Yazılı açıklama yapan Kart, “Türkiye artık bir kanun devleti bile değildir. 12 Eylül 2010 referandumuyla kabul edilen Anayasa hükümleri, “hükümetin ajanı” anlayışıyla görev yapan soruşturma mercileri tarafından ayaklar altına alınabilmektedir.” dedi.

Özel yetkili savcılık mekanizmalarının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görev ve yetki alanını gasp ettiğini ileri süren Kart, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ise bu müdahaleyi seyrettiğini öne sürdü. “Siyasi iktidarın yol açtığı faşizan iklimin kaçınılmaz sonuçlarını Türkiye yaşıyor.” diyen Kart, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bu süreç ile birlikte Türkiye’nin her anlamda ayrıştığını, kutuplaştığını görüyoruz. Yine bu süreç ile birlikte rövanş ve intikam yaklaşımlarıyla, yargının istihbarat yoluyla siyaset için araç olarak kullanıldığı görülmektedir. Kişiler yanlış yapabilir, suç işleyebilir. Önemli olan, bu gibi durumlarda hukukun işlemesidir. Ülkemizde ise hukuk işlemediği gibi, mevcut kanunlar bile artık uygulanamaz hale gelmiştir. Toptan ve götürü yargılamalar yapılmaktadır.”
Editör: Haber Merkezi