İYİ Parti İzmir Milletvekili ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale, partininin İzmir İl Başkanlığı'nda kentteki basın mensuplarıyla bir araya gelerek seçim çalışmalarını anlattı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özlale, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'li Tunç Soyer yönetimine ilişikin eleştirilerilerde bulunarak İzmir'in her geçen gün kan kaybettiğini vurgulayıp başka bir belediyeciliğin mümkün olduğunu söyledi.
"CİDDİ BİR ŞEHİRLEŞEME PROBLEMİ VAR"
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu'nun da katıldığı toplantıda İzmir'in sorunlarına değinen Özlale, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in adaylığı açıklandığı günden bu yana sahadaki gözlerimlerini anlattı. Özlale, "En fazla gözüme çarpan şeylerden biri altyapı problemleri. Arka mahallelerde daha fazla gezdik. İzmir; Alsancak, Kordon, Güzelyalı, Urla'dan ibaret değil. Ciddi bir şehirleşme problemi var. Yeşil alanın üretilemediği, Karabağlar'da Buca'nın arka taraflarında sıkışıp kaldığını, trafik problemini, ilçe belediyelerinin çöp toplama işlemini iyi yapmadığını görebiliyorsunuz. Körfezin kokmasını ilk 5 problem arasına koymam. Mesela afetlere dirençli bir şehir yok" dedi.
"İZMİRLİ ADAY İLE YARIŞMAK İSTERİM"
İYİ Parti Büyükşehir Adayı Özlale toplantıda 'CHP’nin aday adaylarından hangisi en zor rakibiniz olur?’ sorusuna yanıt verirken ‘ithal aday’ vurgusu yaptı ve İzmirli adaylar ile yarışmak istediğini söyledi. İYİ Partili Özlale, "En zor rakip kendim olurum. Bana göre İzmirliler yarışsın. İzmir’i bilen İzmir’in sokaklarında büyümüş, İzmir için dertlenen insanların yarışmasını isterim. İzmir’in menfaati için İzmirli bir belediye başkanı adayı ile yarışmayı çok isterim" diye konuştu.
"GENÇLİĞİMDE İZMİR NEYSE HALA AYNI"
İzmir Büyükşehir için adaylığı açıklanan ilk isim olan Ümit Özlale, çalışmaya başladığı ilk günden şimdiye kadar kat ettiği mesafeyle ilgili ise "Tanınırlığımı artırmaya çalışıyorum. Problemlerin daha da fazla hakim oldum. Mikro bazlı problemlere mahalle mahalle hakim oldum. Geçen seçimlerde 1. Bölge adayıydım. İkinci bölgeye pek fazla gitme fırsatım olmamıştı. Oraya ağırlık veriyorum. Çeperdeki ilçelerin problemlerine vakıf oldum. Beydağ Barajı'na yakın bir köyün taşıma suyla ihtiyaçlarını giderdiğini öğrendim. Bergama'da bir park problemi olduğunu bilmiyordum. Merkeze çok hakimim. Çocukluğumda gençliğimde İzmir neyse hala aynı. Çok yabancılık çekmedim. İkinci bölgenin Küçük Menderes ve Bakırçay Havzalarındaki ilçelere daha fazla hakim oldum. İzmirli daha yeterince tanıtamadım kendimi. Üzerinde durduğum problemler Tunç bey zamanında çıkmadı, bitmeyecek de. Çok önceden vardı. Buranın problemleri 35-40 senede artarak çıktı. Türkiye çarpık şekilde kentleşirken İzmir bundan en kötü etkilenenlerden biri oldu. Buradaki belediyecilik son 5 senede kötüleşmedi. Yapısal tedbirler almak gerekiyor" diye konuştu.
"İZMİR SAKİN ŞEHİR OLMAMALI"
Sizi Tunç Soyer'den ayıran fark nedir?" sorusuna da yanıt veren Ümit Özlale, "Ekonomist olmam. Harvard Üniversitesi'nde kalkınma dersi verecek kadar kalkınma ekonomisine hakimim. Tunç Bey Seferihisar'daki sakin şehir kavramını getirip, kendi yağıyla kavrulan şehir olarak tasarladı. En şiddetli itirazım İzmir asla yavaş bir şehir olmamalıdır. Tarihini inkar eder. Burası bir liman şehri. Kültürler, insanlar çarpışır. Burası çok hızlı yaşamalı. İhracat buradan ithalat İstanbul'dan yapılmış. Buranın yavaş, insanların hayatlarının son döneminde emekliliklerini geçirmek için gelecekleri bir yer olmasını istemiyorum. İzmir çok yaşlı. İzmirli genç mezun olduktan sonra burada kariyerini inşa etsin" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN EN PAHALI SUYUNU KULLANIYORUZ"
Kent içi ulaşım ücreti ile su faturalarının yüksek olduğunu belirten Özlale, "120 dakika uygulamasının ücretsiz olması gerekir. Su faturaları çok yüksek. Türkiye'nin en pahalı suyunu kullanıyoruz. Yağmur hasadı... Belediye daha yeni başladı. Hem güneş enerjisi hem yağmur suyunu arıtıp sisteme verebiliyorsunuz. Bunun su faturalarını yüzde 40 civarında düşürmek mümkün. Hemen başlayacağımız şeylerden biri. Esnaf devasa bir atık su bedeli ödüyor. Yöntemi yağmur hasadını etkili şekilde yapmaktır" dedi.
