Yazıma teşekkür ve kutlama ile başlıyorum.
İlk teşekkürüm, Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız’a.
Belediye Meclisinde, AK Partili meclis üyeleri İlçenin önemli sorunu olan Harmandalı çöplüğü ve oradan gelen kokuları gündeme getirdiğinde, her türlü “Başkan Cemil Tugay’la görüştük. İzmir Milletvekili Hamza Dağ’la da bizzat görüşüp destek isteyeceğim” dediği için.
İkinci teşekkürüm, “Hepimiz İzmir’e hizmet için seçildik. Ne zaman isterseniz her türlü desteğe hazırım” diye yanıt veren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Hamza Dağ’a.
Bu iki genç siyasetçiyi, İzmir ruhu ile hareket ettikleri, siyasi rakip de olsalar İzmir için el ele verdikleri için yürekten kutluyorum.
İzmirli olmak başkadır.
İsterseniz, İzmirlilik ruhundan ne anladığımı sizlerle paylaşayım:
İZMİRLİLİK RUHU.
İzmir'in bir eşi var mıdır bilmem..
Hemen kucaklar insanı..
Öyle ki,
Türkiye'nin neresinden gelmiş olursan ol...
Sabah geldiysen İzmir'e
Öğleden sonra has İzmirli hissedersin kendini..
Çevrene daha sevecen bakmaya başlarsın...
Kinsiz, önyargısız, sevgi dolu...
Verilen selama hemen karşılık verir,
Bir kaç adım sonra sen selam vermeye başlarsın karşıdan gelen hiç tanımadığın kişilere...
Kordon'da çay içmek için oturduğun masaya biri daha oturursa, kalkarken onun çayını da ödersin, cebindeki sınırlı paraya bakmadan...
Sabah vapurda çayın yanında yemek için aldığın gevreğin yarısını körfezde vapurunu takip eden beyaz martılara atarsın..
İzmir'e gelen artık önce İzmirli sonra geldiği memleketlidir..
Mardinli İzmirlilerden, midyeyi,
Trabzonlu İzmirlilerden ekmeği yemenin tadına doyamazsın...
Sivaslı İzmirlilerle, "Üç ayak",
Aydınlı İzmirlilerle, "Zeybek",
Karadenizli İzmirlilerle, "Horon",
Karslı İzmirlilerle, "Kafkas",
Ankaralı İzmirlilerle, "Misket" oynarsın düğünlerinde...
Hıdırellez'de, Roman kardeşlerinde birlikte ateşin üstünden atlamak vazgeçilmezin olur...
İzmir Marşı'nda, "Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa" derken sesin daha gür çıkar,
Daha önce tuttuğun bir takım olsa bile, mutlaka Göztepe, Karşıyaka, Altınordu veya Altay'ın sempatizanı olursun..
Her futbol veya basketbol maçında on binlerin söylediği, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganlarına sen de yürekten eşlik edersin..
10 Kasım saat 09.05'te sirenler çalmaya başladığında otoyolun ortasında bile olsan, aracını durdurur saygı duruşuna geçersin...
Bir okulun önünden geçerken İstiklal Marşı okunuyorsa, hemen hazır ola durur, sen de yüksek sesle katılırsın bu müthiş koroya...
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına çocuklarını efe kıyafetleri ile götürür, geçit törenindeki gazilerimizi avuçların patlayana kadar alkışlarsın.
19 Mayıs'larda stadyumları dolduranlar arasında yerini alır, Türk gençliğini sevgiyle, gururla seyredersin..
"Atatürk" dendiğinde damarlarındaki kan daha hızlı akmaya başlar...
Türkiye dendiğinde, 85 milyon gelir aklına...
Din, dil, ırk, mezhep sizin için ayrılığı, kamplaşmayı değil, ülkenin kültürel zenginliğini temsil eder..
İzmir dendiğinde,
Kahramanlık,
Özgürlük,
Bağımsızlık,
Direniş gelir aklına..
Düşmana ilk kurşunu atan Hasan Tahsin'i hatırlarsın
Denize baktığında gördüğün sadece yakamoz değildir.
Orada, arkasına bakmadan kaçan istilacıları görürsün..
İzmir, kurtuluş destanlarının yazıldığı,
Düşmana ilk kurşunun sıkıldığı,
Kahramanlık türkülerinin söylendiği şehirdir.
Şehit kanı aktığı gün ve ertesinde, "Cenazemiz var, işyerimiz kapalıdır" diye levha asılıp,"Cenaze evinde eğlence olmaz" diyerek tüm eğlence yerlerinde kepenklerin indirildiği şehirdir İzmir.
İzmir kocaman bir ailedir.
İzmir Türkiye'dir.
GÜNÜN CÜMLESİ
Bana bu satırları yazdıran Başkan Yıldız ve İzmir Milletvekili Dağ’a teşekkürler