1770 yılında Fransızlar tarafından inşa edilen, İstanbul’un en önemli tarihi sokaklarından birinde yer alan Saint Pierre Han, uzun yıllar Fransız tüccarlarını ağırlamış, 1863'te de Osmanlı Bankası'na ev sahipliği yapmış. İçinde 14’üncü yüzyıldan kalma izler de taşıyan konsoloslukların, büroların yer aldığı; Mimarlık Odası’nın da temellerinin atıldığı han, İstanbul’un kozmopolitliğini gösteren en önemli yapılardan biri olarak önemini koruyor.

Son yıllarda tornacılar, gıda imalatçıları ve metal işleme atölyelerinin faaliyet göstermesiyle tahribata uğrayan ve bakımsız kalan 3 katlı, 66 odalı bu yapı, sanatın evrenselleşmesi için Bahçeşehir Üniversitesi Konservatuvarı’nın binası olmaya hazırlanıyor.

Uzun süredir devam eden restorasyon çalışmalarında barok kalem işleri, mimarların eklemiş oldukları düşünülen baykuşlar, farklı dönemlere ait duvar resimleri ortaya çıkıyor. İstanbul’un kozmopolit yapısını gösteren ve belki de dünyada eşsiz olduğu söylenen binanın restorasyonundan sorumlu Yüksek Mimar Seda Özen Bilgili, yapının kendilerini şaşırttığına dikkat çekerek, “Geleneksel bir Osmanlı, Selçuklu Hanı düşünürsek oralarda göremeyeceğimiz kalem işleri ortaya çıkıyor. İlk inşa edildiği dönemden gelen barok kalem işleri, bazen bir gemi içeren duvar resmi, mimarların eklemiş olduğunu düşündüğümüz baykuşlar, desenler ve mimarların duvara şablonla yazdıkları ofis tabelaları bile çok önemli belgeler arasında” ifadelerini kullandı.

Dünya için miras

Restorasyon sürecini titizlikle yürüttüklerini vurgulayan Bilgili, “Bir bilim kurulumuz var. Bilim Kurulu bu katmanlardan hangisinin korunup, gösterileceğine karar verecek. Burada son 70-80 yılın boya katmanı var. Onun altında da sürprizli kalem işleri katmanları var. Biz hangisini nerede koruyacağız, buna kurul karar verecek ve her alınan karar koruma kuruluna gidecek, her bir karar tek tek onaylanacak. Böylece uzun fakat İstanbul halkı, hatta tüm dünya için önemli bir ortak miras hayata kazandırılmış olacak” diye konuştu.


 

Editör: Haber Merkezi