EĞİTİM-SEN: TASARI PİYASA MERKEZLİ VE SİYASAL KADROLAŞMAYI HEDEFLİYOR
KESK'e bağlı Eğitim Sen üyeleri adına konuşan 5 no'lu şube başkanı Özcan Çetin, tasarının piyasa merkezli ve siyasal kadrolaşmaya dayalı dönüşümün son halkası olduğunu savunarak, “Tasarı eğitimde yaşanan sorunları daha da derinleştirecektir. Yasa taslağı ile eğitimde yaşanan “piyasa merkezli” ve “siyasal kadrolaşmaya” dayalı dönüşümün son halkalarından birisi daha tamamlanmak istenmektedir. Dershanelerin özel okula dönüştürülmesi için gerekli altyapı çalışmaları sürdürülürken, eğitim yöneticilerinin tıpkı bir şirket yöneticisi gibi belirlenmesi, hükümetin siyasi kadroları gibi çalışan valiler tarafından atanması ve piyasa koşullarında çalıştırılmaları hedeflenmektedir” dedi.
Çetin, tasarının eğitimin özelleştirilmesinin önündeki tüm engelleri kaldırdığını da kaydederek, “TBMM gündeminde olan mevcut tasarıyla, dershanelerin dönüştürülmesi bahanesiyle öğrenci başına devlet desteği adı altında kamu kaynakları özel okullara aktarılmakta, devlete ait arazi ve okul binalarının özel sektöre ve kuvvetle muhtemel hükümetle bağlantılı kimi vakıf ve derneklere devredilmesi ya da kiralanmasının hesapları yapılmaktadır. Yıllardır eğitime yeterli bütçe, okullara ödenek ayrılmamakta, kamu okullarında bugün hala daha temizlik ve benzeri adlarla para toplanmakta eğitimin bütün yükü velilerin üzerine yıkılmaktadır” diye konuştu.
TÜRK-EĞİTİM SEN: HÜKÜMET BİLDİĞİNİ OKUYOR
Eğitim-sen temsilcisi Çetin'in ardından kürsüye gelen Kamu-Sen'e bağlı Türk Eğitim Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Merih Eyyüp Demir, söz konusu tasarısının geri çekilmesini istediklerini belirtti.
Demir, “Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, Milli Eğitim Komisyonu'nda kabul edildi. Bu yasa tasarısının çok tehlikeli olduğunu anlatmamıza, komisyonda sakıncalarını bir bir dile getirmemize, değiştirilmesi gereken hususları gündeme taşımamıza rağmen hükümet yine bildiğini okudu. Dört yılını dolduran okul yöneticilerinin görevlerinin sona erdirilmesi, okul yöneticilerinin kaderinin valilerin, il Milli Eğitim müdürlerinin iki dudağı arasına bırakılması, okul yöneticilerinin atanmasında siyasi partilerin yöneticilerinin etkili olması, iki yıl önce değiştirilen MEB Merkez Teşkilatı'nın yeniden değiştirilmesi, stajyer öğretmenlere getirilen uygulamalarla AKP iktidarının kendi yandaşlarını öğretmen olarak atamasının önünün açılması, eğitimde korkunun hakim kılınması, okulların siyasallaştırılması, sindirilmiş, bastırılmış, ezilmiş eğitimci ordusunun yaratılması gibi asla kabul edemeyeceğimiz birçok hususu barındıran bu yasa tasarısını şiddetle ve nefretle kınıyoruz."
EĞİTİM-İŞ: 4 YILINI DOLDURMUŞ 100 EĞİTİM YÖNETİCİSİ GÖREVDEN ALINACAK, YERİNE YANDAŞ ATAMALAR YAPILACAK
Eğitim-İş adına konuşan 2 nolu şube başkanı prof.Dr.Ömer Lütfi Değirmenci de, kamu kaynaklarının özel okullara aktarılacağını, eğitimin piyasa koşullarına sunulduğunu, 4 yılını doldurmuş yaklaşık 100 bin eğitim yöneticisinin görevden alınarak, yerlerine hiçbir kriter gözetmeksizin sadece yandaş atama yetkisi kullanılacağını savundu.
Değirmenci, “Düzenlemeyle iş güvencesi de yok edilecektir. Eğitimde böyle bir oldu bittiyi kabul etmemiz mümkün değil. Tüm milletvekillerini, tasarının meclisten geçmemesi noktasında duyarlı olmaya, bir kişinin ya da bir partinin değil milletin vekili olduklarını ispatlamaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu.
Eyleme katılanlar, “Hırsız var”, “Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız ya siz?”, “Eğitime uzanan eller kırılsın”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları attı. Sendikalara CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu ve bazı siyasi partilerde destek verdi. Basın açıklamalarının ardından bir süre halay çeken grup, daha sonra dağıldı.
Editör: Haber Merkezi
