FATİH ÖZKILINÇ- Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir programı kapsamında önce depremzedelerle bir araya geldi, ardından ise partisinin Bayraklı 1. Olağan İlçe Kongresi’ne katıldı. Bayraklı Tepekule Kongre Merkezi’nde yapılan kongrede Sami Sapan DEVA Partisi Bayraklı İlçe Başkanı seçildi. Kongreye DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcıları; Sanem Oktar ve Selma Aliye Kavaf, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Aydın, DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, DEVA Partisi il yöneticileri, ilçe başkanları ve yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Kongrede konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, merkezi iktidara yönelik eleştirilerde bulundu.

“Ülkemiz kriz içinde”

İktidarın ekonomi politikalarını eleştiren Babacan, ekonomik gelişim için hukuk ve eğitim sisteminin iyileştirilmesi gerektiğinin dile getirdi. Babacan, “Onlar sanıyor ki biz talimat verirsek ve Merkez Bankası faizleri indirirse faizler düşecek. Siz bunu rüyanızda görürsünüz. Faizi indirirlerse kur artacak, sabit tutarsa belki kur bir nebze inecek. Kötülerden birini seçecek hükümet. Hükümet diyorum çünkü Merkez Bankası karar vermiyor. Hükümet veriyor. Bu iki kötü seçenek arasında kalmak sade ve sadece kötü yönetimin sonucu. Bu ülkede faizin de enflasyonu da düşmesinin tek yolu güven. Bunu anlayamadılar. Bunu anlayamamalarının nedeni de işi bilen, ehil ve dürüst kadrolar devlette çok azaldı. Ortak akıl ve istişare yok. Bunlar olmadan devleti yönetemezsiniz. Bunu yapmazsanız asla başarılı olamazsınız. Artık ekonomide doğruları yapsanız da ülkenin ekonomisi düzelmez. Çünkü ekonominin temelinde hukuk, adalet ve özgürlük vardır. Siz ülkede hukuku yerle bir ettiyseniz bunun üzerine bir ekonomi inşa edemezsiniz. Öyle bir ülke düşünün ki ülkenin cumhurbaşkanı kendisini Anayasa’ya bağlı hissetmiyor. Şu anda ülkeyi yöneten Sayın Erdoğan’ın tarafsızca ülkeyi yönettiğin söylemek mümkün mü? Anayasa’ya saygı duymuyor. Anayasa Mahkemesi bir karar alıyor ‘Saygı duymuyorum’ diyor. Anayasa Mahkemesi bir karar alıyor, bir alt mahkeme bunu tanımıyor ve iktidar alt mahkemeye destek atıyor. Siz bu hukuka uymayan zihniyetinizle bu ülkenin ekonomisini asla düzeltemezsiniz, düzeltemeyeceksiniz. Faizi indirseler de boş sabit tutsalar da boş. Bu ekonomi düzelmez. Şu anda ülkeyi yönetenler işlerini bilmiyorlar, biliyorum sanıyorlar. Bu iş bilmezlik ve şahsi hırslar yüzünden ülke kaybediyor. Maalesef bugün de kaybedecek yarın da kaybedecek. Bugün ya yüksek faiz ya da yüksek kur ile kaybedecek. Kur arttığında her şeyin fiyatı artıyor. Şu anda ülkemiz çok derin bir ekonomik krizin içinde. Ama bakın her ne kadar şu anda bu kriz derin bir krizse de her ne kadar bu iktidarın ülkeyi bu krizden çıkarma imkanı yoksa da… Biz şuna inanıyoruz: Bu ülke ehil ve dürüst insanlar tarafından yönetildiğinde bu ülke bu sorunların altından kalkar. Yeter ki adil, eşit, şeffaf ve hesap verebilir bir hükümetle çalışılsın. Nasıl ki 2008 krizini çözdük bu krizi de biz çözeceğiz” dedi.

