Bergama Ovacık Altın Madeni ile ilgili yaşananları, atlamadan bu köşede aktarmaya çalışıyorum. Zira Ovacık Altın Madeni ve ona karşı yürütülen Türkiye Ekoloji Hareketinin dönüm noktalarından olan Bergama Hareketi, açılan davalar ve verilen yargı kararları, mahkeme kararlarını takmayan idari uygulamalar, ekoloji hareketini itibarsızlaştırmak, kriminalize etmek için yürütülen algı operasyonları, psikolojik hareket uygulamaları, son olarak FETÖ/PDY soruşturması nedeniyle maden şirketinin kayyıma devredilmesi, patronunun terör suçlusu olarak arananlar listesinde yer alması gibi yönleriyle bu konu 1990'lı yıllardan bu yana Türkiye'nin tarihinde önemli bir yer kaplıyor.
 
Bergama Ovacık Altın Madeni ile ilgili olarak bir kez daha mahkemenin iptal kararı verdiğini daha önce yazmıştım.[1] İzmir 3. İdare Mahkemesi tarafından 25.04.2017 tarih ve 2015/1285 Esas 2017/524 Karar sayılı karar ile "18/02/2009 tarihli "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı" iptal edilmişti.
 
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve yasalarına göre yapılması gereken maden işletmesinin kapatılması, maden şirketinin sahayı (mümkün olduğunca) eski haline getirmesi, ortaya çıkan ekolojik zararların tazminatını ödeyip, pılını pırtısını toplayıp gitmesi, ardından şimdiye kadar hukuka aykırı biçimde izin veren, suç işleyenlerin yargılanması gerekirdi.  Bunun ilk adımının atıldığı sanısı uyandıran bildirim yapıldı. Davacı EGEÇEP'in  başvurusu üzerine İzmir Valiliği tarafından 18.07.2017 tarihli yazı ile maden işletmesi için düzenlenen 04.08.2011 tarihli 40 nolu 1. sınıf gayrisıhhi müessese işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edildiği ve işletmenin mühürlendiği bildirildi.  
 
Buna rağmen maden halen mühürlü mü çalışıyor mu bilemiyoruz. Bildiğimiz başka şeyler var. Şirketin 13.07.2017 tarihinde Kamuoyu Aydınlatma Platformu (KAP)'nda yapılan açıklamasında; "... maden işletmesinin işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edildiği, cevher üretim faaliyetlerinin durdurulduğu, diğer faaliyetlerin durdurulması için lüzumlu tedbirlerin alınabilmesi amacıyla tarafımıza 30 gün süre verildiği, hukuki süreç devam ettiği..." yer aldı.[2] Şirketin açıklamasında bahsedilen hukuki denen sürecin aslında mahkeme kararının aşılması için işletilen 2009/7 sayılı genelge süreci olduğu ortaya çıktı. Yeni ÇED Raporu 20 Haziran'da bakanlığa sunulmuş, 3 Temmuz'da İDK toplantısı yapılmıştı, 13 Temmuz'da da yeni ÇED raporunun nihai yapıldığı duyuruldu.[3] ÇED'in nihai yapıldığı duyuruldu ancak ortada rapor yok. İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün web sitesindeki linki tıkladığımız zaman rapor kısmı boş çıkıyor.[4] Çevre İl Müdürlüğü'ne ve Bakanlık'a defalarca başvurduğum halde halen rapor yok. Buna rağmen hukuksuzluğu belgelendirmek için nihai rapora hukuki itirazlar yapıldı.
 
Bu arada maden işletmesinin iki atık havuzu dolduğundan üçüncüsü için düzenlenen ÇED raporu da nihai yapıldı.[5] Üçüncü atık havuzu biten açık ocağa yapılmak isteniyor. Oysa açık ocak deniz kotunun ve yer altı su tablasının altına inmiş durumda, olası kimyasal atık sızmalarında yeraltı sularını kirletebilecek. Daha önce bu alanda yapılmak istenen birinci atık havuzu projesine Devlet Su İşleri (DSİ) bu nedenle olumsuz görüş bildirmişti. Şimdi ne değişti de aynı alana izin veriliyor? DSİ yetkilileri bu soruyu yanıtlamalı. Bu rapora da itiraz edildi. Henüz maden işletmesi için de üçüncü atık depolama için de ÇED sonucu açıklanmadı.
 
Sözün özü; siyanür liç yöntemiyle işletilen Ovacık Altın Madeni, çevre sağlığı ve canlı yaşamı için yaratacağı riskleri tespit eden onlarca bilimsel rapora, onlarca mahkeme kararına, AİHM kararına rağmen faaliyetini yıllardır sürdürdü, şimdi yine mahkeme kararının arkasından dolanılarak yeniden çalıştırılmaya çalışılıyor. Maden şirketinin idaresi şimdi TMSF'nin elinde, aynı hukuksuz uygulamalarla karşı karşıyayız, neden? Bugünlerde Ege Bölgesi sallanıyor, en son 6,6 şiddetinde deprem oldu. Bergama da deprem bölgesidir, olası bir depremde Ovacık Altın Madeni'nin atık havuzlarının patlaması riski çok yüksektir. Böylesi bir durum Bakırçay bölgesinin ölümü demektir. Bu riski neden alalım?
 
Ovacık Altın Madeni'nin kirliliğini ve hukuksuzluğunu bu aşamadan sonra doğa da sistem de kaldıramaz. Yeter artık. Bergama Ovacık Altın Madeni'nde işlenen suçlara son verilsin, maden işletmesi temelli kapatılsın, maden sahası olabildiğince eski haline getirilsin.
 
[1] http://www.haberekspres.com.tr/bergama-ve-kozak-yine-kazandi-makale,5718.html
[2] https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/618806
[3] http://www.csb.gov.tr/iller/izmir/index.php?Sayfa=duyurudetay&Id=291230
[4] http://eced.csb.gov.tr/ced/jsp/ek1/18126
[5] http://www.csb.gov.tr/iller/izmir/index.php?Sayfa=duyurudetay&Id=291134