Ekildiği aylarda Türkiye genelinde yaşanan yağış azlığından dolayı yeterli terlemeyi yapamayan buğdayın yüzde 20 verim kaybına neden olacağını daha önce de dile getiren Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, 'Son zamanlarda yaşanan yağmur artışlarının tarımda ki verimi olumlu ya da olumsuz olarak etkilemeyecektir. Ancak bundan sonraki süreçte yağışların artması buğday hasadını geciktireceği için olumsuz etkileyecektir ve buğdayda yatmalara neden olabilecektir. Bu da verim kaybına neden olur. Adana'da başlayan hasat dönemi, 15 gün içerisinde de buralarda başlayacak. O nedenle de bu yağışlar faydadan çok bazen de zarar getirebilir. Aşırı şiddetli yağışlar yaşanırsa özellikle buğday veriminde düşüş olabilir. Aşırı yağışlar ekimi tamamlanan pamukta da soruna neden olabilir. Aşırı yağışlar yaşanması durumunda pamukta aşırı rutubetten dolayı çürümeler yaşanabilir. Ancak şu an için yağan yağmur böyle bir tehlikeye yol açmayacak. Kısa süreli aşırı yağışlarda bu sorunu yaşarız' dedi.

Devlet, patates alımı yapabilir

Ödemiş'te patates üreticilerinin zor durumda olduğunu ve bu konuda neler yapılabilir sorularına daha önce de cevaplandırma çalıştığını belirten Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü: Patatesin kilo başına maliyeti 50 kuruş ancak patates tarlada 25 kuruşa geriledi. Ödemiş, Türkiye'deki en önemli patates yetiştirilen alanların başında geliyor. En önemli özelliği de toprağının zenginliği ve yılda iki kez patates hasadı yapılabilmesidir. Böylesine zengin bir ovaya en iyi şekilde sahip çıkmamız gerekiyor. Bunun yolu da üreticimize sahip çıkmaktan geçiyor. Süt piyasasında düşüş yaşandı ve Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı süt piyasasına müdahale ederek sütün litre fiyatını daha önce olduğu fiyata çekti. Patateste bunun yapılabileceğini düşünmüyorum ama piyasayı rahatlatmak adına devlet, üreticiden belirlenen bir fiyatta patates alabilir. Belirlenen bir fiyatta sektördeki taban fiyatı oluşturmuş olur, devlet aldığı patatesi yardıma muhtaç ailelere ya da yardıma muhtaç bir ülkeye dağıtabilir.

Patateste yüzde 25 üretim kaybı var

Çiftçi, 'sorunun sadece arz fazlası olarak yansıtılmaması gerektiğini' vurgulayarak, 'En büyük sorunlar üretim dengesizliği, ihracat tıkanıklığı ve aracıların çokluğudur. Arz fazlası üretimden kaynaklı sorun denilerek diğer konular göz ardı edilmemelidir. İstatistik rakamlarına göre 2002 yılında kişi başına 80 kilo patates varken 2015 yılında kişi başına patates 60 kiloya düştü. Yani arz fazlalığı yok aksine yüzde 25 üretim kaybı var. Bunun yanı sıra destekleme planlı yapılmalıdır. Patatesten konuşuyoruz, patatesi her yerde destek vermeye gerek yoktur. Örneğin Ödemiş, Nevşehir'de, Adana'da üretime destek vermek gerekiyor. Soğuk hava depoları artırılarak depolama ömrünün uzatılması gerekir. En önemlisi de ihracat tıkanıklığını çözülmesidir. Tarım ürünlerinde bugün maalesef ithalat eden ülkeyiz. İhracatımızı komşu ülkelerimiz ile sağlıyorduk. Ancak bugün komşularımızla kavgalı durumdayız. Rusya  ve Suriye ile başta olmak üzere İran, Irak  gibi komşularımıza ihracatımız yok. Tarım aynı zamanda uluslararası ilişkileri olan bir sektördür. Ülkemiz bugün bahsedildiği üzere tarımda ithalatçı, gıda ürünlerinde ihracatçı ülkedir. Tarımda da ihracat eden bir ülke olmasını temenni ediyoruz' diyerek sözlerini tamamladı.
Editör: Haber Merkezi