Evet, Kemal Amcamızın Çiğli'deki görevinden çıkıp Güzelyalı'daki evine geldiği akşamüstü saatinde, troleybüslerin çalıştığı caddeye bakan odada yatırıldığım öğle uykusundan uyanmış olur, bahçeye çıkardım. Kemal Amca, ahşap teknesini suya indirir, hayli uzun olan kürekleri, teknenin sağ ve sol ortasındaki yuvalarına yerleştirdiği ıskarmozlara takar, olta takımlarını ve dönüşte içinde kesinkes balık bulunacak örme sepetini alarak babamla birlikte Körfez'in ortasına doğru açılırdı. Öyle pek gözden kaybolmazlardı. Onlar avlanırlarken Osman ile kardeşi Ufuk, kıyıdan denize atlar, yüzer yüzer yüzer, dönüşte de birbirlerine hortum tutarak tuzlu sudan arınır, yıkanmış olurlardı. Ben onlardan daha küçük olduğum, henüz yüzmeyi de bilmediğim için zamanımı onları seyrederek geçirmek durumundaydım. Kemal Amca ile babam, denizde fazla kalmazlar, dönüşte balık sepetini uzatırlarken, 'Bu akşam yiyeceğimiz kadar çipura tuttuk' derlerdi. Balıkları temizlemek de Kemal Amcamın işiydi. Sofrayı Güzide Yengemiz annemle birlikte hazırlardı. Çoban salatayı kim yapıyordu onu anımsamıyorum. Kemal Amcamın, çipuraların pullarını temizlemesi çok özenliydi. Karşımda sanatkarane bir iş yapılıyor ve ben onu seyrediyordum. Aynı şekilde bir elinde çatal, diğerinde bıçak, balığın etini kılçığından gayet güzel kurtarıp ağzına atması da sanatkaraneliğini adeta tamamlıyordu. Aslında tamamlıyordu, diyerek görüntüyü erken sonuçlandırdığımın, dolayısıyla hata yaptığımın farkındayım; bahçe duvarına minik minik vuran dalga sesleri ve iyot kokusu içersinde dudaklarını kadehe nazikçe değdirerek buzlu rakısını inceden yudumlaması tamamlıyordu, dersem daha doğru anlatmış olurum. Balığı ben de çok seviyor olmama karşın, Amcamın yemesini hayranlıkla seyretmekten kendimi asla alamıyordum.
Bir gün babamın anneme haber verdiği ana değin bu güzel günler böyle sürdü. 'Kemal Ağabeyin Ordu'ya tayini çıkmış, taşınacaklar' dediğinde, yaşım öylesine küçüktü ki, 'Yiyeceği kadar balık tutan bir avcının' boşalttığı Güzelyalı Sahili'nden bir yıldızın kaydığını çoooooook yıllar sonra anlayacaktım.
Editör: Haber Merkezi