Haber Ekspres Gazetesi'nden Turgay Kılıç'ın özel haberine göre, Dokuz Eylül Üniversitesinden emekli Deniz Bilimleri Uzmanı Prof. Dr. Doğan Yaşar, gazetemize yaptığı açıklamalarda Körfez’in giderek yükselip kenti yutacağının altını çizerken 50 yıl sonra Basmane’de balık avlayacağımızın da sinyalini verdi.
İzmir Körfezi, 2023 yılı sağanak yağış sonrasında yükselerek Tarihi Kemeraltı Çarşısı, Alsancak ve diğer iç kesimleri yuttu. Gece vakti başlayarak sabaha kadar süren aşırı yağış ve sel felaketi, şehri esir alırken esnafa da kara günü yaşattı. Yaşanan sel taşkınına karşın önlem almak için İzmir Büyükşehir Belediyesi, kollarını sıvadı, sahilin birçok yerine beton bariyer dikti. Bu çalışmaları ‘bilim dışı’ olarak eleştiren Deniz Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, ayrıca bunu ‘Çin Seddi’ne benzetti. Körfez’in her yıl 1 santimetre yükselerek karasal seviyelere yaklaştığına da değinen Yaşar, deniz yüzeyinde bulunan kanalizasyon borularının ise giderek deniz yüzenin altına düştüğünü ve önümüzdeki 50 yılda Basmane’de balık avlayacağımızı aktardı.
"Beton bariyerler bilim dışı"
Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’de sağanak yağış sonrası suların yükselip Alsancak ve Kordon’u esir almasının denizin yükselmesine, karanın ise çökmesine bağlıyor. Yaşar, “Kordon’a beton bariyerler örmek tamamen bilim dışıdır. Körfez’in çöktüğünü de uzun yıllardır anlatıyorum. Basmane Gar’ından itibaren hepsi dolgudur. 1873’lere kadar, 150 yıl önce Alsancak bölgesi denizdi. Kordon boyu ve rıhtım yapılması için boydan boya dolgu yapıldı. Dolgu demek, çökecek demek. Zaten yılda 1 santimetre gibi bir çökme meydana geliyor. 1873 yılında kordon boyu yapıldıktan sonra gemilerin yüklenmesi zaman çalıyordu. Kordon boyu ise, bu aksaklığa rağmen yapıldı. Ve İzmir’deki ilk rant kavgası da buradan başlıyor. Bunu ise kordondaki merdivenlerden hesaplıyorlar. Kordon’da denize inen merdivenler vardı, şimdi onlar ise tamamen denizin altında kaldı. Şu anda ikinci kordon en ufak yağışta göl oluyor. Birinci kordon ise hep yükseltiliyor, arka taraf ise çukurda kaldı” şeklinde konuştu.
"Kanalizasyonlar denizin altında kaldı"
Deniz Bilimci Yaşar, “Yaz aylarında ise Alsancak kokar. Çünkü kanalizasyon boruları denizin altında kalmaya başladı. 1992 yılında deniz seviyesi bugüne göre 30 santimetre aşağıdaydı. Deniz seviyesi yılda yaklaşık 2 buçuk milimetre yükselir. Ama İzmir Körfezi 15 milimetre yükseliyor. Çünkü çöküyoruz. Eğer bu gidişe karşın bir önlem alınamazsa biz, 50 yıl sonra Basmane’de balık avlarız” dedi.
Burası Atlantik mi?
Dr. Yaşar, beton bariyerlerinin dalgalara karşın oluşturulduğu iddialarına da sert tepki vererek “Burası foseptik mi, Atlantik mi? Güney’den lodos bastığı için su şişiyor ve 80 santimetre bir metre kadar su yükseliyor. Zaten 1990’lara göre deniz 30 santimetre yükselmiş. Biraz daha basınca daha fazla yükseliyor. Bu olay dalgayla ilgili değil. Çok enteresan ki ön tarafı beton bariyerlerle kapattılar. Kordon’daki insanları, denizi göremez hale getirdiler. Bu yapılanın bilimle ilgisi yok” şeklinde konuştu.
Kotlar yükseltilmeli"
Ayrıca çözüm üzerine de ifadeler veren Yaşar, şunları söyledi: “Ne yapılması gerekiyor, onu söyleyeyim. Geriden itibaren sürekli olarak kotlar yükseltilecek. Basmane’den itibaren başlanmalı. Bunun için de İzmir’in topografik haritası çıkarılmalı, bu da milimetrik olarak yapılmalı. Yeni binaların ise kotları yükseltilecek. 1873 kordon boyu yapılırken ilk şartnamesinde maksimum gelgitin en az 1 buçuk metre üzerinde inşa edilecek. Su ne kadar yükselirse yükselsin, onun da 1 buçuk metre inşa edilmelidir. İzmir’de bunu yapmalıyız. Evlerin, binaların, yolların ve kanalizasyon borularının da kotlarının yükseltilmesi lazım. Böylece denizin üzerinde kalabiliriz. İzmir Körfez kirliliği, bu çökmenin yanında bir hiç kalır. Arıtmaları çalıştırdıktan bir yıl sonra hiçbir şey kalmaz. Ama bu çökme, sürekli devam ediyor. Bunun çaresinin de bulunması gerekiyor.”