Sebepsiz mağduriyetle riskli alan ilan ettiler
Karabağlar Kentsel Dönüşüm Projesi'ne dahil olan yaklaşık 540 hektarlık alanın risk taşımadığını öne süren Karabağlar Kentsel Dönüşüm Hak Arayanlar Derneği Başkanı Halil Ecevit, 'Buralarda hiçbir riskli alan göremedik. Bir yerin riskli alan olabilmesi için zemin analizlerinin, etütlerinin yapılması gerekiyor. Buraların riskli alan ilan edilmesi üzerine gerekçelerini ve neye dayandıklarını sorduk. Bugüne kadar ne raporla ne sözlü yolla bize bunu açıklayamadılar. Buralar müstakil yapılar, büyük bir rant getirisi var. Bu yüzden buralarda yaşayan halkı sebepsiz yere mağdur ederek, bölgeyi riskli alan ilan ettiler. Bu kentsel dönüşüm projesine, Türkiye'nin en büyük kentsel dönüşüm alanı olarak baktılar. Gerçek dışı verilerle riskli alan ilan edildi.' diye konuştu.
'Torba kanunla mahkemeler halka kapatıldı'
Riskli alanların iptali için bölge halkı olarak 2015 yılında mahkemeye iptal davası açtıklarını ifade eden Ecevit, 'Bu davaya ilişkin 2016'da torba kanun çıktı. Bu kanundan dolayı halk davaya müdahil olamıyor. Mahkemeler halka kapatıldı. Dava sürecinde haklarımızın kısıtlanacağı gerekçesiyle, bu davaya ivedi olarak müdahil olmak istiyoruz. Olur da mahkeme bu davayı açanların aleyhinde bir karar verirse, kendi haklarımızın ihlal olmaması için böyle bir girişimde bulunacağız. Çünkü davanın olumlu veya olumsuz sonucu direkt bizi etkileyecek. Riskli alanların iptali için 2015 yılında açtığımız dava 27 Eylül'de Ankara'da görülecek. Bu davaya müdahil olarak katılabilmek için yaklaşık 300 kişilik bir gurupla, bugün Danıştay 14. Daire'ye başvuruda bulunacağız' diye kaydetti.
'Rızanın alınması gerek'
Karabağlar Kentsel Dönüşüm Hak Arayanlar Derneği Başkanı Halil Ecevit, 'Kentsel dönüşüme dahil 540 hektar alanla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sorumlu olduğu için, bu bakanlığa karşı 4 tane dava açmıştık. Bizi ilgilendiren 540 hektarlık alanın risk taşımadığını öne sürdük. Risk yok, rant var. Buralarda henüz bir yıkım olmadı. Dava devam ediyor ve halk kentsel dönüşüme izin vermiyor. Asıl mesele buradaki insanların hayatını sağlıklı sürdürebilmelerini sağlamak değil. Öyle bir niyet olsaydı biz bu kentsel dönüşüme çoktan katılırdık. Burada risk taşıyan bir yer olsaydı oranın şu ana kadar çabucak yok edilmesi gerekirdi. Hakkaniyetli bir dönüşüm olması için halka danışılması, halkın istek ve talepleri doğrultusunda rızalarının alınması gerek' dedi.