Ege TV’de yayınlanan "Esin Sayın ile Ege’den Günaydın" programının konuğu olan 24. Dönem Manisa Milletvekili ve Manisa Su Platformu Sözcüsü Dr. Muzaffer Yurttaş, su kaynaklarının korunması ve yönetimi konusunda kritik bilgileri paylaştı. Son yıllarda artan kuraklık ve su kıtlığı sorunlarına dikkat çekerek, Manisa Su Platformu’nun çalışmalarını ve sundukları önerileri aktaran Yurttaş, su tasarrufu ve kirliliğin önlenmesi adına alınması gereken önlemleri vurguladı.
Amaç toplumsal duyarlılık
Manisa Su Platformu’nun neden kurulduğunu açıklayan Dr. Muzaffer Yurttaş, “Manisa Su Platformu yaklaşık 2 yıl önce kuruldu. Bu kurulda 11 akademisyen, çevreci arkadaşlar ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan bir ekip var. Amacımız Manisa özelinde Manisa’nın yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını incelemek, bunları kirlen nedenleri ortaya koymak ve çözüm önerilerine ulaşmak ve aynı zamanda su israfının nedenlerini ortaya çıkarmak. Tasarruf tedbirleriyle bunu bir toplumsal duyarlılık haline getirerek toplumda su konusundaki duyarlılığı artırmayı amaçlıyoruz” dedi.
10 maddelik öneri sunduk
Ulusal Su Kurulu’na 10 maddelik bir öneri sunduklarını da vurgulayan Yurttaş, “Ülkemizde ve dünyada gün geçtikçe artan bir kuraklık var. Gediz Havzası’nda her yıl yerin altına 60 cm suyun çekildiğini görüyoruz. Kurumayan çeşmeler kurudu. Tarımda verim oranlarında bir düşme var. Gölmarmara Manisa’nın en önemli göllerinden biriydi, kurudu. Biz bütün bunları görerek toplum olarak harekete geçmeliyiz diye düşündük. Pek çok kurum ve kuruluşu dinledik. Organize sanayi bölgeleri çok önemli. Onlarla görüştük. GEMA Vakfı ile görüştük ve geçtiğimiz ay içinde Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin bir su çalıştayı vardı. Bu çalıştaya katkı verdik. Henüz su çalıştayının sonuçları açıklanmadı ama en kısa sürede açıklanacak. 27 Eylül tarihinde de Gediz Havzası Su Kurulu İzleme Komitesi’nin toplantısı vardı. Biz de Manisa Su Platformu olarak toplantıya katıldık ve orada bizim önerilerimizi aldılar. Vali Vahdettin Özkan’da bu önerilerin Ulusal Su Kurulu’na sunulmasını talep etti. Biz de 10 maddelik bir öneriyle Ulusal Su Kurulu’na önerilerimizi sunduk” diye konuştu.
Tasarrufa önce tarımdan başlanması gerektiğini söyleyen Dr. Yurttaş, “Doğal su kaynakları gün geçtikçe azaldı. Yüzeye yakın su kaynakları da yetersiz konuma geldi. Burada suyu yüzde 60 oranında tarım kesimi kullanıyor. Yüzde 20’si sanayi ve geri kalan kısmı da içme ve evsel amaçlı kullanılıyor. Bu tasarruflara suyu en çok kullanandan yani tarımdan başlamak lazım. Tarımda ise maalesef yeraltına çakılan ruhsatsız kuyular var. Sondajla nereye kadar gidecek? Tarımda yüzde 1 tasarruf demek diğer kalemlerdeki çok daha büyük tasarrufların önündedir. Sonra sanayici tasarruf edecek ve son olarak evlerimizde tasarruf edeceğiz. Damlama sulamayı ne zaman yapacağını bilmeyen çiftçiler var. Bu yüzden sadece modern sulama yöntemleri sorunu çözmüyor” sözlerine yer verdi.
Vahşi sulama bırakılmalı
Barajlar konusunda da değinen Dr. Yurttaş, “Demirköpü ve Avşar Barajlarında bir an önce modern damlama sulama sistemine geçilmesi gerekiyor. Vahşi sulama sistemlerinin bırakılması gerekiyor. Yeni toprak elde edemeyeceğimize göre mevcut alanların verimini 10 kat arttırdığımız zaman 10 kat daha fazla toprak fethetmiş gibi olacağız. Verimli ve akıllı tarım ilaçları kullanacağız. Gölmarmara’nın tekrar ayağa kaldırılması ve koruma altına alınması gerekiyor. MASKİ’de ve organize sanayi bölgelerinde bilim kurulu oluşturulmalı” dedi.
‘Su akar Türk bakar’
Suyun yeraltına inmesi için önerilerde bulunan Dr. Yurttaş, “Türkiye su sıkıntısı yaşayan ülkelerin içinde yer alıyor. Gelecekte kıtlık riski var. Kişi başı 4 bin metreküp su kullanılırken şimdi 1500 metreküpe düştü. Bu, gün geçtikçe daha da azalacak. Mevcut suyumuzu israf etmeyeceğiz. Yağan yağmurdan dahi yararlanmayı bileceğiz. Şehirlerimiz beton yığını haline geldi. Yağmur yağdığında asla toprağın altına inmiyor. Su sokaklardan akıp nehirlere gidiyor oradan da denize gidiyor. ‘Su akar Türk bakar’ sözünü gerçekleştirmiş oluyoruz. Derelerin üzerine küçük bentler yaparak yeraltı suyunun durmasını sağlamlıyız ki emilsin. Park ve bahçeleri beton yığını haline getirmektense toprak alanlarla çevirmeliyiz. Yüzde 50’lere kadar kayıp kaçak suların olduğu bölgeler var” dedi.
Yer altı suyu ne zaman kullanılır?
Dr. Yurttaş, şöyle devam etti: “Yeraltı suları acil durumlar için kullanılmalıdır. Savaş gibi, salgın gibi durumlarda kullanılmalıdır. Biz maalesef şehirlerimizde yeraltı suyunu kullanıyoruz. İçme suyu barajlarının şehirlere yakın yerlerde oluşturulması gerekir. Arıtılmış içme suyunun önüne geçilmesi gerekiyor. Eğer bir yerinden başlamazsak bu sorunların hiçbirini çözemeyiz.”