Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, hükümetin 2025 yılı için önerdiği yüzde 25'lik asgari ücret artışına karşı çıkarak, bu öneriyi “insafsızlık” olarak değerlendirdi. Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırlarının hızla arttığını belirten Çerkezoğlu, asgari ücretin, ülkenin gerçek ekonomik koşullarını yansıtacak şekilde belirlenmesi gerektiğini ifade etti.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye’nin mevcut ekonomik durumuna dair önemli uyarılarda bulundu. ANKA'ya konuşan Çerkezoğlu, hükümet yetkililerinin asgari ücreti yüzde 25 oranında artırma planlarını sert bir şekilde eleştirerek, bunun “insafsızlık” olduğunu belirtti. TÜİK’in resmi enflasyon rakamlarının bile yüzde 50 seviyelerinde olduğu bir ülkede, bu tür bir artışın emekçilerin yaşam standartlarını daha da zorlaştıracağını vurgulayan Çerkezoğlu şunları söyledi:

“2025 yılı asgari ücreti için bugün hükümet yetkilileri tarafından dillendirilmeye başlayan yüzde 25'ler oranındaki bir artışı da kabul etmek söz konusu değil. TÜİK’in baskılanmış resmi enflasyon rakamlarının bile yüzde 50’lere dayandığı bir ülkede, asgari ücreti yüzde 25 oranında arttıracağım demek, en hafif deyimiyle insafsızlıktır. Milyonları açlığa ve yoksulluğa mahkûm etmek demektir. Bu asla kabul edilemez. Hükümetin yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 41,5, o hedefin tutmayacağı şimdiden belli oldu. TÜİK'in baskılanmış, gerçeği yansıtmayan rakamlarıyla bile yüzde 50'ler civarında olacağı görülen enflasyon karşısında asgari ücretin yüzde 25'ler oranında artırılması, yaşanan bu yoksulluğu ve gelir dağılımı adaletsizliğini daha da büyütecektir.”

Açlık ve yoksulluk sınırında kritik artış

Asgari ücretin alım gücünün yıllar içinde olağanüstü derecede düştüğünü belirten Çerkezoğlu, 17 bin 2 TL olan mevcut asgari ücretin, temel ihtiyaçları karşılamakta yetersiz kaldığını ifade etti. “Asgari ücret, gerçek bir geçim ücreti olmalı ve bunun için sadece asgari ücretin değil, tüm ücretlerin büyümeden ve milli gelir artışından pay alması gerekir” dedi.

Çerkezoğlu, Türkiye'deki açlık sınırının 20 bin, yoksulluk sınırının ise 70 bin TL'yi geçtiğine dikkat çekerek, asgari ücretin bu gerçeklere göre yeniden belirlenmesi gerektiğini söyledi. Çerkezoğlu, asgari ücretin yalnızca tek bir kişi için değil, çalışan kişinin ailesiyle birlikte geçinmesini sağlayacak şekilde belirlenmesi gerektiğini belirterek “Asgari ücret, geçim ücretine dönüşmeli ve alım gücü gerçek enflasyon karşısında korunmalıdır” dedi.

Karahan: TL mevduat payı artarken, enflasyon beklentileri geriledi Karahan: TL mevduat payı artarken, enflasyon beklentileri geriledi

Asgari ücret üzerinden çözüm önerileri: Sendikalaşma ve toplu pazarlık

DİSK olarak, Türkiye’nin bir asgari ücret ülkesi olmaktan kurtulmasının yolunun sendikalaşmadan geçtiğini ifade eden Çerkezoğlu, toplu sözleşme ve toplu pazarlık mekanizmalarının genişletilmesi gerektiğini vurguladı. Çerkezoğlu, “Ücretler, Asgari Ücret Tespit Komisyonu masasında belirlenmemeli. Bütün ücretler, toplu pazarlıkla belirlenmelidir” dedi. Çerkezoğlu ayrıca, sendikal hakların kullanımını engelleyen yasal engellerin kaldırılmasının önemine dikkat çekti.

“Asgari ücret meselesi Türkiye’nin gündeminden çıkmalı”

Çerkezoğlu, son iki yıldır asgari ücretle ilgili somut bir rakam önerisi getirmediklerini çünkü Türkiye'nin yüksek enflasyon koşullarında önerilen rakamların hızla geçerliliğini yitirdiğini ifade etti. “Asıl meselemiz, Türkiye’nin bir asgari ücret ülkesi olmaktan kurtarılmasıdır” diyen Çerkezoğlu, şunları kaydetti:

“Son iki yıldır asgari ücretle ilgili bir rakam önermiyoruz. Çünkü Türkiye o kadar yüksek enflasyonlu bir sürece girdi ki bugün söylediğiniz bir rakamın üç gün sonra bir anlamı kalmıyor. Dolayısıyla biz artık asgari ücrette rakamların peşinde koşmak istemiyoruz. Asıl meselemiz, Türkiye’nin bir asgari ücret ülkesi olmaktan kurtarılmasıdır diyoruz. Deyim yerindeyse asgari ücreti konu olmaktan çıkarmak gerekli diyoruz. Asgari ücret meselesini Türkiye’nin gündeminden çıkarmak lazım.”

DİSK olarak, asgari ücretin artırılmasından ziyade, Türkiye'nin gelir adaletsizliği ve yoksullukla mücadelede köklü değişikliklere gitmesi gerektiğini ifade eden Çerkezoğlu, “Toplumun ürettiği değer, tüm halkın insanca yaşaması için yeterlidir, yeter ki tercihler değişsin” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi