Aslında konum değil ama gözlerimi yaşarttığı için sizinle paylaşmak istiyorum.
Eskişehir'de ikiz kardeşler caddede yürürken, bir dükkanın önünde asılı Türk bayrağı rüzgar nedeniyle dalgalanır.
6 yaşlarındaki çocuk önce ne olduğunu şaşırır, sonra Türk bayrağını görünce gider, ucundan tutar ve arka arkaya öpmeye başlar...
Bayrağımızı öpüp arka arkaya alnına götürür...
Yürekten gelen sevgi ve saygısını gösterir.
Tesadüfen olay kameraya yansır.
'Eli öpülesi!' denir ya...
İşte bu çocuklar da bence 'eli' öpülesi geleceğimiz...
Sonra muhabirler ve kameramanlar çocuğu ve ailesini buldular...
'Neden?' diye sordular...
İçinden geldiği için böylesine bir harekette bulunduğunu söyledi...
Saf ve temiz duygularla...
Bence örnek bir hareket bu...
Özellikle Türk bayrağına, Türk kimliği taşıdığı halde bu sevgiyi ve saygıyı, hürmeti göstermeyenlere örnek olmalı...
Konaklı kızlar
Spordan fazla anlamam...
Özellikle futboldan...
Ama 'futbol' denilince aklıma İzmir'in kızları geliyor.
Türk kadın futbolunun yenilmezleri, Konak Belediyespor bu yıl yine şampiyon oldu.
İzmir'in kraliçeleri, Kocaeli İzmit İsmet Paşa Stadı'ndaki ekstra finalde, İstanbul'un iddialı Ataşehir Belediyespor'u Yağmur ve Esra'nın golleriyle geçtiler.
Bizim de yüzümüzü güldürdüler.
Bence bu yıl yine Avrupa'da Türk kadınının ve İzmir'in adını da başarılarıyla duyuracaklar.
Gelecekte ne olacak?
İzmir Üniversitesi'ne konuk olan IBM T.J. Watson Araştırma Merkezi Araştırmacı ve Proje Yöneticisi Dr. Yurdaer Doğanata, gelecekte tıptan hukuka pek çok alanda insanlardan daha iyi çözüm üretecek bilgisayar teknolojileri hakkında konferans verdi. 
IBM T.J. Watson Araştırma Merkezi Araştırmacı ve Proje Yöneticisi Dr. Yurdaer Doğanata, 'Bilgisayarlar Bilişsel Yetersizliklerimize Çare Olabilecek mi?' başlıklı bir sunum yaptı.
Doğanata, gelecekte tıptan hukuka pek çok alanda bilgisayarların sahip olacakları modellemeler sayesinde insanlardan daha iyi çözümler üretebileceğini söyledi. 
IBM tarafından geliştirilen Watson adlı bilgisayarın Tıp Fakültesi ikinci sınıfı bitirmek üzere olduğunu, onkoloji konusunda dünyanın en iyi uzmanları gibi teşhiste bulunabilecek eğitime sahip olduğunu söyleyen Dr. Doğanata, 'Ancak Watson hiçbir zaman empati kurma, bilinmeyeni merak etme, hatalarından pişmanlık duyma, fedakarlık, vicdan, doğru ve güzeli arama arzusu gibi insani değerlere sahip olamayacak' diye konuştu.
Doğanata ayrıca, IBM'in her konuda insanlarla tartışabilen, ikna edebilme gücü olan, fikir alışverişinde bulunabilecek bir bilgisayar üzerine çalışmalarını sürdürdüğü bilgisini paylaştı. 
Hangi meslekler tehlikede?
Bilgisayarların, sadece insanların yapabileceğine inanılan işleri, insanlardan daha iyi yapmaya başlamasıyla birlikte insanın bilişsel (kognitif) yetersizliklerinin de görülmeye başlandığına değinen Doğanata, bilgisayarların özellikle veri analizi ve rutin işleri içeren üretim, motorlu araç sürücülüğü, hatta sadece semptomlara bağlı tıp doktorluğu, matbu formların doldurulmasından ibaret olan avukatlık, kurallara bağlı karar vermede hakimlik gibi mesleklerde insanlardan daha az hata yapacağını, daha objektif kararlar verebileceğini söyledi. 
İnsandan daha dikkatli
Bilgisayarlar ile rekabet edebilmek için insan olarak farkımızın ne olduğunu anlamak zorundayız. 
Amerika'da her 5 tıbbi teşhisten bir tanesi yanlış, her yıl 1,5 milyon insana yanlış reçete veriliyor, yılda 50 bin kişi yanlış teşhisten ölüyor. 
1953'ten beri Amerikan mahkemelerindeki 7 bin davayı analiz eden bir bilgisayar, yüzde 70'ten fazla doğrulukla mahkeme sonucunu tahmin edebiliyor. 
İsrail mahkemelerinde yapılan bir araştırma hakimlerin aynı suça sabah daha az, öğleden sonra daha fazla ceza verdiğini ortaya koyuyor. 
Araçların ön camına yerleştirilen bir bilgisayar, dikkatinizi ölçerek yüzde 70 doğrulukla kaza yapıp yapmayacağınız bilgisini veriyor. 
Artık otomobilleri insanlardan çok daha iyi kullanan bilgisayarlar var.
Hepimizin cevabını vermesi gereken bir soru var: 
'İnsan' olarak farkımız, üstünlüğümüz nedir?
Biz kaçırdık!
Apple'ın akıllı saati Apple Watch'un satışı Tokyo'nun Omotesando kentinde yapıldı. 'Apple Watch' saatin ilk müşterisi 36 yaşındaki Masui Yuichiro saatiyle birlikte poz verdi.
İlk olarak Japonya'da satışa sunulan cihaz bugün içinde Apple Watch ilk etapta ABD'de de raflardaki yerini alacak.
ABD'de ön sipariş döneminin açıldığı gün 1 milyona yakın sipariş alarak rekor kıran Apple Watch'un fiyatları şöyle:
38 mm Apple Watch Sport, 349 dolar; 42 mm olan model ise 399 dolar fiyatla raflardaki yerini alacak. 
Apple Watch 549-599 arasında değişen fiyatlarla, 18 karat altından yapılan Apple Watch Edition'ın fiyatı ise 10 bin dolardan başlayacak.
Burada merak ettiğim nokta şu:
Neden bir Türk ilk satın alma fırsatını kaçırdı?
Çünkü yıllardır istatistiklere ya da belgelere bakın, mutlaka ve mutlaka bir Türk'ün 'ilk olmak' için bu tür satış ve açık artırmalarda olduğunu göreceksiniz.
Hatta bildiğiniz gibi uzaya gidecekler ya da cesedi dondurulduktan bilmem kaç yıl sonra uyandırılacaklar arasında da Türkler bulunuyor.
Yani akıllı saati almayarak, fırsatı kaçırmış olduk...
'Hayır!' diyebilme eğitimi
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) İzmir şubesi üyelerinin kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak için gerçekleştirdiği eğitim programlarına tüm hızıyla devam ediyor.
Üyelerini her alanda bilgilendirmeyi ilke haline getiren ASKON İzmir Şubesi bu kez de 'Hayır Diyebilme' eğitimine ev sahipliği yaptı.
İzmir Koleji konferans salonunda düzenlenen eğitim, İzmir Kariyer Merkezi eğitim danışmanı Beste Eğdir tarafından verildi.
Oldukça neşeli geçen eğitim sırasında Eğdir, zaman zaman katılımcıları da eğitime dahil etti.
Batı toplumlarında 'hayır' diyebilen insanın kendine güvenli ve özgür olarak algılandığını söyleyen Eğdir, 'Hayır kelimesinin dilimizde çok çeşitli kullanım alanları ve anlamları olmasına rağmen kültürümüzde bir isteğe 'hayır' demek çok da kabul edilen bir durum değildir' dedi.
Eğitmen Beste Eğdir; hayır demenin stresi azalttığını ve hayır derken açıklama yapılmaması gerektiğini iletti.
Stresi azaltıyor!
'Hayır' demek, evet demeye göre daha sağlıklı bir seçenek olarak ortaya çıkıyor. Kişinin evet demeye devam etmesi taleplerin sayısının artmasına, stres düzeyini düşürememesine ve kişinin önem verdiği şeylere zaman ayıramamasına neden olabiliyor. 
'Hayır!' demek belki en kolay yol olmasa da, kişinin stresini azaltmayı, sorumlukları daha iyi yerine getirmeyi, yeni ilgi alanları edinmeyi sağlıyor. 
Aşırı yük ve fazla stres altında kalmanın ve bunlardan evet diyerek kurtulacağını düşünmenin, kişinin kendisini hasta ve tükenmiş hissetmesine neden oluyor.
Açıklama yapmayın!
'Hayır' derken, reddetme nedeni ile ilgili uzun açıklamalar yapmaktan ve kendinizi haklı göstermeye çabalamaktan uzak durun. 
Dürüst, saygılı ve kararlı duruş karşıdaki kişinin yanıtı kabullenmesi açısından oldukça önem taşıyor.
Daha önce sosyal hayatta 'evet!' demeye alışan bireyler için 'hayır' demek o kadar kolay da olmayabiliyor. 
Ancak 'hayır!' demeyi öğrenmek, yaşamı kolaylaştırıyor ve stresi azaltıyor.
***
MENEKŞE

Goran Bregovic rüzgârı...
 
Yönetmen Emir Kusturica'yla yaptığı ortaklıkla birlikte, imza attığı film müzikleriyle tüm dünyada milyonlarca hayran edinen Goran Bregovic, Mayıs ayında 3 ayrı konser için ülkemizde olacak.
Önceki senelerde İzmir, İstanbul, Kocaeli, Bursa, Ankara ve Diyarbakır'da konserler veren Goran Bregovic, bu bahar sırasıyla 6-7-8 Mayıs tarihlerinde Ankara Congresium, İstanbul Volkswagen Arena ve İzmir Container Hall sahnelerinde müzikseverlerle buluşacak.
Wedding and Funeral Band ile verdiği konserlerde izleyicisine son derece keyifli anlar yaşatan Goran Bregovic, geçmişten günümüze en sevilen eserleriyle sahnede olacak.
***
Kılçık
*- Ya tam açacaksın yüreğini ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın; ya siyahı ya beyazı seçeceksin... (Şems-i Tebrizi)
*- Bana kimse sen gibi baktı mı bilmem; ama ben kimseye sana baktığım gibi bakmadım!...