“Bu tabloyu değiştireceğiz”


“Toplumun adalete, hukuka ve eşitliğe susamış tüm kesimlerinin eşit söz hakkına sahip olacağı bir Türkiye hayal ediyoruz” diyerek sözlerine devam eden Babacan, “Bu insanlar eşit vatandaşlık ilkesini görmek istiyorlar. Bu ülkenin insanları hangi ailede, hangi dinle hangi gelir düzeyinde doğarsa doğsun elit olmayı hak ediyor. Şu an ülkede özellikle eğitimde fırsat eşitliği bitmiş durumda. Maddi durumu iyi olanla iyi olmayanlar arasındaki makas iyice açılmış durumda. Tarihimizde hiç bu kadar açık olmamıştı bu makas. Bir ülkenin potansiyel büyümesi için eğitimden başlamanız ve bir bilgi toplumu olmanız gerekiyor. Hangi yatırımcı ya da şirket olursa olsun… Türkiye’nin düzeleceğine dair ışık görsün, hiç bir yatırımcımız yatırımlarına yatırım ekler. Bizim insanımız ve girişimcimiz bu özgüven sahip. Yeter ki memlekette o güveni görsün. İşsizlik diyoruz. Bunun nedeni yatırım olmaması. İyi bir eğitimle, ülkemizin ihtiyacı olan yetkinlikte insanlar yetişse işsizlik olmaz. Orta gelir tuzağına düşmemizin tek nedeni hukuk ve eğitimde gerekeni gereken zamanda yapamamış olmamız. Bu nedenle millî gelir sürekli düşüyor. Bu iki alan çok önemli. Hukukta ve eğitimde gereken yapılmadığı müddetçe Türkiye asla orta gelirli ülke sınıfından çıkıp yüksek gelirli ülke olamaz. Gençlerimiz barınamıyoruz diyor, işsiziz diyor. Başka ülkelerin gençleri hayallerimi nasıl gerçekleştiririm diye düşünürken bizim gençlerimiz karnını doyurma derdinde. Bizim gençlerimizin bu halde olmasının sebebi yönetilemeyen bir ülkede yaşamaları. Şu anki iktidar sürekli millî ve yerli diyor. Ben de soruyorum. Bu ülkenin yerli ve millî parasını pul etmek yerli ve milli midir. Güçlü para bağımsızlıktır. İtibar diyorlar. Vatandaşların karnını doyuramadığı bir ülkede itibardan bahsedilebilir mi? Ama bu, ülkemiz için bir kader değil. Biz bu kötü tabloyu değiştireceğiz. Bu işi hep birlikte yapacağız. Biz dert tasa dolu gözler umut dolana kadar, boş kaynayan tencereler dolana kadar makamlar liyakatli kadrolarla dolana kadar buradayız. Çünkü artık DEVA Partisi var. Biz Türkiye’nin haysiyetli insanları için buradayız” diye konuştu.

Herkesin adresi Deva Partisi


DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen ise “DEVA Partisi’nin inançlı ve kararlı kadroları, Türkiye’yi ara vermiş olduğu hedeflerine ulaştırmak, zedelenmiş millet-devlet ilişkilerini yeniden onarmak ve devletin kurumsallığını var etmek için tüm gücüyle çalışacaktır. Böylelikle DEVA Partisi, Türkiye siyası hayatında birçok örneği bulunan dönemler arası geçiş partisi olma kaderine razı olmayarak, Türkiye’nin kalıcı kurumları arasında yerini alacaktır. DEVA Partisi, toplumun isteklerine hızlıca cevap verebilen, değişimin ve dönüşümün sarsılmaz bir siyasi temsilcisi ve ülkesinin insan kaynağını geliştirme çıtasını devamlı artıran, büyük amaç ve hedeflerin partisi olacaktır. Tüm Türkiye’nin bildiği gibi DEVA Partisi, sonradan değil, yola çıktığı ilk günden bu yana merkezin ve herkesin adresi olmuştur ve olacaktır. Kutuplaştıran ve ötekileştiren siyasi geleneklerin, radikalizmin, rövanşist duygularını silip atamayanların, bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’le ve değerleriyle örtüşemeyenlerin karşısında, merkezin temsilcileri bizler, daima tek bir vücut olarak siper olacağız” dedi.

“İzmir’in devası hazır”


Bayraklı İlçe Başkanı Sami Sapan da “Bayraklı’nın sorunu İzmir’in sorunu, İzmir’in sorunu Türkiye’nin sorunu. Bunu yaparken gördük ki insanlar mutsuz, endişeli ve panik içerisinde. İnanlarımız artık bilinçli. Sorununu bildiği gibi devasını da biliyor. Bugün İzmir’de bambaşka bir gün çünkü İzmir’in devası hazır” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi