Samsun'un kutlu yürüyüşlerin başlangıç noktası olduğunu belirten Erdoğan, ''Bugün sizin buradaki duruşunuz, buradaki buluşmanız inanıyorum ki 30 Mart için de bir cevaptır. İnanıyorum ki büyükşehirlerle alakalı yeni dönemin, bir miladın, bir başlangıcın önemli noktalarından biridir. Samsun ile her zaman gurur duyduk, bugün duyuyoruz, yarın da duyuyoruz. Siz bizleri hiçbir zaman mahcup etmediniz. İnşallah bizler de size mahcup olmayacağız'' ifadesini kullandı.

Son günlerdeki olayları, "uluslararası boyutu olan, ulusal boyutta da yerel taşeronları bulunan bir operasyon" olarak niteleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bu operasyon, Hükümete karşı atılmış bir adımdır. Ama bundan öte uluslararası ve artı diyorum ulusal boyutu olan bir operasyondur. Biz bundan yılmayacağız. Çünkü onlar salt AK Parti'nin güçlenmesinden değil aynı zamanda Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsız oluyorlar.

Kardeşlerim, 11 yıl önce göreve geldiğimizde Türkiye'nin milli geliri 230 milyar dolardı. Bugün artık 800 milyar doları aşar hale geldi. Yolsuzlukların olduğu bir ülkede siz milli geliri bire 3, bire 4 arttırabilir misiniz? Yolsuzlukların olduğu bir ülkede siz Samsun-Sarp sahil yolunu yüzde 35'deyken kalkıp da daha bir dönemde bitirebilir misiniz? Bunlar bu iktidarla oldu. 6 bin yüz kilometre. Bugün Ünye'de bunları çok detay anlatacağız. Onun için burada fazla müsaade ederseniz vakit de kaybetmeyelim diyorum. Bir iki örnekle bunu şekillendirmek istiyorum. 79 senede 6 bin kilometre bölünmüş yol yapılmışken bu ülkede biz şurada 10 yılda, 11 yılda bunun üzerine 17 bin kilometre bölünmüş yol ilave ettik.''

Hukuka yansıyan olayın, hukukta karşılığını bulacağını vurgulayan Erdoğan, "Bizim meselemiz hukukun çalışmasıdır. Hukukçuların da hukuka saygılı hareket etmesidir, güdümlü hareket etmesi değil. Güdümlü hareket ettikleri zaman kusura bakmasınlar o zaman da bizler tabii ki siyasiler olarak... Yasama organı niye var bu ülkede, yürütme organı niye var bu ülkede, yargı niye var bu ülkede? Hepsinin Anayasa'da ne yapacağı, nasıl çalışacağı hepsi bellidir. Hepsi eğer Anayasa'daki çalışma esaslarına göre çalışıyorsa problem yok. Ama buradan taviz veriliyor da buna aykırı hareket ediliyorsa kusura bakmasınlar biz siyasetçiler olarak üzerimize düşeni her zaman yaptık bundan sonra da yapmaya devam ederiz" diye konuştu.

Bir yargı mensubunun yürütmeye alışılmışın dışında, yasalara aykırı olarak emir talimat veya baskın yapamayacağını belirten Erdoğan, "Bunu yapmaya kalktığı zaman orada 'beraati zimmet asıldır' kaidesi çalışamaz olur. Siz kalkıp da eğer bu insanlara karşı bu tür baskıları yapmak suretiyle eğer yargıyı yönlendirmeye çalışırsanız biz de tabii ki üzerimize düşeni yapacağız, yaptığımız da odur.''

 
BÜYÜKELÇİYE YÜKLENDİ


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İşte son günlerde bakınız çok enteresan, büyükelçiler bazı provakatif eylemlerin içerisine giriyorlar. Ben onlara Samsun'dan sesleniyorum; İşinizi yapın. Eğer görev alanınızın dışına çıkarsanız, bu hükümetlerimizin yetki alanında olan yere kadar gider, biz sizleri ülkemizde tutmaya da mecbur değiliz" dedi.


"YÜRÜTMENİN MENSUBU KÜLHANBEYİ GİBİ"

Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda polislerin tutumunu da eleştiren Erdoğan, "Şu hale bakın. Yürütmenin mensubu bir eve baskın yapacak. Baskın yaptığı evde bacak bacak üstüne atacak, eline tespihi alacak külhanbeyi gibi. Bir de yemek ısmarlayacak. Bu nasıl bir iş? Bunu yapanı seyir mi edeceğiz? Gereği neyse bunu yaparız. Ak Parti bozulmuş çarkları düzeltmeye geldi bu ülkede. Batılı bunu gördüğü için attığımız adımlar nedeniyle sesiz devrim demiştir" diye konuştu.
Editör: Haber Merkezi