlarında serbest olarak bulunurlarken insanlar gezi aracı içerisinde hayvanları yakından görme ve tanıma imkanını bire bir yaşıyorlar.
                
Sonuç

Doğunun Paris'i Gaziantep'in güzelliklerinin kaynağı ne diye bir defa daha kendime sormadan yapamadım. Kentte yaşayanların kentlerini içselleştirmeleri, doğru yanıtım oldu.

 
Editör: Haber Merkezi