Ruh da dinleniyor
Sadece koştuğu için doğada bulunmadığını, koşmayı ve doğada bulunmayı sevdiğini söyleyen Dağların Aslanı, 'Sevdiğim iki şeyi yaparken hem rahatlıyorum, hem huzur buluyorum. Sadece koşmak için gitmiyorum doğaya, rahatlamaya ve huzur bulmaya ihtiyaç duyduğum zaman kendimi dağların birisinin tepesinde buluyorum. Türkiye dağ koşusunda oldukça başarılı. Özellikle gençler kategorisinde Avrupa ve dünya şampiyonalarında çok başarılıyız. Alınan madalyalar bakımından Avrupa'da ilk üçte, dünyada ise ilk beşte yer alıyoruz. Ancak bu başarıları büyükler kategorisine taşımakta sorun yaşıyoruz. Avrupa ve dünya şampiyonu olan genç sporcuların büyükler kategorisinde başarılı olmasını sağlayamıyoruz. Dağ koşusu Türk insanının fiziki yapısı için en uygun atletizm branşı diyebilirim. Dağ Koşusu, trail koşular ve ultra maratonlar son yıllarda çok hızlı şekilde popüler olmaya başladı. Bu branşları yaparken doğadasınız ve doğa ile iç içesiniz. Sadece koşarak spor yapmıyorsunuz aynı zamanda bedeninizi eğitirken ruhunuzu dinlendiriyorsunuz. Dağ koşusunun en önemli özelliği insana doğada bulunma, spor yaparken ruhunu dinlendirme imkanı sunması.Koşarken ne düşündüğüm koştuğum yarışın özelliğine göre değişiyor. Dağ koşusunda ve arazide koşarken olabildiğince yaptığınız işe odaklanmak, dikkatinizi yarışa vermek gerekir. Çünkü şartlar çok değişkendir ve dalgınlığa yer yoktur. Birden karşınıza taş çıkabilir, ayağınız kayabilir. Bu durumlardan etkilenmemek ve düşmek gibi olumsuzluklar yaşamamak için yarışa odaklanırım. Bunun dışında koştuğum yerlerin güzelliğini görebilmeye çalışırım. Ve düşünmek için zamanım olursa başardığım anı, ya da beni motive edecek şeyleri düşünürüm' dedi.
İzmir'de 6 Mayısta yapılacak olan omurilik felcine dikkat çekmek ve omurilik yaralanmalarının tedavisiyle ilgili yapılan bilimsel araştırmalara fon sağlamak amacıyla düzenlenen Wings For Life (WFL) World'e katılacak olan Arslan, böyle bir projede bulunmaktan çok mutlu olacağına da vurguladı.