Geceleri kaygılı düşüncelerin artmasının birkaç nedeni vardır. Gün içinde kaygıyı bir süreliğine erteleyen biyolojik ve psikolojik mekanizmalar, gece saatlerinde devre dışı kalabilir. İşte bu durumu açıklayan bazı faktörler:

Biyolojik saat (Sirkadiyen ritim): Vücudumuzun biyolojik saati, gün içinde uyandırıcı ve rahatlatıcı sinyaller arasında bir denge kurar. Gündüz saatlerinde bizi aktif tutan bu sinyaller gece azalmaya başlar. Bunun sonucunda, gece beynimizin duyguları düzenleme kapasitesi zayıflar ve kaygı seviyeleri artabilir.

Yalnızlık ve iç dünyaya dönüş: Gece genellikle sessiz ve yalnızdır, bu da kişiyi iç dünyasına yönlendirir. Gündüz saatlerinde kaygıyı başka aktivitelerle bastırırken, gece bu dışsal dikkat dağıtıcı unsurlar yoktur ve bu da kaygının ön plana çıkmasına neden olabilir.

Karanlık ve güvensizlik hissi: Evrimsel olarak karanlık, güvensizlik ve tehdit algısıyla ilişkilendirilmiştir. Bu da gece saatlerinde kaygının artmasına yol açar. İnsanlar, karanlıkta çevrelerinden daha izole hissedebilirler, bu da tehdit algısını artırabilir.

Uyku hijyeni ve kaygıyı yönetme: Gece kaygı artışı uyku sorunlarına yol açabilir. Uyku problemleri, kaygıyı besleyen bir kısır döngü oluşturabilir. Bu nedenle, gevşeme teknikleri, karanlık bir ortamda uyumaya çalışmak ve kafein tüketimini sınırlamak gibi uyku hijyeni teknikleri kaygıyı yatıştırmada yardımcı olabilir.

Çocuklarda ateşe doğru müdahale nasıl olmalı? Uzman uyarıyor: Hemen ilaca sarılmayın Çocuklarda ateşe doğru müdahale nasıl olmalı? Uzman uyarıyor: Hemen ilaca sarılmayın

Sonuç olarak, gece saatlerinde kaygının artmasının, biyolojik ritimler, yalnızlık, psikolojik faktörler ve uyku eksiklikleri gibi çeşitli etkenlerle bağlantılı olduğu söylenebilir. Kaygıyı yönetmek için profesyonel yardım almak, bu döngüyü kırmaya yardımcı olabilir.

Kaynak: HABER MERKEZİ