"İZMİR’İN KAN KAYBETTİĞİNİ GÖRMÜYOR MUSUNUZ?"
İzmir'in İstanbul ve Ankara'nın Özlale, "Cumhuriyetin 100’üncü yılı bitiyor. Bu bizim için çok önemliydi. Dışarıdan gelen insanların görmesi için bir simge yapılabilir miydi? Yapılırdı ama yapılmadı. İzmir’in simgesi Saat Kulesi. İzmir Ege medeniyetinin müzesi, bir medeniyet müzesi var mı? Yok. Agora’nın yanındaki alanda bütün Körfez’den görülecek bir müze olmaz mıydı, olurdu. Dünyaca ünlü bir müzik grubu gelse nerede konser verecek? Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin kapasitesi bin 150. Coldplay buraya geldi, nerede konser verir? İstanbul’da konser verir, burada veremez. Biz genelde konserleri Gündoğdu’da veriyoruz. İzmir şu anda ölü sezonunu yaşıyor. Ben İzmir’i 365 gün 52 hafta canlı, yaşayan bir şehir yapmak istiyorum. Haftada en az bir gün İzmir’in akın akın gideceği bir konser salonu olsun istiyorum. Eskiden Ankara, İstanbul ve İzmir üç büyük şehir olarak geçerdi; şimdi İzmir üçüncü büyük şehir olarak geçiyor. Eskiden İzmir, Ankara ve İstanbul’da yaşardı. Sizler İzmir’in kan kaybettiğini görmüyor musunuz? Benim en büyük itirazım İzmir’in Ankara ve İstanbul’un arkasında kalan bir şehir olarak kanıksanması" dedi.
"HAYALİMDEKİ BAŞKAN BEHÇET UZ"
"Hayalimdeki belediye başkan adayı kim derseniz; Behçet Uz derim" diyen Özlale, "Onun vizyonunu 2023 yılına getirmek isterim. Burası 110-120 yıl önce Paris'le yarışan bir şehir. Kültürlerin çarpıştığı, ticaretin devam ettiği bir şehir. İzmir'in sakin yavaş olmasına şiddetle karşı çıkıyorum. Belediyecilik hizmetlerini yaparız. Ulaşımı da çözeriz. En temel problemimiz zihniyetimizi değiştirmek. Çok daha güzel, zengin olmalı. İnsanların yaşlılıklarında değil, gençlerin de yaşayacağı yer haline getirmeliyiz. Bornova'da iki tane çimento fabrikası var, sehir soluyorsunuz. Harmandalı'nın durumu... Otogar mevcut durumu ile İzmir'e hiç yakışmıyor. Alsancak'ın liman arkası. Tasarım harikası olacak bir yer. Yapısını bozmadan sadece fabrikaları . Otogarı şehir dışına çıkararak oraya yeşil alan koyabilirsiniz. Benim hayal ettiğim gökdelenlerle dolu bir şehir değil. Ya da Ankara'da şehir merkezinde AVM'lerin olduğu şehir değil. Ankara gelmiş geçmiş en kötü belediye başkanı Melih Gökçek'le trafik sorunuyla boğuşuyor" şeklinde konuştu.
"YAN GELİP YATANLAR VAR"
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin personel sayısı ile ilgili ise Özlale, "Gereğinden fazla insan çalıştırarak olması gerekenden kötü bir belediyecilik sergiliyor. Az insanla daha iş yapmayı vaat ediyorum. İştirakleri ile beraber 30 binin üzerinde çalışanı olan belediye altyapı ve çöp sorununu çözememişse, yollar kötüyse, insanlar belediyecilik hizmetlerinden memnun değilse burada bir problem var. Alın terinin ne olduğunu, emeğin ne olduğunu biliyorum. Benim anne babam işçi. Sonsuz saygım var. Sosyal demokrasiye inanan insanlardan biriyim. Çalışana itirazım yok. Diğer belediyelerde ve kamu kurumlarında olduğu gibi yan gelip yatan işe gitmediği halde para alan insanlar var. Ben bunları tespit edeceğim dedim. Bunların arasında İYİ Partili varsa ilk onlardan başlayacağım. İzmirli'nin hakkını İzmir'e teslim etmek zorundayız. Sabah İzmir'e inip, öğleden sonra işe başlayanları biliyoruz. Bu konuda sessiz kalmak istemiyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki çalışanların, İzmir'in evlatlarından olması gerektiğini düşünüyorum" dedi. Özlale ayrıca başkan bir belediyeciliğin mümkün olduğunu sözlerinin arasına ekledi.
BEZİRCİLİOĞLU: 30 İLÇEDE ADAY ÇIKARTACAĞIZ
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu 12 Ocak'a kadar ilçe belediyeleriyle ilgili aday adaylığı başvurularının sürdüğünü belirterek, "30 ilçede aday çıkartacağız. Herhangi bir sorun yok. Pek çok ilçede birden fazla aday adayı var. Partimizi yükseğe çıkaracak adayı belirleme çalışmalarımız sürüyor" dedi.
