Danıştay 4. Dairesi, Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’ne ilişkin alınan sınır belirleme kararını hukuka aykırı buldu. Bu karar, 2020 yılında yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla belirlenen sınırların halkın kullanımına kapatılan alanları içeriyor.
Kamusal yarara aykırı bulundu
Karar, 16.000 hektarın üzerindeki alanın, özellikle de 4.900 hektar büyüklüğündeki deniz alanının halktan tamamen kapatıldığını vurguladı. Danıştay, sınırların belirlenmesinde kamusal yararın göz ardı edildiği, doğal ve kültürel mirasa zarar verilebileceği uyarısında bulundu. Özellikle, orman, tarım, mera ve sulak alanların geri dönülemez şekilde tahrip olacağına dikkat çekildi.
Koruma alanları zedeleniyor, su kaynakları tehdit altında
Kararda, Çeşme’deki su kaynaklarının yetersizliği ve mevcut altyapının bu genişlemeyi kaldırmayacağı ifade edildi. Ayrıca, bölgenin doğal ekosistemlerinin ve Akdeniz Foku gibi korunan türlerin tehlikeye girebileceği belirtildi. İzmir'in içme suyu havzaları ve arkeolojik sit alanlarının da bu sınırlar içinde kaldığına dikkat çekildi.
Arkeolojik ve ekosistemsel değerler tehdit altında
Danıştay, Çeşme'nin tarihi ve doğal değerlerinin korunmasının, yapılan turizm yatırımlarıyla zıtlık oluşturduğuna ve bu yatırımların geri dönülemez doğa tahribatlarına yol açacağına vurgu yaptı. Aynı zamanda, bölgedeki arkeolojik alanların ve çevresel etkilerin yeterince araştırılmadığı, turizm ile koruma arasındaki dengeyi sağlamak için daha derinlemesine çalışmalar yapılması gerektiği ifade edildi.
Danıştay kararının ardındaki sebepler
Kararda, mevcut sınır belirleme kararının, ilgili mevzuat ve bilimsel veriler ışığında yeterince detaylandırılmadığı belirtilerek, kararın hukuka aykırı olduğu ifade edildi. Çeşme’nin turizm potansiyelinin geliştirilmesi için yapılan bu genişlemeye dair yeterli gerekçenin sunulmadığı ve çevresel etkilerin göz önünde bulundurulmadığı aktarıldı.