Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makûl bir izahı yoktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi kapsamında yaptığı açıklamada, “Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makûl bir izahı yoktur. Mevcut jeopolitik konjonktürde üyelik perspektifimizin güçlendirilmesinin hem Avrupa’nın hem yakın coğrafyamızın yararına olacağı açıktır. Türkiye olarak Avrupa Birliği’yle ilişkilerimizin sağlıklı bir zeminde ilerletilmesi için diyalog ve iş birliğine hazırız” ifadelerini kullandı.
“PKK ve FETÖ ile mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut işbirliği görmek istiyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörizme karşı iş birliği ve dayanışma hâlinde, terör örgütleri arasında fark gözetmeksizin mücadele hepimizin sorumluluğudur. Terör örgütü PKK ve FETÖ ile mücadelede Avrupalı ortaklarımızdan somut iş birliği görmek istiyoruz. Avrupa’da nefret, İslam karşıtlığı ve ırkçılık, sosyal uyumu ve istikrarı zedeliyor. Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yalnızca Müslümanları ve göçmenleri değil, toplumun tamamının huzur ve güvenliğini tehdit eden bir temel insan hakları sorunu olduğu artık kabullenilmelidir” ifadelerini kullandı.
“Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisi Orta Doğu’da yaşanıyor”
Filistin’in devlet olarak tanınmasında İrlanda, Norveç, İspanya ve Slovenya’nın attığı adımları takdirle karşıladıklarını belirten Erdoğan, “küresel adalete ve barışa katkı vermeleri için Filistin’i henüz tanımayan tüm ülkelere bunu yapmaları” için çağrıda bulundu.
Orta Doğu’da ateşkesin ivedilikle sağlanması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:
“Avrupa Siyasi Topluluğunu kıtamıza yönelik ortak tehditleri samimiyetle ele aldığımız bir platform olarak görüyoruz. Ukrayna’daki savaşın yol açtığı olumsuzluklar her geçen gün daha da derinleşiyor. Diğer yandan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna’daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisi Orta Doğu’da yaşanıyor. 50 bine yaklaşan can kaybı dikkate alındığında ateşkesin ivedilikle sağlanması, kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye ulaşması için İsrail’e her boyutta baskı yapılması elzemdir.”