İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin 23 Mart’ta yapılacak Cumhurbaşkanı aday belirleme ön seçiminde tek aday olan Ekrem İmamoğlu’nun sabah saatlerinde gözaltına alınması, ülke genelinde büyük yankı uyandırdı. İzmir’de binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen yürüyüşte, hükümetin baskı politikalarına karşı demokrasi ve hukuk çağrısı yapıldı.
“Faşizme karşı birleşin!”
Mimarlar Odası’ndan başlayan yürüyüş, Alsancak Türkan Saylan Sanat Merkezi önünde sona erdi. Kalabalık, sık sık “Hak, hukuk, adalet!” ve “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganları attı. Eylemin sonunda yapılan ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Yaşanan aleni bir şekilde faşizmdir. Faşizm, korkularak üstesinden gelinecek bir şey değildir. Korkmayın, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkın! Bugün Ekrem İmamoğlu’na yapılan müdahale, aslında tüm Türkiye’ye gözdağıdır. Ancak halkın birleşerek yürüttüğü demokratik mücadele, bu karanlığı dağıtacaktır.”
İzmir Barosu Başkanı: “Bu iş burada bitmeyecek”
Eylemde konuşan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, ülkedeki baskı ortamına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Diktatörler eninde sonunda halka hesap vermek zorunda kalırlar. Bugün burada toplanan binlerce kişi, bu baskıya karşı susmayacağını gösteriyor. Hukuk ve yargı, siyasal iktidarın sopası haline getirildi. Muhalif olan herkes susturulmaya çalışılıyor. Ancak bizler, demokrasi ve hukukun üstünlüğü için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
İmamoğlu’nun diplomasının siyasi sebeplerle iptal edildiğini de vurgulayan Yılmaz, gözaltının hukuksuz olduğunu belirterek, Türkiye’nin artık baskı rejimiyle yönetildiğini söyledi.
“İstanbul’un seçilmiş başkanı gözaltında!”
Siyasi partiler ve STK temsilcileri de açıklamalarında, İmamoğlu’na yönelik uygulamaların demokrasiye darbe olduğunu belirterek şu mesajları verdi:
“16 milyon İstanbullunun oyuyla seçilmiş bir belediye başkanı, şafak operasyonuyla gözaltına alındı. Hukuksuzluk artık normalleştirilmeye çalışılıyor. Ancak biz susmayacağız!”
“Türkiye artık baskının ve kayyumların sıradanlaştığı bir ülke haline getirildi. Ancak biz, demokratik haklarımızı sonuna kadar savunacağız.”
